Arama için en az 3 karakter girmelisiniz.

#smrgSAHAF İstanbul'un Frenk ve Levanten Mahalleleri: Pera Galata ve Banliyöler -

Stok Kodu:
1199048765
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
255 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003
Çeviren:
Ali Berktay
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199048765
434761
İstanbul'un Frenk ve Levanten Mahalleleri: Pera Galata ve Banliyöler -
İstanbul'un Frenk ve Levanten Mahalleleri: Pera Galata ve Banliyöler - #smrgSAHAF
0.00
Birçok farklı dilin konuşulduğu, aynı tiyatro temsilinin farklı dillerde sahnelendiği Pera'dan, kentin para ve ticaret nabzının attığı Galata'ya, 1908'den sonra Cöte d'Azur stili bir kumarhane kurulması planlanan Ayestafanos'tan o sırada Boğaziçi'nde küçük bir köy olan, ama yine de kamu parkıyla farklı bir yere sahip olan Bebek'e, çeşitli milletlerin bir arada yaşadığı büyük, karma bir köy olan Ortaköy'den kaplıcalarıyla Yalova'ya, kayık gezintileri ve flörtleriyle Göksu'ya İstanbul'un çeşitli semtleri...

Bekçisinden tulumbacısına, hamalından muhtarına, alafranga gece eğlenceleri düzenleyen Peralı zengin sarraftan, alaturka kıyafetinden vazgeçmek istemeyen mütevazı Levantene, falcı Kokona Elenko'dan Abdülhamid'in muskacısı Ebulhüda'ya kadar, çeşit çeşit İstanbul tiplemesi...

İstanbul'un eşsiz panoramasının 19. yüzyıl sonundaki hali, Yalova, Adalar, banliyöler, Boğaziçi'nden manzaralar, kentin iklimi, ışığı ve kelimelerle tarifi zor sümbüli havası...
Farklı milletlerin, Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin yaşamları, inançları, bayramları, karnavalları, umutları, korkuları...

Bertrand Bareilles'in hem yaşanmış olayların canlılığını, anekdotların sevimli sürükleyiciliğini, hem de kent panoramasını betimlemekteki ustalığı iç içe geçiren anlatımı bizi 19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başı İstanbul'unda bir geziye çıkarıyor.

Ama herhangi bir seyyahın, bir gözlemcinin yansız bakışı değil söz konusu olan. 20. yüzyılda dünyayı kana ve ateşe boğan ilk büyük hesaplaşmanın, 1. Cihan Harbi'nin taraflarından biri olarak kaleme sarılmış, Batı'nın oryantalist ve emperyalist bakışını kimi zaman her sözcüğünde hissettiren, taraflı bir tanıklık bu. Ama tam da bu açıdan günümüzün kimi bakışlarına, kimi tavır alışlarına da ilginç bir ışık tutuyor, deyim yerindeyse bugünün satır aralarının daha net okunmasına yardımcı oluyor sanki.

Birçok farklı dilin konuşulduğu, aynı tiyatro temsilinin farklı dillerde sahnelendiği Pera'dan, kentin para ve ticaret nabzının attığı Galata'ya, 1908'den sonra Cöte d'Azur stili bir kumarhane kurulması planlanan Ayestafanos'tan o sırada Boğaziçi'nde küçük bir köy olan, ama yine de kamu parkıyla farklı bir yere sahip olan Bebek'e, çeşitli milletlerin bir arada yaşadığı büyük, karma bir köy olan Ortaköy'den kaplıcalarıyla Yalova'ya, kayık gezintileri ve flörtleriyle Göksu'ya İstanbul'un çeşitli semtleri...

Bekçisinden tulumbacısına, hamalından muhtarına, alafranga gece eğlenceleri düzenleyen Peralı zengin sarraftan, alaturka kıyafetinden vazgeçmek istemeyen mütevazı Levantene, falcı Kokona Elenko'dan Abdülhamid'in muskacısı Ebulhüda'ya kadar, çeşit çeşit İstanbul tiplemesi...

İstanbul'un eşsiz panoramasının 19. yüzyıl sonundaki hali, Yalova, Adalar, banliyöler, Boğaziçi'nden manzaralar, kentin iklimi, ışığı ve kelimelerle tarifi zor sümbüli havası...
Farklı milletlerin, Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin yaşamları, inançları, bayramları, karnavalları, umutları, korkuları...

Bertrand Bareilles'in hem yaşanmış olayların canlılığını, anekdotların sevimli sürükleyiciliğini, hem de kent panoramasını betimlemekteki ustalığı iç içe geçiren anlatımı bizi 19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başı İstanbul'unda bir geziye çıkarıyor.

Ama herhangi bir seyyahın, bir gözlemcinin yansız bakışı değil söz konusu olan. 20. yüzyılda dünyayı kana ve ateşe boğan ilk büyük hesaplaşmanın, 1. Cihan Harbi'nin taraflarından biri olarak kaleme sarılmış, Batı'nın oryantalist ve emperyalist bakışını kimi zaman her sözcüğünde hissettiren, taraflı bir tanıklık bu. Ama tam da bu açıdan günümüzün kimi bakışlarına, kimi tavır alışlarına da ilginç bir ışık tutuyor, deyim yerindeyse bugünün satır aralarının daha net okunmasına yardımcı oluyor sanki.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat