#smrgKİTABEVİ İslamofobi Üzerine Öz Eleştirel Yaklaşım Radikalizm ve Ilımlılık Kıskacında Batı ve İslam Dünyasının Çıkmazı - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6256781801
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199234805
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
591
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
270,00
Havale/EFT ile: 261,90
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199234805
621749
İslamofobi Üzerine Öz Eleştirel Yaklaşım Radikalizm ve Ilımlılık Kıskacında Batı ve İslam Dünyasının Çıkmazı -        2024
İslamofobi Üzerine Öz Eleştirel Yaklaşım Radikalizm ve Ilımlılık Kıskacında Batı ve İslam Dünyasının Çıkmazı - 2024 #smrgKİTABEVİ
270.00
Bu kitapta İslamofobinin iç ve dış temel dinamiklerinin farklı açılardan ele alınması, Batı'nın desteklediği radikal yapılarla İslamofobiyi nasıl tırmandırdığının ve buna karşı ılımlı İslam dayatması ile de Müslümanları nasıl kontrol altına almayı hedeflediğinin örnekleri ile ortaya konulması ve Müslümanların öz eleştiri yapması amaçlanmıştır. Yakın çağımızda Doğu'nun iç çekişmeleri, yozlaşmaları, güç sarhoşluğu ve sanayi devrimini kaçırması ile Batı, hâkim duruma geçmiştir. Gücü eline geçiren Batı, geçmişin intikamını almak üzere “Batı'nın medeni, Doğu'nun barbar” olduğu felsefesini dayatmıştır. On dört asırdır Batı'nın Doğu'dan kastı daima İslam olmuştur. Bir taraftan destekledikleri radikal İslami yapılarla Müslümanları şiddet ve terör yanlısı gösterirken diğer taraftan kendi emperyal çıkarlarını korumak adına farklı coğrafyalarda bizzat kendilerinin destekledikleri ılımlı İslami yapılarla İslam dünyasını kontrol altında tutmaktadırlar. Batı, İslamofobiyi körüklemek adına başta mezhep çatışmaları olmak üzere din temelli tüm argümanları kullanmaktadır.

Ancak onlara bu malzemeyi ve fırsatı verenler de bizzat Müslümanların kendileridir. Kitapta İslam Dünyasının farklı coğrafyalarında destekledikleri çok sayıdaki Radikal (Vehhabilik, Irak Şam İslam Devleti (DEAŞ), Boko Haram) ve ılımlı yapılardan (Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), Tahir-ul Kadri, Kesnizani) üçer örnek detaylı irdelenerek İslamofobi oluşumundaki etkileri değerlendirildi. Bu yapılar üzerinden mezhep çatışmaları ve sosyokültürel farklılıklar körüklenerek İslam dünyasının nasıl atomize edildiği, radikal veya ılımlı olması fark etmeksizin Müslümanların nasıl kontrol altına alınabildiği, sürekli savunma pozisyonunda bırakılan Müslümanların nasıl çaresizleştirildiği detaylı olarak ele alındı. Sürekli düşmanı dışarıda arayan İslam dünyasının özeleştiri yaparak kendisini sorgulaması gerektiğine, radikal veya ılımlı olduğu fark etmeksizin bu tarz yapıların her zaman uluslararası bağlantılarının olabileceğine ve bunlara karşı daima teyakkuzda olunması gerektiğine dikkat çekildi.

Bu kitapta İslamofobinin iç ve dış temel dinamiklerinin farklı açılardan ele alınması, Batı'nın desteklediği radikal yapılarla İslamofobiyi nasıl tırmandırdığının ve buna karşı ılımlı İslam dayatması ile de Müslümanları nasıl kontrol altına almayı hedeflediğinin örnekleri ile ortaya konulması ve Müslümanların öz eleştiri yapması amaçlanmıştır. Yakın çağımızda Doğu'nun iç çekişmeleri, yozlaşmaları, güç sarhoşluğu ve sanayi devrimini kaçırması ile Batı, hâkim duruma geçmiştir. Gücü eline geçiren Batı, geçmişin intikamını almak üzere “Batı'nın medeni, Doğu'nun barbar” olduğu felsefesini dayatmıştır. On dört asırdır Batı'nın Doğu'dan kastı daima İslam olmuştur. Bir taraftan destekledikleri radikal İslami yapılarla Müslümanları şiddet ve terör yanlısı gösterirken diğer taraftan kendi emperyal çıkarlarını korumak adına farklı coğrafyalarda bizzat kendilerinin destekledikleri ılımlı İslami yapılarla İslam dünyasını kontrol altında tutmaktadırlar. Batı, İslamofobiyi körüklemek adına başta mezhep çatışmaları olmak üzere din temelli tüm argümanları kullanmaktadır.

Ancak onlara bu malzemeyi ve fırsatı verenler de bizzat Müslümanların kendileridir. Kitapta İslam Dünyasının farklı coğrafyalarında destekledikleri çok sayıdaki Radikal (Vehhabilik, Irak Şam İslam Devleti (DEAŞ), Boko Haram) ve ılımlı yapılardan (Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), Tahir-ul Kadri, Kesnizani) üçer örnek detaylı irdelenerek İslamofobi oluşumundaki etkileri değerlendirildi. Bu yapılar üzerinden mezhep çatışmaları ve sosyokültürel farklılıklar körüklenerek İslam dünyasının nasıl atomize edildiği, radikal veya ılımlı olması fark etmeksizin Müslümanların nasıl kontrol altına alınabildiği, sürekli savunma pozisyonunda bırakılan Müslümanların nasıl çaresizleştirildiği detaylı olarak ele alındı. Sürekli düşmanı dışarıda arayan İslam dünyasının özeleştiri yaparak kendisini sorgulaması gerektiğine, radikal veya ılımlı olduğu fark etmeksizin bu tarz yapıların her zaman uluslararası bağlantılarının olabileceğine ve bunlara karşı daima teyakkuzda olunması gerektiğine dikkat çekildi.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat