#smrgKİTABEVİ İtaat Etme: Kadınlık Üzerine Bir İnceleme - 2024

Editör:
Füsun Taş
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786256461147
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199224638
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
200
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Ayşen Sarı
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
On ne nait pas soumise, on le devient
Kategori:
indirimli
157,50
Havale/EFT ile: 152,78
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199224638
610639
İtaat Etme: Kadınlık Üzerine Bir İnceleme -        2024
İtaat Etme: Kadınlık Üzerine Bir İnceleme - 2024 #smrgKİTABEVİ
157.50
En bağımsız, en feminist kadınlar bile erkeklerin fethedici bakışlarını üzerlerinde görmeyi sevdiklerini, kendilerini partnerlerinin kollarına bırakmayı arzuladıklarını veya günlük ev işlerini güya daha tatmin edici başka faaliyetlere tercih ettiklerini büyük bir şaşkınlıkla fark ederler. Peki, bu arzular ve tercihler bağımsızlıklarıyla çelişir mi? Kendilerinden önce gelen, asırların feminist hareketine bir ihanet midir bu durum? “İlk adımı” erkeklerin atmasını bekleyip yine de cinsiyet eşitliği talep edebilir miyiz?

Manon Garcia, İtaat Etme: Kadınlık Üzerine Bir İnceleme kitabında, kadınların erkeklere teslimiyet hâlini inceliyor. Kadınların deneyimlerini biçimlendiren cinsiyetler hiyerarşisinin yapılanmasını ezber bozan bir tarzla irdeliyor. Yaşadığımız “kadınsı kafa karışıklıklarını” felsefeyle ve bilhassa Simone de Beauvoir'ın felsefesiyle ele alıyor.

“… Kadın olmak, belirli bir ekonomik, toplumsal ve siyasi durumda bulunmaktır. Bu durum, kadınların ona göre davranması gereken ve ona göre yargılandığı bir dizi kuralı ifade eder. Kadın olmak, ‘gerçek' bir kadın olmak, bu normlara uymayı gerektirir. Tıpkı bir aletin işlevini yerine getirmediğinde doğasının sorgulanması gibi, kendi davranışı ile toplumsal olarak kendisine dayatılan davranış arasında mesafe varsa kadının da kadınlığı sorgulanır. Peki o hâlde, toplumda kadına dayatılan davranış nedir? Teslimiyet.”

En bağımsız, en feminist kadınlar bile erkeklerin fethedici bakışlarını üzerlerinde görmeyi sevdiklerini, kendilerini partnerlerinin kollarına bırakmayı arzuladıklarını veya günlük ev işlerini güya daha tatmin edici başka faaliyetlere tercih ettiklerini büyük bir şaşkınlıkla fark ederler. Peki, bu arzular ve tercihler bağımsızlıklarıyla çelişir mi? Kendilerinden önce gelen, asırların feminist hareketine bir ihanet midir bu durum? “İlk adımı” erkeklerin atmasını bekleyip yine de cinsiyet eşitliği talep edebilir miyiz?

Manon Garcia, İtaat Etme: Kadınlık Üzerine Bir İnceleme kitabında, kadınların erkeklere teslimiyet hâlini inceliyor. Kadınların deneyimlerini biçimlendiren cinsiyetler hiyerarşisinin yapılanmasını ezber bozan bir tarzla irdeliyor. Yaşadığımız “kadınsı kafa karışıklıklarını” felsefeyle ve bilhassa Simone de Beauvoir'ın felsefesiyle ele alıyor.

“… Kadın olmak, belirli bir ekonomik, toplumsal ve siyasi durumda bulunmaktır. Bu durum, kadınların ona göre davranması gereken ve ona göre yargılandığı bir dizi kuralı ifade eder. Kadın olmak, ‘gerçek' bir kadın olmak, bu normlara uymayı gerektirir. Tıpkı bir aletin işlevini yerine getirmediğinde doğasının sorgulanması gibi, kendi davranışı ile toplumsal olarak kendisine dayatılan davranış arasında mesafe varsa kadının da kadınlığı sorgulanır. Peki o hâlde, toplumda kadına dayatılan davranış nedir? Teslimiyet.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat