#smrgKİTABEVİ İstanbul Günleri: Bir Tarihçinin Gözünden Osmanlı Dünyası ve İnsanları - 2023
Osmanlı seyahatnâmelerini Avrupa'ya ilk kez tanıtan, meraklıların ve tarihçilerin hâlâ zevkle okuduğu bir Osmanlı Tarihi'ne imza atan, II. Mahmud'un nişân-ı iftihâr ile taltif ettiği bu dünyaca ünlü Avusturyalı şarkiyatçı için İstanbul, tarifsiz bir sevda gibidir. Hammer, 1799'da İstanbul'a diplomatik bir görevle tercüman olarak gönderilmiştir. 1802'de ise elçilik sekreteri olmuştur. İstanbul'daki ikameti, 1806'da Boğdan'ın Yaş şehrine Avusturya konsolosu olarak tayiniyle son bulmuş, böylece bir daha İstanbul'a ve Şark ülkelerine dönememiştir. İstanbul Günleri; Hammer'in şark iklimine olan merakını, Osmanlı coğrafyasına olan düşkünlüğünü ve İstanbul'a olan sevgisini, özlemini en ince detaylarıyla gözler önüne seriyor. Okurlar kitabın sayfaları arasında ilerledikçe Hammer'in derin tarih bilgisine ve gözlem yeteneğine hayran kalırken, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde İstanbul'daki yaşam tarzı, sosyal hayat ve günlük rutinler hakkında elde edeceği benzersiz bilgilerle de dönemin atmosferini tüm canlılığıyla yaşıyor.
Hammer; Viyana civarındaki mezar taşında Joseph olan ismini Yûsuf olarak kullanmasıyla, kabrini bir Hıristiyan mezarından çok İstanbul'daki ulemâ kabirlerine benzetmesiyle Şark'ın “Manevi Oğlu” olmuştur. İstanbul Günleri hem böylesine bir tarihçinin İstanbul'a sunduğu bir armağan hem de İstanbul tutkunlarının başucundan eksik etmeyeceği bir kaynak…
Osmanlı seyahatnâmelerini Avrupa'ya ilk kez tanıtan, meraklıların ve tarihçilerin hâlâ zevkle okuduğu bir Osmanlı Tarihi'ne imza atan, II. Mahmud'un nişân-ı iftihâr ile taltif ettiği bu dünyaca ünlü Avusturyalı şarkiyatçı için İstanbul, tarifsiz bir sevda gibidir. Hammer, 1799'da İstanbul'a diplomatik bir görevle tercüman olarak gönderilmiştir. 1802'de ise elçilik sekreteri olmuştur. İstanbul'daki ikameti, 1806'da Boğdan'ın Yaş şehrine Avusturya konsolosu olarak tayiniyle son bulmuş, böylece bir daha İstanbul'a ve Şark ülkelerine dönememiştir. İstanbul Günleri; Hammer'in şark iklimine olan merakını, Osmanlı coğrafyasına olan düşkünlüğünü ve İstanbul'a olan sevgisini, özlemini en ince detaylarıyla gözler önüne seriyor. Okurlar kitabın sayfaları arasında ilerledikçe Hammer'in derin tarih bilgisine ve gözlem yeteneğine hayran kalırken, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde İstanbul'daki yaşam tarzı, sosyal hayat ve günlük rutinler hakkında elde edeceği benzersiz bilgilerle de dönemin atmosferini tüm canlılığıyla yaşıyor.
Hammer; Viyana civarındaki mezar taşında Joseph olan ismini Yûsuf olarak kullanmasıyla, kabrini bir Hıristiyan mezarından çok İstanbul'daki ulemâ kabirlerine benzetmesiyle Şark'ın “Manevi Oğlu” olmuştur. İstanbul Günleri hem böylesine bir tarihçinin İstanbul'a sunduğu bir armağan hem de İstanbul tutkunlarının başucundan eksik etmeyeceği bir kaynak…