#smrgKİTABEVİ İstanbullu Rumlar - 2023

Editör:
Ali Suat Ürgüplü
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Mega Basım Yayın
Dizi Adı:
Tarih 165
ISBN-10:
9750855320
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199209599
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
296
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
156,00
Havale/EFT ile: 151,32
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
Siparişiniz 1&3 iş günü arasında kargoda
1199209599
596066
İstanbullu Rumlar -        2023
İstanbullu Rumlar - 2023 #smrgKİTABEVİ
156.00
Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'i kısmen kuşatan Haliç'in doğu yakası, “şehir ötesi” anlamına gelen Peran veya Perea adıyla anılıyordu. Pera'da Bizans döneminden beri Cenevizli ve Venedikli unsurlar mevcuttu. İstanbul'un fethinden sonra 1535'te Fransız elçisine Galata Kulesi dışında, “Pera bağlarında” oturma izni verilmesiyle elçilik oraya taşınmış, bunu diğer yabancı elçilikler, on yedinci yüzyıldan itibaren de Rum tüccar aileleri izlemişti. Sonraki yüzyıllarda çeşitli amaçlarla Osmanlı İmparatorluğu'na gelen Avrupalılarla diğer gayrimüslimlerin semte yerleşmesi sonucu ortaya çıkan kentsoylu Pera mozaiği, özellikle son devir Osmanlı siyasi, kültürel ve toplumsal tarihinde son derece büyük bir rol oynamıştı.

Bu mozaiğin en önemli unsuru, 1804'te Galatasaray'da Panayia Kilisesi'nin açılmasıyla Pera-Stavrodromi Rum Cemaati adını alan Rum toplumu idi. Tarih boyunca Pera, İstanbul'un Fener'den sonra en büyük Rum nüfusunu barındıran semti olmuştu. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması ve 20. yüzyıl boyunca Türk-Yunan ilişkilerinin inişli çıkışlı seyrinden olumsuz etkilenen Rum Cemaati, özellikle 6-7 Eylül 1955 olaylarından sonra hızla küçülmüştü.

Sula Bozis'in yazmalar, diplomalar, okul kayıtları, fotoğraf albümleri gibi çok çeşitli yazılı kaynakların yanı sıra sözlü tarih araştırmalarına da dayanarak hazırladığı İstanbullu Rumlar adlı çalışmasının bu genişletilmiş yeni baskısı, Rum cemaatinin tarihini derli toplu bir şekilde günümüz okuruna sunarken, dolaylı olarak bugünkü Türkiye'nin kültür ve şehirleşme tarihine de ışık tutuyor.
Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'i kısmen kuşatan Haliç'in doğu yakası, “şehir ötesi” anlamına gelen Peran veya Perea adıyla anılıyordu. Pera'da Bizans döneminden beri Cenevizli ve Venedikli unsurlar mevcuttu. İstanbul'un fethinden sonra 1535'te Fransız elçisine Galata Kulesi dışında, “Pera bağlarında” oturma izni verilmesiyle elçilik oraya taşınmış, bunu diğer yabancı elçilikler, on yedinci yüzyıldan itibaren de Rum tüccar aileleri izlemişti. Sonraki yüzyıllarda çeşitli amaçlarla Osmanlı İmparatorluğu'na gelen Avrupalılarla diğer gayrimüslimlerin semte yerleşmesi sonucu ortaya çıkan kentsoylu Pera mozaiği, özellikle son devir Osmanlı siyasi, kültürel ve toplumsal tarihinde son derece büyük bir rol oynamıştı.

Bu mozaiğin en önemli unsuru, 1804'te Galatasaray'da Panayia Kilisesi'nin açılmasıyla Pera-Stavrodromi Rum Cemaati adını alan Rum toplumu idi. Tarih boyunca Pera, İstanbul'un Fener'den sonra en büyük Rum nüfusunu barındıran semti olmuştu. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması ve 20. yüzyıl boyunca Türk-Yunan ilişkilerinin inişli çıkışlı seyrinden olumsuz etkilenen Rum Cemaati, özellikle 6-7 Eylül 1955 olaylarından sonra hızla küçülmüştü.

Sula Bozis'in yazmalar, diplomalar, okul kayıtları, fotoğraf albümleri gibi çok çeşitli yazılı kaynakların yanı sıra sözlü tarih araştırmalarına da dayanarak hazırladığı İstanbullu Rumlar adlı çalışmasının bu genişletilmiş yeni baskısı, Rum cemaatinin tarihini derli toplu bir şekilde günümüz okuruna sunarken, dolaylı olarak bugünkü Türkiye'nin kültür ve şehirleşme tarihine de ışık tutuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat