#smrgSAHAF İstanbul'un Zaptı ( 1204 ) - 1994

Basıldığı Matbaa:
Türk Tarih Kurumu Basımevi
Dizi Adı:
X / 16; Genel Tarihe Ait Çeviriler
Stok Kodu:
1199008275
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
VIII + 54 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1994
Çeviren:
Beynun Akyavaş
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199008275
394439
İstanbul'un Zaptı ( 1204 ) -        1994
İstanbul'un Zaptı ( 1204 ) - 1994 #smrgSAHAF
0.00
Tarih yazıcılığı Fransa'da XIII. yüzyıldan önce başlamışsa da kullanılan dil Latince olmuş ve yazılan eserler kiliselerde muhafaza edilerek sadece din adamları tarafından okunmuştur. Fransızca yazılmış ilk eserler chanson de geste dediğimiz destanlarla dinî mahiyetteki cantilene'lerdir. Bu ikisinde de tarih nev'ini bulmak mümkündür. Çünkü birinde savaş hikâyeleri, kahraman krallar ve şövalyeler, ötekinde dinî hikâyeler, azizlerin ve kralların hayatı anlatılır. Yazarları malûmumuz değildir. Tarih nev'inin doğmasına yol açan en büyük hadise chanson de geste ile cantilene mevzularını büyük ölçüde aksettiren haçlı seferleridir. Tanıdığımız ilk tarihçiler de dördüncü haçlı seferine katılarak Konstanti-nopolis'in zaptında bulunmuş ve Konstantinopolis'in Zaptı adlı eserleri bırakmış olan Geoffroy de Vülehardouin üe Robert de Clari'dir.

Clery-les-Pernois'lı olan Robert de Clari kardeşi Aleaume ile beraber dördüncü haçlı seferine katılmış ve Pierre d'Amiens üe beraber mukaddes topraklara gitmek üzere yola çıkmış, seferin yol değiştirmesiyle Konstantinopolis'e giderek şehrin muhasarasında bulunmuş, zaptını görmüş, gördüklerini, duyduklarını sade bir dille anlatmıştır. Hayatı üzerinde bilinenler pek azdır, münakaşalıdır ve daha çok tahminlere dayanır.

Eserde Robert de Clari kendisinden "Robers de Clari li chevaliers" diye bahseder. Şövalye midir, değil midir? İyi bir tahsil görmüş müdür, görmemiş midir? Şövalye olabilir, fakat iyi bir tahsil görmediği muhakkaktır. Bununla beraber iyi müşahede eder. Gören gözlerle bakar, duyar, dinler ve anlatır. Robert de Clari sefere seyyah gibi çıkar, Konstantinopolis'de seyyah gibi dolaşır. Manastırlara, kiliselere, heykellere, sütunlara, sanat eserlerine, şehrin ihtişamına meraklı gözlerle bakar, anlatılanları eğrisini doğrusunu düşünmeden dinler ve söyler.

Üslûbu sade ve açıktır. Hadiseleri üzerinde fazla durmadan hikâye eder. Canlılıkla, konuşurmuş gibi dile getirir. Üslûp böyle, lâkin "li estoires de chiaus qui conquisent Coustantinoble" Robert de Clari tarafından mı yazılmıştır, yoksa Robert de Clari görüp duyduklarını, bildiklerini yazdırmış mıdır? Anlamak güçtür. (Önsöz'den)

Tarih yazıcılığı Fransa'da XIII. yüzyıldan önce başlamışsa da kullanılan dil Latince olmuş ve yazılan eserler kiliselerde muhafaza edilerek sadece din adamları tarafından okunmuştur. Fransızca yazılmış ilk eserler chanson de geste dediğimiz destanlarla dinî mahiyetteki cantilene'lerdir. Bu ikisinde de tarih nev'ini bulmak mümkündür. Çünkü birinde savaş hikâyeleri, kahraman krallar ve şövalyeler, ötekinde dinî hikâyeler, azizlerin ve kralların hayatı anlatılır. Yazarları malûmumuz değildir. Tarih nev'inin doğmasına yol açan en büyük hadise chanson de geste ile cantilene mevzularını büyük ölçüde aksettiren haçlı seferleridir. Tanıdığımız ilk tarihçiler de dördüncü haçlı seferine katılarak Konstanti-nopolis'in zaptında bulunmuş ve Konstantinopolis'in Zaptı adlı eserleri bırakmış olan Geoffroy de Vülehardouin üe Robert de Clari'dir.

Clery-les-Pernois'lı olan Robert de Clari kardeşi Aleaume ile beraber dördüncü haçlı seferine katılmış ve Pierre d'Amiens üe beraber mukaddes topraklara gitmek üzere yola çıkmış, seferin yol değiştirmesiyle Konstantinopolis'e giderek şehrin muhasarasında bulunmuş, zaptını görmüş, gördüklerini, duyduklarını sade bir dille anlatmıştır. Hayatı üzerinde bilinenler pek azdır, münakaşalıdır ve daha çok tahminlere dayanır.

Eserde Robert de Clari kendisinden "Robers de Clari li chevaliers" diye bahseder. Şövalye midir, değil midir? İyi bir tahsil görmüş müdür, görmemiş midir? Şövalye olabilir, fakat iyi bir tahsil görmediği muhakkaktır. Bununla beraber iyi müşahede eder. Gören gözlerle bakar, duyar, dinler ve anlatır. Robert de Clari sefere seyyah gibi çıkar, Konstantinopolis'de seyyah gibi dolaşır. Manastırlara, kiliselere, heykellere, sütunlara, sanat eserlerine, şehrin ihtişamına meraklı gözlerle bakar, anlatılanları eğrisini doğrusunu düşünmeden dinler ve söyler.

Üslûbu sade ve açıktır. Hadiseleri üzerinde fazla durmadan hikâye eder. Canlılıkla, konuşurmuş gibi dile getirir. Üslûp böyle, lâkin "li estoires de chiaus qui conquisent Coustantinoble" Robert de Clari tarafından mı yazılmıştır, yoksa Robert de Clari görüp duyduklarını, bildiklerini yazdırmış mıdır? Anlamak güçtür. (Önsöz'den)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat