#smrgKİTABEVİ İslam Hukukunda Mezar ve Definle İlgili Hükümler - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6259536767
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199235069
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
302
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
indirimli
165,00
Havale/EFT ile: 159,51
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199235069
622022
İslam Hukukunda Mezar ve Definle İlgili Hükümler -        2024
İslam Hukukunda Mezar ve Definle İlgili Hükümler - 2024 #smrgKİTABEVİ
165.00
Mezarın yapısıyla alakalı şeklî kurallar ve cenaze defni ile ilgili hüküm ve uygulamalar fürû-i fıkıhta önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca günlük hayatta karşımıza yeni problemler de çıkabilmektedir. Bu problemlere uygun çözümler bulabilmek mezar ve definle ilgili hükümlerin değerlendirilmesi ile mümkündür. Temel kaynaklara, çağdaş araştırma ve fetvalara dayanarak yapılan bu çalışmanın amacı; mezar ve defin ile ilgili hükümlere işaret etmek, bu konuda toplumda yapılagelen yanlışlara dikkat çekmek ve güncel olarak meydana gelen meselelere çözüm yolu üretmektir. Ayrıca İslâm hukuku ile Türk hukuku arasında benzerlik ve farklılıklara da işaret ederek bir mukayese imkânı sağlamaktır. Bu çalışma genel olarak mezarın iç/dış yapısı ve cenaze defninin yapılışı ile alakalı konuları kapsamaktadır. Ayrı bir araştırma konusu olabilecek mezarlıklar konusuna bu çalışmada girilmemiştir. Mezarın yönünün, uzunluğu kıbleye dik açı oluşturacak şekilde kazılması genel ve değişmez bir kuraldır. Ancak yaşanılan bölge, toprağın yapısı ve yırtıcı hayvan varlığı gibi bazı faktörler, mezarın derinliği ve kazılış şekli (lahd/şakk) noktasında farklı uygulamalara neden olmuştur. Vefat etmiş bir müslümanın naaşını toprağa gömmek diğer müslümanlar üzerine farz-ı kifâye bir görevdir. Defin konusunda sünnet olan uygulama bir mezara sadece bir defnin yapılmasıdır. Ancak savaş, salgın hastalık, doğal afet durumları gibi zaruri hallerde toplu defin yapılabilir. Defin işlemi tamamlandıktan sonra geçerli bir mazeret olmaksızın mezarın açılması ve ölünün mezardan çıkarılması caiz değildir. Mezarın yapısı ve defin uygulamalarında İslâm hukuku ile Türk hukuku arasında genel anlamda uygunluğun olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte iki doktrin arasında bazı farklılıklar da mevcuttur.
Mezarın yapısıyla alakalı şeklî kurallar ve cenaze defni ile ilgili hüküm ve uygulamalar fürû-i fıkıhta önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca günlük hayatta karşımıza yeni problemler de çıkabilmektedir. Bu problemlere uygun çözümler bulabilmek mezar ve definle ilgili hükümlerin değerlendirilmesi ile mümkündür. Temel kaynaklara, çağdaş araştırma ve fetvalara dayanarak yapılan bu çalışmanın amacı; mezar ve defin ile ilgili hükümlere işaret etmek, bu konuda toplumda yapılagelen yanlışlara dikkat çekmek ve güncel olarak meydana gelen meselelere çözüm yolu üretmektir. Ayrıca İslâm hukuku ile Türk hukuku arasında benzerlik ve farklılıklara da işaret ederek bir mukayese imkânı sağlamaktır. Bu çalışma genel olarak mezarın iç/dış yapısı ve cenaze defninin yapılışı ile alakalı konuları kapsamaktadır. Ayrı bir araştırma konusu olabilecek mezarlıklar konusuna bu çalışmada girilmemiştir. Mezarın yönünün, uzunluğu kıbleye dik açı oluşturacak şekilde kazılması genel ve değişmez bir kuraldır. Ancak yaşanılan bölge, toprağın yapısı ve yırtıcı hayvan varlığı gibi bazı faktörler, mezarın derinliği ve kazılış şekli (lahd/şakk) noktasında farklı uygulamalara neden olmuştur. Vefat etmiş bir müslümanın naaşını toprağa gömmek diğer müslümanlar üzerine farz-ı kifâye bir görevdir. Defin konusunda sünnet olan uygulama bir mezara sadece bir defnin yapılmasıdır. Ancak savaş, salgın hastalık, doğal afet durumları gibi zaruri hallerde toplu defin yapılabilir. Defin işlemi tamamlandıktan sonra geçerli bir mazeret olmaksızın mezarın açılması ve ölünün mezardan çıkarılması caiz değildir. Mezarın yapısı ve defin uygulamalarında İslâm hukuku ile Türk hukuku arasında genel anlamda uygunluğun olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte iki doktrin arasında bazı farklılıklar da mevcuttur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat