#smrgKİTABEVİ İstanbul Anıları 1897 - 1940 - 2022

Kapak Tasarım:
Aret Gıcır
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Sena Ofset
Dizi Adı:
Aras Tarih
ISBN-10:
6052100028
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Lora Sarı
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199196777
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2022
Çeviren:
Silva Kuyumcuyan
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
191,70
Havale/EFT ile: 185,95
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199196777
582777
İstanbul Anıları 1897 - 1940 -        2022
İstanbul Anıları 1897 - 1940 - 2022 #smrgKİTABEVİ
191.70
Usta öykücü Hagop Mıntzuri'nin 1897-1940 yıllarını kapsayan bu anıları, imparatorluğun son yıllarından cumhuriyetin başlangıcına uzanan, İstanbul'un çoktan mazi olmuş dönemine tanıklık ediyor. Köyü Armıdan'dan ailesiyle birlikte İstanbul'a fırıncılık yapmaya gelen çocuk yaştaki Mıntzuri, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki günlük yaşamı, Beşiktaş ve Hisar'daki fırınlarının etrafındaki Türk, Ermeni, Makedon, Rum, Arnavut esnafı, Cuma Selamlığı'nda gördüğü padişahları, ekmek vermeye gittiği haremli selamlıklı köşkleri, Galata'yı, Pera'yı, Boğaz'ı ve o hattaki semtleri anlatıyor. École Français, Getronagan ve Robert Kolej gibi okullarda okuyan Mıntzuri'nin okula gidip gelirken veya sınıf arkadaşlarıyla yaşadığı maceralar ise 20. yüzyılın başlarında İstanbul'da çocuk olmaya dair naif bir hikâye sunuyor.

İstanbul macerasını kendi isteğiyle sonlandırarak köyü Armıdan'a dönen ve burada kışları öğretmenlikle, yazlarıysa tarlasıyla uğraşan Mıntzuri bir dizi tesadüf ve Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi sonucunda kendini yeniden İstanbul'da buluyor, ve bu da kitabın Cumhuriyet sonrası İstanbul'unu anlatan ikinci kısmını oluşturuyor.

Bu baskı, ilk kez 1993 yılında Tarih Vakfı Yurt Yayınları tarafından yayımlanmış olan kitabın revize edilmiş halidir.

YAZAR Hagop Mıntzuri, Asıl adı Hagop Demirciyan'dır. 16 Ekim 1886'da Erzincan'ın Küçük Armıdan Köyü'nde doğdu. Öğrenimine köyünün ilkokulunda başladı.1897'de İstanbul'a geldi ve aile büyüklerinin işlettiği fırında çıraklık yaptı. Öğrenimine Ortaköy'deki özel Fransız okulunda devam etti. Orada bir yıl öğrenim gördükten sonra Galata'daki Getronagan Ermeni Okulu'nda iki yıl okuyup mezun oldu. Ortaöğrenimini Robert Kolej'de sürdürdü. 1905'te Kolej'in freshmen sınıfından sonra okuldan ayrıldı. 1906'da ilk kez bir öyküsü Hars u Gesur (Gelin ve Kaynana) Ermenice Masis dergisinde yayımlandı.

1907'de köyüne döndü. Öğretmenlik yapmaya başladı. Aynı yıl evlendi ve dört çocuğu oldu.

1914'te bademcik ameliyatı olmak için İstanbul'a geldi. Birinci Dünya Savaşı başladığı için köyüne geri dönemedi. 1915'te Armıdan'dan tehcir edilen dedesi, annesi, karısı ve dört çocuğundan bir daha hiç haber alamadı. Üsküdar'da fırıncılık yaparken savaş nedeniyle ekmekçi asker olarak askere alındı. Ömür boyu İstanbul'da kaldı. Tekrar evlendi iki kızı, bir oğlu oldu. Yemcilik, kömürcülük, fırıncılık, kâtiplik gibi çeşitli işler yaptı. Edebiyatla ilgisini hiç kesmedi, ne bulduysa okudu ve sürekli yazdı. Ermenice dergi ve gazetelerde öyküleri yayımlandı.

1978'de İstanbul'da hayatını kaybetti ve Şişli Ermeni Mezarlığı'na gömüldü.

Usta öykücü Hagop Mıntzuri'nin 1897-1940 yıllarını kapsayan bu anıları, imparatorluğun son yıllarından cumhuriyetin başlangıcına uzanan, İstanbul'un çoktan mazi olmuş dönemine tanıklık ediyor. Köyü Armıdan'dan ailesiyle birlikte İstanbul'a fırıncılık yapmaya gelen çocuk yaştaki Mıntzuri, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki günlük yaşamı, Beşiktaş ve Hisar'daki fırınlarının etrafındaki Türk, Ermeni, Makedon, Rum, Arnavut esnafı, Cuma Selamlığı'nda gördüğü padişahları, ekmek vermeye gittiği haremli selamlıklı köşkleri, Galata'yı, Pera'yı, Boğaz'ı ve o hattaki semtleri anlatıyor. École Français, Getronagan ve Robert Kolej gibi okullarda okuyan Mıntzuri'nin okula gidip gelirken veya sınıf arkadaşlarıyla yaşadığı maceralar ise 20. yüzyılın başlarında İstanbul'da çocuk olmaya dair naif bir hikâye sunuyor.

İstanbul macerasını kendi isteğiyle sonlandırarak köyü Armıdan'a dönen ve burada kışları öğretmenlikle, yazlarıysa tarlasıyla uğraşan Mıntzuri bir dizi tesadüf ve Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi sonucunda kendini yeniden İstanbul'da buluyor, ve bu da kitabın Cumhuriyet sonrası İstanbul'unu anlatan ikinci kısmını oluşturuyor.

Bu baskı, ilk kez 1993 yılında Tarih Vakfı Yurt Yayınları tarafından yayımlanmış olan kitabın revize edilmiş halidir.

YAZAR Hagop Mıntzuri, Asıl adı Hagop Demirciyan'dır. 16 Ekim 1886'da Erzincan'ın Küçük Armıdan Köyü'nde doğdu. Öğrenimine köyünün ilkokulunda başladı.1897'de İstanbul'a geldi ve aile büyüklerinin işlettiği fırında çıraklık yaptı. Öğrenimine Ortaköy'deki özel Fransız okulunda devam etti. Orada bir yıl öğrenim gördükten sonra Galata'daki Getronagan Ermeni Okulu'nda iki yıl okuyup mezun oldu. Ortaöğrenimini Robert Kolej'de sürdürdü. 1905'te Kolej'in freshmen sınıfından sonra okuldan ayrıldı. 1906'da ilk kez bir öyküsü Hars u Gesur (Gelin ve Kaynana) Ermenice Masis dergisinde yayımlandı.

1907'de köyüne döndü. Öğretmenlik yapmaya başladı. Aynı yıl evlendi ve dört çocuğu oldu.

1914'te bademcik ameliyatı olmak için İstanbul'a geldi. Birinci Dünya Savaşı başladığı için köyüne geri dönemedi. 1915'te Armıdan'dan tehcir edilen dedesi, annesi, karısı ve dört çocuğundan bir daha hiç haber alamadı. Üsküdar'da fırıncılık yaparken savaş nedeniyle ekmekçi asker olarak askere alındı. Ömür boyu İstanbul'da kaldı. Tekrar evlendi iki kızı, bir oğlu oldu. Yemcilik, kömürcülük, fırıncılık, kâtiplik gibi çeşitli işler yaptı. Edebiyatla ilgisini hiç kesmedi, ne bulduysa okudu ve sürekli yazdı. Ermenice dergi ve gazetelerde öyküleri yayımlandı.

1978'de İstanbul'da hayatını kaybetti ve Şişli Ermeni Mezarlığı'na gömüldü.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat