#smrgKİTABEVİ İstiklal Harbi ( Garp Cephesi ) Haritalarıyla - 2023

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Üç-Er Ofset
Dizi Adı:
Tarih
ISBN-10:
9750812064
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199084595
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
282 s. +31 harita
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
143,00
Havale/EFT ile: 138,71
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199084595
470452
İstiklal Harbi ( Garp Cephesi ) Haritalarıyla -        2023
İstiklal Harbi ( Garp Cephesi ) Haritalarıyla - 2023 #smrgKİTABEVİ
143.00
1925'te eski harflerle basılan ve Kurtuluş Savaşı'nı askeri bakımdan inceleyen ilk çalışma olan kurmay subay Cevdet Kerim İncedayı'nın Türk İstiklal Harbi (Garp Cephesi) adlı kitabı, yeni harflerle ilk kez YKY'de…

Diline dokunulmadan Muhammet Safi tarafından yayına hazırlanan ve esas olarak Garp Cephesi'ni anlatan belge niteliğindeki kitapta, 31 harita bulunuyor. Bu haritalar titizlikle yeni harflere çevrilmiş, eski harflerinin yanına çevirileri de konularak kitabın belgesel niteliği zenginleştirilmiş. Savaşın hemen sonrasında, anılar henüz tazeyken, Kurtuluş Savaşı'nı gün gün anlatan Türk İstiklal Harbi, araştırmacılar için vazgeçilmez bir kaynak... "Hayatımı yokladığım zaman birini diğerine üstün tutamayacağım hadiseler az değildir. Ama hiç zihin yormadan ve emek sarfetmeden en müstesnası ve azametlisi şudur: Atatürk, Türk milletinin kurtuluşunun ancak büyük bir askeri zaferle mümkün olduğunu, uzun ve mücadele dolu tecrübelerden sonra kani olmuş bulunuyordu, istiklal mücadelesi yılları çok uzadıkça esasen milletimizin şeref ve kahramanlık kaynaklarına dayanarak giriştiği savaşlarda zaman yıpratabilirdi. Bir an geldi ki bütün milli kudretleri yığıp hu zaferi istihsal elzem oldu. İşte bu tokat 25 Ağustos akşamı Afyon hattında son haddine vardırılmış ve 26 Ağustos sabahı milletimizin talihi denecek ve mukadderatı tayin edilecekti. O zaman Başkomutanlık karargâhında harekât dairesinde Garp Cephesi işleri ile meşgul bir kurmay subaydım. Başkomutan karargâhı 25-26 Ağustos gecesini Kocatepe'den uzanan dereler içinde geçirdi. Gün doğmadan çadırlardan ayrıldık. Önde Atatürk, her adımda dikleşen bir tepeye doğru (savaşı idare yeri olan Kocatepe) ince bir patikadan ve her atın başı önündeki atın kuyruğunu ısırırcasına sıklaşmış bir kafile halinde ilerliyorduk. Biraz sonra İstiklal Mücadelesi gibi yeryüzünün müstesna eseri olan o hadiseyi yaratabilen Türk milletinin son takati bütün bir düşmanlığın karşısında harekete geçecekti. Bunda zafer ve bugünkü mesut istikbal göründüğü kadar büyük bir felaket tevehhüm edilebiliyordu. Hiç kimse bir diğeri ile konuşmuyordu. Ama imanlar kuvvetli... Doğacak sabahın hayırlı bir sabah olacağına iman tamdı. İşte ateş başlayıncaya kadar geçen bu 1-2 saatlik yolculukta yaşadığım heyecana ölünceye kadar hiçbir heyecan ulaşamayacak sanırım. O bahtiyar kafilede bulunanların hangisine sorarsanız hepsi aynı şeyi söyler." (Arka Kapak)

1925'te eski harflerle basılan ve Kurtuluş Savaşı'nı askeri bakımdan inceleyen ilk çalışma olan kurmay subay Cevdet Kerim İncedayı'nın Türk İstiklal Harbi (Garp Cephesi) adlı kitabı, yeni harflerle ilk kez YKY'de…

Diline dokunulmadan Muhammet Safi tarafından yayına hazırlanan ve esas olarak Garp Cephesi'ni anlatan belge niteliğindeki kitapta, 31 harita bulunuyor. Bu haritalar titizlikle yeni harflere çevrilmiş, eski harflerinin yanına çevirileri de konularak kitabın belgesel niteliği zenginleştirilmiş. Savaşın hemen sonrasında, anılar henüz tazeyken, Kurtuluş Savaşı'nı gün gün anlatan Türk İstiklal Harbi, araştırmacılar için vazgeçilmez bir kaynak... "Hayatımı yokladığım zaman birini diğerine üstün tutamayacağım hadiseler az değildir. Ama hiç zihin yormadan ve emek sarfetmeden en müstesnası ve azametlisi şudur: Atatürk, Türk milletinin kurtuluşunun ancak büyük bir askeri zaferle mümkün olduğunu, uzun ve mücadele dolu tecrübelerden sonra kani olmuş bulunuyordu, istiklal mücadelesi yılları çok uzadıkça esasen milletimizin şeref ve kahramanlık kaynaklarına dayanarak giriştiği savaşlarda zaman yıpratabilirdi. Bir an geldi ki bütün milli kudretleri yığıp hu zaferi istihsal elzem oldu. İşte bu tokat 25 Ağustos akşamı Afyon hattında son haddine vardırılmış ve 26 Ağustos sabahı milletimizin talihi denecek ve mukadderatı tayin edilecekti. O zaman Başkomutanlık karargâhında harekât dairesinde Garp Cephesi işleri ile meşgul bir kurmay subaydım. Başkomutan karargâhı 25-26 Ağustos gecesini Kocatepe'den uzanan dereler içinde geçirdi. Gün doğmadan çadırlardan ayrıldık. Önde Atatürk, her adımda dikleşen bir tepeye doğru (savaşı idare yeri olan Kocatepe) ince bir patikadan ve her atın başı önündeki atın kuyruğunu ısırırcasına sıklaşmış bir kafile halinde ilerliyorduk. Biraz sonra İstiklal Mücadelesi gibi yeryüzünün müstesna eseri olan o hadiseyi yaratabilen Türk milletinin son takati bütün bir düşmanlığın karşısında harekete geçecekti. Bunda zafer ve bugünkü mesut istikbal göründüğü kadar büyük bir felaket tevehhüm edilebiliyordu. Hiç kimse bir diğeri ile konuşmuyordu. Ama imanlar kuvvetli... Doğacak sabahın hayırlı bir sabah olacağına iman tamdı. İşte ateş başlayıncaya kadar geçen bu 1-2 saatlik yolculukta yaşadığım heyecana ölünceye kadar hiçbir heyecan ulaşamayacak sanırım. O bahtiyar kafilede bulunanların hangisine sorarsanız hepsi aynı şeyi söyler." (Arka Kapak)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat