Geçen yarım yüzyıla damgasını vuran vahşetin azalmış olması, kötülüğün, içinde yaşadığımız mekanik çağla uyumlu ve her zaman yeni insafsızlıklar doğurabilecek bir potansiyele sahip olduğunu görmemize engel olmamalıdır. Bu durum, başlıbaşına, belki de çağdaş uygarlığın en uğursuz yüzü olarak görünmektedir.
İnsanların büyük çoğunluğu, hayvanlara, bireylere ve halklara yapılan eziyetin karşısında olabilir ama bu tepkinin ortaya çıkması için bireyin de isteğinin olması gerekir. Zulmün önüne geçmek, bireysel çıkarların karşısında olduğu sürece, işkencenin kaldırılması için de gerçek bir gayret olmayacak ve bu böylece devam edecektir.
Geçen yarım yüzyıla damgasını vuran vahşetin azalmış olması, kötülüğün, içinde yaşadığımız mekanik çağla uyumlu ve her zaman yeni insafsızlıklar doğurabilecek bir potansiyele sahip olduğunu görmemize engel olmamalıdır. Bu durum, başlıbaşına, belki de çağdaş uygarlığın en uğursuz yüzü olarak görünmektedir.
İnsanların büyük çoğunluğu, hayvanlara, bireylere ve halklara yapılan eziyetin karşısında olabilir ama bu tepkinin ortaya çıkması için bireyin de isteğinin olması gerekir. Zulmün önüne geçmek, bireysel çıkarların karşısında olduğu sürece, işkencenin kaldırılması için de gerçek bir gayret olmayacak ve bu böylece devam edecektir.