#smrgKİTABEVİ İstanbul'un İşgali -
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Ofis Yayın
Dizi Adı:
Sosyologca Kitapları Dizisi: 6
ISBN-10:
9786056204265
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Boyut:
16x23
Sayfa Sayısı:
261 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
168,00
Havale/EFT ile:
162,96
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199137102
523042
https://www.simurgkitabevi.com/istanbulun-isgali
İstanbul'un İşgali - #smrgKİTABEVİ
168.00
“Doğu Sorunu” Batılı devlet adamları, diplomatlar ve tarihçiler tarafından XIX. yüzyılda yeni bir biçimde ortaya atılmıştır. İstanbul'un işgal edilmesi ve ardından İstanbul'da kurulan ve aşağı yukarı dört yıl boyunca sürdürülen Batılı işgal yönetimi, bu sürecin bir anlamda sonuçlandırma çabasıdır. Doğu Sorunu XIX. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetilen topraklarda Batı egemenliği çekişmesinin aldığı biçim için kullanılmıştır. Doğu Sorunu elbette XIX. yüzyılda çıkmış değildir. Tarihin başından beri mevcuttur. 1000 yıl öncesinde Anadolu'nun Türkleşmesi ve İstanbul'un fethiyle yeni bir anlam kazanmıştır. İstanbul'un Türkler tarafından fethi ile Batı, Doğu ile ilişkilerinde açmazlarla karşılaşmıştır. Batı'nın Osmanlı'yla karşılaşmadan Doğu ile ilişkili yeni yollar bulma çabası Amerika'nın keşfiyle sonuçlanan yeni olanaklar yaratmıştır. XIX. yüzyılda geleneksel Doğu toplumlarını Batı egemenliğine alma çabası geleneksel Doğu yollarını yeniden gündeme getirmiştir. Batı içi çekişmeler ve Osmanlı'nın Batı içi çelişkiler içinde ittifak çabası, Doğu/Osmanlı Sorununu bütün Batı diplomasisinin temel sorunu haline getirmiştir. Türkler, Doğu-Batı çatışmasında Doğu koruyuculuğu rolü üstlenmeleriyle Orta Çağdan itibaren Batı saldırıları önünde bir kalkan oluşturmuşlardır. Bu dönemden itibaren Batı için Doğu Sorunu, Türk Sorunu olmuştur. Batı, Orta Çağ koşullarında bile Doğu ile ilişkiler kurmaktan vazgeçmemiştir. Batı için yeni çözüm olanakları Doğu'da aranmıştır. Batı Orta Çağda da kendisini bu durumdan kurtaracak bir çıkış yolu peşindedir.....
“Doğu Sorunu” Batılı devlet adamları, diplomatlar ve tarihçiler tarafından XIX. yüzyılda yeni bir biçimde ortaya atılmıştır. İstanbul'un işgal edilmesi ve ardından İstanbul'da kurulan ve aşağı yukarı dört yıl boyunca sürdürülen Batılı işgal yönetimi, bu sürecin bir anlamda sonuçlandırma çabasıdır. Doğu Sorunu XIX. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetilen topraklarda Batı egemenliği çekişmesinin aldığı biçim için kullanılmıştır. Doğu Sorunu elbette XIX. yüzyılda çıkmış değildir. Tarihin başından beri mevcuttur. 1000 yıl öncesinde Anadolu'nun Türkleşmesi ve İstanbul'un fethiyle yeni bir anlam kazanmıştır. İstanbul'un Türkler tarafından fethi ile Batı, Doğu ile ilişkilerinde açmazlarla karşılaşmıştır. Batı'nın Osmanlı'yla karşılaşmadan Doğu ile ilişkili yeni yollar bulma çabası Amerika'nın keşfiyle sonuçlanan yeni olanaklar yaratmıştır. XIX. yüzyılda geleneksel Doğu toplumlarını Batı egemenliğine alma çabası geleneksel Doğu yollarını yeniden gündeme getirmiştir. Batı içi çekişmeler ve Osmanlı'nın Batı içi çelişkiler içinde ittifak çabası, Doğu/Osmanlı Sorununu bütün Batı diplomasisinin temel sorunu haline getirmiştir. Türkler, Doğu-Batı çatışmasında Doğu koruyuculuğu rolü üstlenmeleriyle Orta Çağdan itibaren Batı saldırıları önünde bir kalkan oluşturmuşlardır. Bu dönemden itibaren Batı için Doğu Sorunu, Türk Sorunu olmuştur. Batı, Orta Çağ koşullarında bile Doğu ile ilişkiler kurmaktan vazgeçmemiştir. Batı için yeni çözüm olanakları Doğu'da aranmıştır. Batı Orta Çağda da kendisini bu durumdan kurtaracak bir çıkış yolu peşindedir.....
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.