#smrgKİTABEVİ İstanbul Panoraması 1885 - 2022
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Tarih Dizisi
ISBN-10:
9786059059930
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
206 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
126,00
Havale/EFT ile:
122,22
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199205325
591685
https://www.simurgkitabevi.com/istanbul-panoramasi-1885-2022
İstanbul Panoraması 1885 - 2022 #smrgKİTABEVİ
126.00
Son 200 yıl boyunca Osmanlı Devleti, sistematik açıdan birçok deneme yaşar. Bu “birçok” içinde; askeri, bürokratik, siyasal, sosyal ve ekonomik, tüm çabalar yer alır. “Taşlar, kırıla kırıla yerine oturur.” Ve bu oturuşma, çok gecikmiş olarak, sona 40 yıl kala, ancak gerçekleşir. Bu kitap, dönem yaklaşımının bir ürünüdür. 1821 Rum Ayaklanması ile Sultan II. Mahmut, İstanbul'daki Rumları saydırtmıştı. Sultan II. Abdülhamit de yine başkenti, bu kez her açıdan saydırtır. 1885 yılındaki bu işlem, çok ayrıntılı bir istatistik çalışmasıdır. Burada ise başkente, dönemin bürokratik kaygısı dışında yaklaşılmıştır. Behçet Kemal Çağlar, “İstanbul'u sevmezse gönül, aşkı ne anlar” der. Aşka saygımız sonsuz, İstanbul'a sevgimiz su götürmez gerçek. Ama bir gerçek de İstanbul'un kültürel derinliğini yansıtan adların, gittikçe kaybolduğudur. Bu kitap, her biri ayrı bir yaşanmışlığın anısı olan “kültürel kimliği”, gelecek kuşaklara taşıma umudundadır. Öte yandan, “kerameti kendinden menkul” biçimde konuya tepeden bakan ve İstanbul'u kendi tekelinde gören, “Tatlısu Frenkleri” için de yararlı olacaktır.
Son 200 yıl boyunca Osmanlı Devleti, sistematik açıdan birçok deneme yaşar. Bu “birçok” içinde; askeri, bürokratik, siyasal, sosyal ve ekonomik, tüm çabalar yer alır. “Taşlar, kırıla kırıla yerine oturur.” Ve bu oturuşma, çok gecikmiş olarak, sona 40 yıl kala, ancak gerçekleşir. Bu kitap, dönem yaklaşımının bir ürünüdür. 1821 Rum Ayaklanması ile Sultan II. Mahmut, İstanbul'daki Rumları saydırtmıştı. Sultan II. Abdülhamit de yine başkenti, bu kez her açıdan saydırtır. 1885 yılındaki bu işlem, çok ayrıntılı bir istatistik çalışmasıdır. Burada ise başkente, dönemin bürokratik kaygısı dışında yaklaşılmıştır. Behçet Kemal Çağlar, “İstanbul'u sevmezse gönül, aşkı ne anlar” der. Aşka saygımız sonsuz, İstanbul'a sevgimiz su götürmez gerçek. Ama bir gerçek de İstanbul'un kültürel derinliğini yansıtan adların, gittikçe kaybolduğudur. Bu kitap, her biri ayrı bir yaşanmışlığın anısı olan “kültürel kimliği”, gelecek kuşaklara taşıma umudundadır. Öte yandan, “kerameti kendinden menkul” biçimde konuya tepeden bakan ve İstanbul'u kendi tekelinde gören, “Tatlısu Frenkleri” için de yararlı olacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.