#smrgKİTABEVİ İstanbul Buradaydı - 2023
Editör:
Şebnem Soral Tamer
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Mimoza Matbaacılık
Dizi Adı:
ISBN-10:
6257994897
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
236
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
183,75
Havale/EFT ile:
178,24
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199216985
603606
https://www.simurgkitabevi.com/istanbul-buradaydi-2023
İstanbul Buradaydı - 2023 #smrgKİTABEVİ
183.75
“Ben mi tablonun içine girmiştim yoksa o mu kendi dışına taşıp beni kapsamıştı? Hangisi olmuştu, şimdi de bilmiyorum; sadece kompozisyonun çevremdeki her şeye, pazara, pazarcılara, meyve, turp ve ıstakozlara, gözümün değdiği her şeye tamamıyla hâkim olduğunun ve bu hâkimiyetin, doğrudan sanatın gücü anlamına geldiğinin farkındaydım.”
Ele aldığı eserleri okuyup binbir emekle inceleyerek “gerçekten” eleştiren, bu yüzden de edebiyat çevrelerince pek sevilmeyen eleştirmen İskender, bir sabah uyandığında bazı şeylerin farklılaştığını görür. Hava farklıdır mesela; ezici ağırlığı ve tuhaf kokusuyla canına kast eder gibi bir hâli vardır ki bu rahatsızlığa sahip olan tek kişi de kendisi gibi görünmektedir. Ezbere bildiği caddelerde kaybolur, eşi ve oğlu da dahil olmak üzere etrafındaki herkese yabancı hissetmeye başlar kendini. Hayatında “katı olan her şey yavaşça buharlaşırken” hâlâ var olduğunu ispat etmek istercesine bir tabloya tutunur; Sicilya'da bir enginar tezgâhından aldığı bu resim, hayatının en önemli meselesi hâline gelir. Tabii, salonun orta yerinde öylece duran, kapkaranlık yabancının kim ya da ne olduğunu anlayabilmekse bambaşka bir meseledir...
Ersan Üldes'in uzun bir aradan sonra kaleme aldığı bu roman, Gogolvari bir mizah ve karanlık kahkahalarla örülü, unutulması oldukça zor bir eser.
Ele aldığı eserleri okuyup binbir emekle inceleyerek “gerçekten” eleştiren, bu yüzden de edebiyat çevrelerince pek sevilmeyen eleştirmen İskender, bir sabah uyandığında bazı şeylerin farklılaştığını görür. Hava farklıdır mesela; ezici ağırlığı ve tuhaf kokusuyla canına kast eder gibi bir hâli vardır ki bu rahatsızlığa sahip olan tek kişi de kendisi gibi görünmektedir. Ezbere bildiği caddelerde kaybolur, eşi ve oğlu da dahil olmak üzere etrafındaki herkese yabancı hissetmeye başlar kendini. Hayatında “katı olan her şey yavaşça buharlaşırken” hâlâ var olduğunu ispat etmek istercesine bir tabloya tutunur; Sicilya'da bir enginar tezgâhından aldığı bu resim, hayatının en önemli meselesi hâline gelir. Tabii, salonun orta yerinde öylece duran, kapkaranlık yabancının kim ya da ne olduğunu anlayabilmekse bambaşka bir meseledir...
Ersan Üldes'in uzun bir aradan sonra kaleme aldığı bu roman, Gogolvari bir mizah ve karanlık kahkahalarla örülü, unutulması oldukça zor bir eser.
“Ben mi tablonun içine girmiştim yoksa o mu kendi dışına taşıp beni kapsamıştı? Hangisi olmuştu, şimdi de bilmiyorum; sadece kompozisyonun çevremdeki her şeye, pazara, pazarcılara, meyve, turp ve ıstakozlara, gözümün değdiği her şeye tamamıyla hâkim olduğunun ve bu hâkimiyetin, doğrudan sanatın gücü anlamına geldiğinin farkındaydım.”
Ele aldığı eserleri okuyup binbir emekle inceleyerek “gerçekten” eleştiren, bu yüzden de edebiyat çevrelerince pek sevilmeyen eleştirmen İskender, bir sabah uyandığında bazı şeylerin farklılaştığını görür. Hava farklıdır mesela; ezici ağırlığı ve tuhaf kokusuyla canına kast eder gibi bir hâli vardır ki bu rahatsızlığa sahip olan tek kişi de kendisi gibi görünmektedir. Ezbere bildiği caddelerde kaybolur, eşi ve oğlu da dahil olmak üzere etrafındaki herkese yabancı hissetmeye başlar kendini. Hayatında “katı olan her şey yavaşça buharlaşırken” hâlâ var olduğunu ispat etmek istercesine bir tabloya tutunur; Sicilya'da bir enginar tezgâhından aldığı bu resim, hayatının en önemli meselesi hâline gelir. Tabii, salonun orta yerinde öylece duran, kapkaranlık yabancının kim ya da ne olduğunu anlayabilmekse bambaşka bir meseledir...
Ersan Üldes'in uzun bir aradan sonra kaleme aldığı bu roman, Gogolvari bir mizah ve karanlık kahkahalarla örülü, unutulması oldukça zor bir eser.
Ele aldığı eserleri okuyup binbir emekle inceleyerek “gerçekten” eleştiren, bu yüzden de edebiyat çevrelerince pek sevilmeyen eleştirmen İskender, bir sabah uyandığında bazı şeylerin farklılaştığını görür. Hava farklıdır mesela; ezici ağırlığı ve tuhaf kokusuyla canına kast eder gibi bir hâli vardır ki bu rahatsızlığa sahip olan tek kişi de kendisi gibi görünmektedir. Ezbere bildiği caddelerde kaybolur, eşi ve oğlu da dahil olmak üzere etrafındaki herkese yabancı hissetmeye başlar kendini. Hayatında “katı olan her şey yavaşça buharlaşırken” hâlâ var olduğunu ispat etmek istercesine bir tabloya tutunur; Sicilya'da bir enginar tezgâhından aldığı bu resim, hayatının en önemli meselesi hâline gelir. Tabii, salonun orta yerinde öylece duran, kapkaranlık yabancının kim ya da ne olduğunu anlayabilmekse bambaşka bir meseledir...
Ersan Üldes'in uzun bir aradan sonra kaleme aldığı bu roman, Gogolvari bir mizah ve karanlık kahkahalarla örülü, unutulması oldukça zor bir eser.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.