Çiçek açmış bir umudun kimsesiz, ürkek çocukları! Sizin resminizdir bu boyalı kitap. Hayata gözlerinizi açtığınız günden bu yana; etrafınızı saran yokluğa, yalnızlığa ve hüzne rağmen hayallerinize sımsıkı sarılışınızın resmidir. Uzak diyarlarda bir yabancı, gözlerinizdeki ışığı görür de belki yüreğinden bir tebessüm koparır sizin için, bir dakikasını yalnızca sizi düşünerek geçirir veya kendisinden bir parça katar hayatınıza diye hazırlandı.
Milliyet gazetesi foto muhabiri Bünyamin Aygün, Anadolu'da tanığı olduğu körpe yaşamları fotoğraflarken, o insanların içinde bulundukları şartları bizzat gördü ve bu ürkek çocukların sessiz yardım çağrılarını yüreğinde duydu. Bölgedeki eğitim standartlarının düşüklüğünü ve çoğu yerde özellikle kız çocuklarının mevcut eğitim sistemine dahil bile olamadıklarını gören Aygün, bildiğimiz fakat görmediğimiz için unuttuğumuz gerçekleri hatırlatıyor bize ölümsüzleştirdiği karelerle. Bu çocukların görülmeye ihtiyaçları var. Belki de sadece birisinin ilgiyle gözlerinin içine bakmasına ihtiyaçları var.
Bu kitabın sayfalarını çevirdiğinizde, uzaklardan, soğuk ve sessiz şehirlerden gelen yanık bir türkü duyacaksınız fonda. Ayakları çıplak bir kız çocuğunun, belki evine yakacak taşırken, belki çamaşır yıkarken, belki de ağlayan kardeşine bakarken söylediği, nesiller boyu ezberden söylenen bir türkü… (Tanıtımdan)
Çiçek açmış bir umudun kimsesiz, ürkek çocukları! Sizin resminizdir bu boyalı kitap. Hayata gözlerinizi açtığınız günden bu yana; etrafınızı saran yokluğa, yalnızlığa ve hüzne rağmen hayallerinize sımsıkı sarılışınızın resmidir. Uzak diyarlarda bir yabancı, gözlerinizdeki ışığı görür de belki yüreğinden bir tebessüm koparır sizin için, bir dakikasını yalnızca sizi düşünerek geçirir veya kendisinden bir parça katar hayatınıza diye hazırlandı.
Milliyet gazetesi foto muhabiri Bünyamin Aygün, Anadolu'da tanığı olduğu körpe yaşamları fotoğraflarken, o insanların içinde bulundukları şartları bizzat gördü ve bu ürkek çocukların sessiz yardım çağrılarını yüreğinde duydu. Bölgedeki eğitim standartlarının düşüklüğünü ve çoğu yerde özellikle kız çocuklarının mevcut eğitim sistemine dahil bile olamadıklarını gören Aygün, bildiğimiz fakat görmediğimiz için unuttuğumuz gerçekleri hatırlatıyor bize ölümsüzleştirdiği karelerle. Bu çocukların görülmeye ihtiyaçları var. Belki de sadece birisinin ilgiyle gözlerinin içine bakmasına ihtiyaçları var.
Bu kitabın sayfalarını çevirdiğinizde, uzaklardan, soğuk ve sessiz şehirlerden gelen yanık bir türkü duyacaksınız fonda. Ayakları çıplak bir kız çocuğunun, belki evine yakacak taşırken, belki çamaşır yıkarken, belki de ağlayan kardeşine bakarken söylediği, nesiller boyu ezberden söylenen bir türkü… (Tanıtımdan)