Ne var ki çemberler daralıp merkeze yakınlaştıkça Isabel hakkında edinilen bilgiler de giderek gerçekdışı bir hal almaya başlar, her çemberle birlikte Tabucchi bizi adım adım kendi düşsel kozmosuna çeker: Romanında zamanı, varoluşu, ölümü, yaşamı ve tüm bunları "belirleyen" sınırları sorgulayıp iç içe geçiren yazar, zamanın çizgiselliğini büker; olayları, mekânları ve kişileri somuttan soyuta akıtır; yaşayanlarla ölüleri aynı solukta buluşturur. Yoksa yaşayanların değil, salt ölülerin dünyası mıdır anlatılan? Belki de, "Ölüm, yoldaki o dönemeçtir; ölmekse sadece görünmemektir."
(Tanıtım Bülteninden)
Ne var ki çemberler daralıp merkeze yakınlaştıkça Isabel hakkında edinilen bilgiler de giderek gerçekdışı bir hal almaya başlar, her çemberle birlikte Tabucchi bizi adım adım kendi düşsel kozmosuna çeker: Romanında zamanı, varoluşu, ölümü, yaşamı ve tüm bunları "belirleyen" sınırları sorgulayıp iç içe geçiren yazar, zamanın çizgiselliğini büker; olayları, mekânları ve kişileri somuttan soyuta akıtır; yaşayanlarla ölüleri aynı solukta buluşturur. Yoksa yaşayanların değil, salt ölülerin dünyası mıdır anlatılan? Belki de, "Ölüm, yoldaki o dönemeçtir; ölmekse sadece görünmemektir."
(Tanıtım Bülteninden)