#smrgSAHAF Irgatın Türküsü - Bütün Şiirleri - 1969

Kondisyon:
Çok İyi
Basıldığı Matbaa:
Çay Matbaası
Hazırlayan:
Kapak: Ersal Yavi
Stok Kodu:
1199152744
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
160 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1969
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
90,00
Havale/EFT ile: 87,30
Stoktan teslim
1199152744
538901
Irgatın Türküsü - Bütün Şiirleri -        1969
Irgatın Türküsü - Bütün Şiirleri - 1969 #smrgSAHAF
90.00
Cihat İçin Cahit Cahit ki bu hasta düzende sağlıklı bir kanserdi Cahit ki haksızlığa karşı üreyen höcrelerdi. Yorgun develer için çöktüğü Dormen şölenlerinde bile 'Siz paranızı, ben kendi kendimi yerim, ' derdi. Cahit zaten azalarak yaşayanlardan değil Çoğalarak ölenlerdendi. Irgatın Türküsü Cahit Irgat'ın dört şiir kitabını (Bu Şehrin Çocukları (1945), Rüzgarlarım Konuşuyor (1947), Ortalık (1952), Irgatın Türküsü (1969)) ve Yaşadım adlı bölüm altında da dergi ve edebiyat antolojilerindeki şiirlerini biraraya getiriyor. Böylece bütün şiirlerine kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Kitabın başında Selahattin Hilav'ın şair üzerine bir değerlendirme yazısı da yer almış. Cahit Irgat dünyaya yoksulların penceresinden bakmış ve onların şiirlerini yazmaya çalışmıştır. Bu Şehrin Çocukları ve Rüzgarlarım Konuşuyor 1945 ve 1947 de yayınlanmış. Dolayısıyla 2. dünya savaşının izlerini taşıyor. Savaş karşıtı şiirler, özellikle Rüzgarlarım Konuşuyorda, daha çok yer almış. Yoksul ve çalışan insanları hayat kavgasıyla, hayat kadınlarını kenar çocuklarını düştükleri sefil durumla anlatıyor. Ve bu insanlara sıcak, çoğu zaman bir dost olarak hitabediyor. Dili olabildiğince yalın bütün söylemek istediklerini anlaşılır bir şekilde söylemeye çalışıyor. İlk iki kitabında bu şekilde yazmışken 52'den sonra yayınladıklarında imgelere biraz daha fazla yer vermeye başlıyor. "Kalbimizin ortasında bir güvercin/Güvercinin kursağında bir kurşun", "Ağacım, dört kol çengi kıyamet/Her dalımda bir memleket". Yine daha çok son şiirleinde yaptığı bir şey var mani ya da tekerleme yazar gibi bir yöntem kullanmış. oysa felsefeye en yakın edebiyat türüne hiç ykışmayan bir tavır bu."Halkın azını aldatırsınız/Her zaman,/Halkın çoğunu aldatırsınız/Zaman zaman,/Ama halkın tümünü?/Hiçbir zaman/Hiçbir zaman" bu sözler bir kitap sayfasında şiir olarak değilde bir duvar üzerinde duvar yazısı olarak daha hoş dururdu. Yine bir örnek:"Atlar nallı gider/İnsanlar yalın/Tiki tak tiki tak". Yinede bunlar şiirleri içinde çok az yer tutuyor ve belki bunlara birer deney gözüyle de bakılabilir. Okunması gereken sıcak ve yalın şiirler.
Cihat İçin Cahit Cahit ki bu hasta düzende sağlıklı bir kanserdi Cahit ki haksızlığa karşı üreyen höcrelerdi. Yorgun develer için çöktüğü Dormen şölenlerinde bile 'Siz paranızı, ben kendi kendimi yerim, ' derdi. Cahit zaten azalarak yaşayanlardan değil Çoğalarak ölenlerdendi. Irgatın Türküsü Cahit Irgat'ın dört şiir kitabını (Bu Şehrin Çocukları (1945), Rüzgarlarım Konuşuyor (1947), Ortalık (1952), Irgatın Türküsü (1969)) ve Yaşadım adlı bölüm altında da dergi ve edebiyat antolojilerindeki şiirlerini biraraya getiriyor. Böylece bütün şiirlerine kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Kitabın başında Selahattin Hilav'ın şair üzerine bir değerlendirme yazısı da yer almış. Cahit Irgat dünyaya yoksulların penceresinden bakmış ve onların şiirlerini yazmaya çalışmıştır. Bu Şehrin Çocukları ve Rüzgarlarım Konuşuyor 1945 ve 1947 de yayınlanmış. Dolayısıyla 2. dünya savaşının izlerini taşıyor. Savaş karşıtı şiirler, özellikle Rüzgarlarım Konuşuyorda, daha çok yer almış. Yoksul ve çalışan insanları hayat kavgasıyla, hayat kadınlarını kenar çocuklarını düştükleri sefil durumla anlatıyor. Ve bu insanlara sıcak, çoğu zaman bir dost olarak hitabediyor. Dili olabildiğince yalın bütün söylemek istediklerini anlaşılır bir şekilde söylemeye çalışıyor. İlk iki kitabında bu şekilde yazmışken 52'den sonra yayınladıklarında imgelere biraz daha fazla yer vermeye başlıyor. "Kalbimizin ortasında bir güvercin/Güvercinin kursağında bir kurşun", "Ağacım, dört kol çengi kıyamet/Her dalımda bir memleket". Yine daha çok son şiirleinde yaptığı bir şey var mani ya da tekerleme yazar gibi bir yöntem kullanmış. oysa felsefeye en yakın edebiyat türüne hiç ykışmayan bir tavır bu."Halkın azını aldatırsınız/Her zaman,/Halkın çoğunu aldatırsınız/Zaman zaman,/Ama halkın tümünü?/Hiçbir zaman/Hiçbir zaman" bu sözler bir kitap sayfasında şiir olarak değilde bir duvar üzerinde duvar yazısı olarak daha hoş dururdu. Yine bir örnek:"Atlar nallı gider/İnsanlar yalın/Tiki tak tiki tak". Yinede bunlar şiirleri içinde çok az yer tutuyor ve belki bunlara birer deney gözüyle de bakılabilir. Okunması gereken sıcak ve yalın şiirler.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat