1199025900
411995
https://www.simurgkitabevi.com/istanbulda-ramazan-mevsimi-1998
İstanbul'da Ramazan Mevsimi - 1998 #smrgSAHAF
0.00
Tek taşının bile yabancı bir ülke ile kıyaslanamayacak değerde olduğu eski şiirlerde yansıtılan İstanbul, bir zamanlar dünyanın en sihirli ve gözde şehirlerindendi. Ruhlara ferahlık veren görünümü, ahşap konakları, Boğaz'da denizle kucak kucağa yaşayan yalıları, sayfiyelerindeki serin köşkleri, bin bir minaresi ile mistik bir dünyanın seyrine doyulmaz merkezlerindendi. Ramazan gecelerinde minarelerindeki gözler kamaştıran mahyaları, milli ve dini günlerde mehter musikisinin zaferleri simgeleyen nağmeleri, İstanbul'u şiirleştiren bir yaşantının geleneklerindendi. Ramazan gecelerinin tarihe malolan çeşitli eğlenceleri, meddahları, hokkabazları, Karagözleri, Orta oyunları ile İstanbul, tarihe malolmuş, doğuda ve batıda özlemle izlenen bir masal şehriydi. Ayrıca iç dünyasındaki gelenekleriyle, aile içi yaşantılarıyla, giyim kuşamdaki zarafetiyle, sanat, edebiyat ve musiki alanlarındaki özelliğiyle, zirveye çıkmış bir kültürün ve medeniyetin vatanıydı. Maddi ve manevi güzellikler içerisinde İstanbul, sanki bambaşka bir dünyayı temsil ediyordu. Bu renkli ve zengin nitelikleriyle İstanbul ve İstanbulluların hayatı Türk ve yabancı bilginlerin, yazarların, ressamların sayısız eserlerinde değişik izlenimler ve duygularla yansıtılmıştır. İstanbul'u ziyaret eden ve İstanbul'u doya doya yaşayan yabancı yazarların ve ressamların hayranlıkları eserlerinde ve resimlerinde yer almış bulunuyor. Lady Mary Montagu ile Miss Julia Pardoe'nın anı kitaplarından tutunuz da Türkleri "Doğunun centilmenleri" olarak öven Theophile Gautier ile "Benim ikinci vatanım Türkiye'dir. Ben orada ölmek isterim." diyen Lamartine ve "Türkler dünyanın en namuslu ve güvenilir milletidir." diye tanımlayan Pierre Loti, Türk ve İslam dostu ve dünyanın meşhur kişilerindendi…
Tek taşının bile yabancı bir ülke ile kıyaslanamayacak değerde olduğu eski şiirlerde yansıtılan İstanbul, bir zamanlar dünyanın en sihirli ve gözde şehirlerindendi. Ruhlara ferahlık veren görünümü, ahşap konakları, Boğaz'da denizle kucak kucağa yaşayan yalıları, sayfiyelerindeki serin köşkleri, bin bir minaresi ile mistik bir dünyanın seyrine doyulmaz merkezlerindendi. Ramazan gecelerinde minarelerindeki gözler kamaştıran mahyaları, milli ve dini günlerde mehter musikisinin zaferleri simgeleyen nağmeleri, İstanbul'u şiirleştiren bir yaşantının geleneklerindendi. Ramazan gecelerinin tarihe malolan çeşitli eğlenceleri, meddahları, hokkabazları, Karagözleri, Orta oyunları ile İstanbul, tarihe malolmuş, doğuda ve batıda özlemle izlenen bir masal şehriydi. Ayrıca iç dünyasındaki gelenekleriyle, aile içi yaşantılarıyla, giyim kuşamdaki zarafetiyle, sanat, edebiyat ve musiki alanlarındaki özelliğiyle, zirveye çıkmış bir kültürün ve medeniyetin vatanıydı. Maddi ve manevi güzellikler içerisinde İstanbul, sanki bambaşka bir dünyayı temsil ediyordu. Bu renkli ve zengin nitelikleriyle İstanbul ve İstanbulluların hayatı Türk ve yabancı bilginlerin, yazarların, ressamların sayısız eserlerinde değişik izlenimler ve duygularla yansıtılmıştır. İstanbul'u ziyaret eden ve İstanbul'u doya doya yaşayan yabancı yazarların ve ressamların hayranlıkları eserlerinde ve resimlerinde yer almış bulunuyor. Lady Mary Montagu ile Miss Julia Pardoe'nın anı kitaplarından tutunuz da Türkleri "Doğunun centilmenleri" olarak öven Theophile Gautier ile "Benim ikinci vatanım Türkiye'dir. Ben orada ölmek isterim." diyen Lamartine ve "Türkler dünyanın en namuslu ve güvenilir milletidir." diye tanımlayan Pierre Loti, Türk ve İslam dostu ve dünyanın meşhur kişilerindendi…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.