#smrgKİTABEVİ İstanbul Çar Şehrinin Hikâyesi: Şehrin Kurtuluşu ve 1453 Yılında Türkler Tarafından Alınışı - 2014
Nestor İskender, el yazmasının son sözünde kendisinin de belirttiği gibi, küçüklüğünde Türkler tarafından esir alınmış, burada Müslüman yapılmış, uzun yıllar askeri seferlere katılmış ve son olarak da Osmanlılarla birlikte, fetihten önceki adıyla Konstantinopolis'in kuşatmasında yer almıştır. Fetihten sonra Nestor İskender'in akıbeti hakkında hiçbir bilgiye ulaşılamamıştır. Yazarın, görgü tanığı sıfatıyla kuşatma anında hem Türk karargâhında hem de şehir tarafında yaşananları ve uygulanan taktikleri aynı anda ve ayrıntılarıyla bilmesi, araştırmacıları bilgi kaynağı konusunda düşünmeye zorlamıştır. Rus tarih ve edebiyat uzmanlarının birçoğu bu durumu öyküyü yazan kişinin, Nestor İskender'in tuttuğu günlüklerden ve şahit olduğu olayları kaydettiği notlardan derleyip aktaran bir başkası olduğu konusunda birleşmektedir. Ancak bugün bile aydınlığa kavuşturulamamış tüm bu tartışmalara, şüphelere ve yorumlara rağmen yine de Rus edebiyatında, tarihinde ve kroniklerinde söz konusu metnin yazarı Nestor İskender olarak anılmaktadır.
Nestor İskender, el yazmasının son sözünde kendisinin de belirttiği gibi, küçüklüğünde Türkler tarafından esir alınmış, burada Müslüman yapılmış, uzun yıllar askeri seferlere katılmış ve son olarak da Osmanlılarla birlikte, fetihten önceki adıyla Konstantinopolis'in kuşatmasında yer almıştır. Fetihten sonra Nestor İskender'in akıbeti hakkında hiçbir bilgiye ulaşılamamıştır. Yazarın, görgü tanığı sıfatıyla kuşatma anında hem Türk karargâhında hem de şehir tarafında yaşananları ve uygulanan taktikleri aynı anda ve ayrıntılarıyla bilmesi, araştırmacıları bilgi kaynağı konusunda düşünmeye zorlamıştır. Rus tarih ve edebiyat uzmanlarının birçoğu bu durumu öyküyü yazan kişinin, Nestor İskender'in tuttuğu günlüklerden ve şahit olduğu olayları kaydettiği notlardan derleyip aktaran bir başkası olduğu konusunda birleşmektedir. Ancak bugün bile aydınlığa kavuşturulamamış tüm bu tartışmalara, şüphelere ve yorumlara rağmen yine de Rus edebiyatında, tarihinde ve kroniklerinde söz konusu metnin yazarı Nestor İskender olarak anılmaktadır.