#smrgKİTABEVİ İslam Ahlak Felsefesine Giriş: İlk Dönem İslam Felsefesinde Temel Ahlak Problemleri -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786059706742
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199190794
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
175 s.
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
170,00
Havale/EFT ile: 164,90
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199190794
576826
İslam Ahlak Felsefesine Giriş: İlk Dönem İslam Felsefesinde Temel Ahlak Problemleri -
İslam Ahlak Felsefesine Giriş: İlk Dönem İslam Felsefesinde Temel Ahlak Problemleri - #smrgKİTABEVİ
170.00
Bu çalışma, İslâm felsefesinin klasik dönemi olarak kabul edilen IX-XI. yüzyıllarda yaşamış İslâm filozoflarının ahlâk konusundaki görüşlerini, ahlâk adına ele aldıkları temel problemleri merkeze alan; "problem merkezli" bir "giriş"tir.

Felsefede "ahlâk", zaman zaman başat problem olarak algılanmış; diğer problemlerle ahlâk ile alakalı olduğu kadar ya da ona zemin hazırlamak için ilgilenilmiştir. Zaman zaman da görmezden gelinerek yok sayılmıştır; "bilimsele" uymaz görülerek felsefenin dışına itilmeye çalışılmıştır. Günümüzde de bazı felsefe çevreleri, konuya hiç rağbet etmemektedir. Bazı çevreler ise "uygulamalı etik" ve "meslek etiği" ile ilgilerini sınırlandırmışlardır. Oysa bilindiği gibi insan ve onun ahlâkının anlaşılması, öncelikle ona felsefi bakış tarzıyla eğilip mahiyetinin tespit edilmesini gerektirmektedir. Aksi halde "ne" üzerinden, hangi "temel"den, sorun önce görülecek ve sonra da tartışılıp çözümler sunulabilecektir ki.

Acaba "müslüman filozoflar"ın (felâsife) nazarında ahlâkın yeri ve önemi nedir? Onlar ahlâka nasıl bakmaktadırlar? Hangi temelden hareket edip çözümler önermektedirler? "Ahlâksız" olur mu? Ya da daha doğrusu "insan" olunur mu?..

Bu çalışma, İslâm felsefesinin klasik dönemi olarak kabul edilen IX-XI. yüzyıllarda yaşamış İslâm filozoflarının ahlâk konusundaki görüşlerini, ahlâk adına ele aldıkları temel problemleri merkeze alan; "problem merkezli" bir "giriş"tir.

Felsefede "ahlâk", zaman zaman başat problem olarak algılanmış; diğer problemlerle ahlâk ile alakalı olduğu kadar ya da ona zemin hazırlamak için ilgilenilmiştir. Zaman zaman da görmezden gelinerek yok sayılmıştır; "bilimsele" uymaz görülerek felsefenin dışına itilmeye çalışılmıştır. Günümüzde de bazı felsefe çevreleri, konuya hiç rağbet etmemektedir. Bazı çevreler ise "uygulamalı etik" ve "meslek etiği" ile ilgilerini sınırlandırmışlardır. Oysa bilindiği gibi insan ve onun ahlâkının anlaşılması, öncelikle ona felsefi bakış tarzıyla eğilip mahiyetinin tespit edilmesini gerektirmektedir. Aksi halde "ne" üzerinden, hangi "temel"den, sorun önce görülecek ve sonra da tartışılıp çözümler sunulabilecektir ki.

Acaba "müslüman filozoflar"ın (felâsife) nazarında ahlâkın yeri ve önemi nedir? Onlar ahlâka nasıl bakmaktadırlar? Hangi temelden hareket edip çözümler önermektedirler? "Ahlâksız" olur mu? Ya da daha doğrusu "insan" olunur mu?..

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat