#smrgKİTABEVİ İslam Bizans İlişkileri 610 - 847 - 2020
Eser yüzyıllar boyu birbirleriyle komşu ve öteki olmuş iki farklı medeniyetin temas, tanışma ve meydan okuma düzlemlerinde gerçekle- şen çok yönlü ilişkilerin temel dinamiklerine ve niteliklerine ışık tutma gayretinin bir ürünüdür.
İslâmiyet'in VII. yüzyıl başlarında Arap yarımadasında doğuşuyla başlayıp, 1453 yılında İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethi ve Bizans İmparatorluğu'nun yıkılmasına kadar müslümanlarla Bizanslılar arasında devlet veya toplum düzeyinde gerçekleşen çok yönlü münasebetler, İslâm-Bizans İlişkileri adıyla formüle edilebilir.
Yaklaşık dokuz asır gibi uzun bir dönemi kapsayan ve etkileri günümüze kadar gelen bu ilişkiler savaşlardan diplomasiye, dinî tartışmalardan bilim ve sanata, ekonomiden kültürel etkileşime kadar çeşitlilik arz eder.
Bu süreçte Bizans'a komşu ve muhatap olan İslâm toplumu, Hz. Peygamber ve Hulefâ-yi Râşidîn dönemlerinden sonra Emevîler, Abbâsîler, Endülüs Emevîleri, Fâtımîler, Selçuklular, Eyyûbîler, Memlükler ve son olarak Osmanlılar ile bu arada kurulan diğer devlet ve hânedanlar tarafından temsil edilmiştir.
Eser yüzyıllar boyu birbirleriyle komşu ve öteki olmuş iki farklı medeniyetin temas, tanışma ve meydan okuma düzlemlerinde gerçekle- şen çok yönlü ilişkilerin temel dinamiklerine ve niteliklerine ışık tutma gayretinin bir ürünüdür.
İslâmiyet'in VII. yüzyıl başlarında Arap yarımadasında doğuşuyla başlayıp, 1453 yılında İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethi ve Bizans İmparatorluğu'nun yıkılmasına kadar müslümanlarla Bizanslılar arasında devlet veya toplum düzeyinde gerçekleşen çok yönlü münasebetler, İslâm-Bizans İlişkileri adıyla formüle edilebilir.
Yaklaşık dokuz asır gibi uzun bir dönemi kapsayan ve etkileri günümüze kadar gelen bu ilişkiler savaşlardan diplomasiye, dinî tartışmalardan bilim ve sanata, ekonomiden kültürel etkileşime kadar çeşitlilik arz eder.
Bu süreçte Bizans'a komşu ve muhatap olan İslâm toplumu, Hz. Peygamber ve Hulefâ-yi Râşidîn dönemlerinden sonra Emevîler, Abbâsîler, Endülüs Emevîleri, Fâtımîler, Selçuklular, Eyyûbîler, Memlükler ve son olarak Osmanlılar ile bu arada kurulan diğer devlet ve hânedanlar tarafından temsil edilmiştir.