#smrgKİTABEVİ İtalyan İşgal Bölgelerinde Son Osmanlı Meclis-i Mebusan Seçimleri (İttihatçılar - İtilafçılar) - 2023

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9751756923
Kargoya Teslim Süresi:
7&15
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199218327
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
281
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
176,00
Havale/EFT ile: 170,72
Siparişiniz 7&15 iş günü arasında kargoda
1199218327
604948
İtalyan İşgal Bölgelerinde Son Osmanlı Meclis-i Mebusan Seçimleri (İttihatçılar - İtilafçılar) -        2023
İtalyan İşgal Bölgelerinde Son Osmanlı Meclis-i Mebusan Seçimleri (İttihatçılar - İtilafçılar) - 2023 #smrgKİTABEVİ
176.00
Osmanlı Devletinin çöküş sürecine girdiği yıllarda Avrupa'da parlamentolar çağı yaşanmaktadır. Bu süreçte Avrupa'da başlayan anayasa hareketleri Osmanlı Devletine de yansımış ve Meşruti yönetim Osmanlı Devleti içerisinde de yapılanmaya başlamıştır. Tanzimat döneminin yetiştirdiği aydın kesimin Avrupa modelinde bir anayasanın benimsenmesi ısrarından sonra Meşrutiyet düşüncesi giderek güçlenmiş ve 23 Aralık 1876'da Sultan II. Abdülhamit Kanun-ı Esasi'yi ilan etmiştir. Türk tarihi açısından ilk modern anayasa olan bu anayasanın ilanından sonra sıra meclisin açılmasına gelmiştir. Nitekim seçimlerin yapılması için bir seçim kanunu hazırlanmış ve seçimlerin anayasa ile birlikte bu kanuna göre yapılması kararı alınmıştır. Genel olarak iki dereceli seçim sistemi benimsenmiş ancak 1876 yılında yapılan ilk seçimlerde bu kurala uyulmamıştır. Bu açıdan 1908 yılında yapılan seçimler halkın genel anlamda katıldığı ilk genel seçimlerdir diyebiliriz. 1912, 1914 yılında yapılan seçimlerde aynı şekilde seçim kanunu ve anayasa da belirlenen kurallara göre yapılmıştır. 1914 yılında I. Dünya savaşının başlaması ve Osmanlı için 1918 yılında Mondros Mütarekesi ile son bulmasına kadar 1914 meclisi görev yapmıştır. Savaşı kaybeden Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi ile ağır şartlar kabul etmek zorunda kalmıştır. İtalya ise I. Dünya savaşı başlarında tarafsızlığını ilan etmiş olsa da daha sonra savaşı İtilaf Devletleri'nin kazanacağını düşündüğü için savaşa İtilaf Devletleri'nin yanında girmeye karar vermiştir. Bu süreçte de boş durmamış İngiltere ve Fransa ile yaptığı gizli anlaşmalarla geleceğini garantilemeye çalışmıştır. 1915 ve 1917 yılında yapılan Londra ve St. Jean de Maurienne anlaşmaları ile İtalya'ya Anadolu'da Antalya'dan İzmir'e kadar geniş bir bölge vaat edilmiştir. Ancak İtalya, savaştan sonra toplanan Paris Barış Konferansında (18-21 Ocak 1919) daha önce yapılan gizli anlaşmalarla kendisine vaat edilen İzmir'in İngiltere tarafından Yunanistan'a verildiğini öğrenince Anadolu'ya karşı işgal politikasını değiştirmiş ve İtilaf Devletleri'ni karşısına alarak bağımsız hareket etmeye başlamıştır. Ancak bir yandan da İtilaf Devletleri'ne karşı güçsüz olduğunun da farkındadır. Bu yüzden Osmanlı Devleti topraklarında takip ettiği işgal politikasında diğer işgalci güçlere nazaran daha ılımlı bir politika takip etmiştir. Anadolu'ya gönderdiği arkeolojik heyetler bahanesiyle işgallerine hazırlık yapmış ve 1919 yılının Mart ayında Osmanlı topraklarını işgal etmeye başlamıştır. Bu bağlamda İtalyan işgalleri devam ederken Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Milli Mücadele hareketi başlatılmış ve özellikle Sivas Kongresinden sonra İstanbul ile iletişimin kesilme kararından sonra 1 Ekim 1919 tarihinde Damat Ferit Paşa kabinesi istifa etmiştir. Yerine 3 Ekim 1919'da Ali Rıza Paşa kabinesinin kurulmasıyla seçimlerin yapılmasına ve meclisin açılmasına karar verilmiştir. Milli Mücadele hareketine daha ılımlı yaklaşan bu hükümetle Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyeti Ekim 1919 itibarı ile İtalyan işgal bölgelerinde seçimlere girmiştir. Seçimler İstanbul Hükümeti'nin onay vermiş olsa da seçimlerde Temsil Heyeti adaylığını koyanların seçilesini istememektedir. Nitekim seçimlerde Dâhiliye Nezareti vilayet merkezi ve sancaklara gönderdiği seçim genelgesi ile seçimlerin sıkı bir şekilde takip edilmesini bilhassa bildirmiştir. Bu seçimlerin bitmesiyle 12 Ocak 1920 tarihinde Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı açılmış ve toplamda 24 oturum gerçekleştirebilmiştir.
Osmanlı Devletinin çöküş sürecine girdiği yıllarda Avrupa'da parlamentolar çağı yaşanmaktadır. Bu süreçte Avrupa'da başlayan anayasa hareketleri Osmanlı Devletine de yansımış ve Meşruti yönetim Osmanlı Devleti içerisinde de yapılanmaya başlamıştır. Tanzimat döneminin yetiştirdiği aydın kesimin Avrupa modelinde bir anayasanın benimsenmesi ısrarından sonra Meşrutiyet düşüncesi giderek güçlenmiş ve 23 Aralık 1876'da Sultan II. Abdülhamit Kanun-ı Esasi'yi ilan etmiştir. Türk tarihi açısından ilk modern anayasa olan bu anayasanın ilanından sonra sıra meclisin açılmasına gelmiştir. Nitekim seçimlerin yapılması için bir seçim kanunu hazırlanmış ve seçimlerin anayasa ile birlikte bu kanuna göre yapılması kararı alınmıştır. Genel olarak iki dereceli seçim sistemi benimsenmiş ancak 1876 yılında yapılan ilk seçimlerde bu kurala uyulmamıştır. Bu açıdan 1908 yılında yapılan seçimler halkın genel anlamda katıldığı ilk genel seçimlerdir diyebiliriz. 1912, 1914 yılında yapılan seçimlerde aynı şekilde seçim kanunu ve anayasa da belirlenen kurallara göre yapılmıştır. 1914 yılında I. Dünya savaşının başlaması ve Osmanlı için 1918 yılında Mondros Mütarekesi ile son bulmasına kadar 1914 meclisi görev yapmıştır. Savaşı kaybeden Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi ile ağır şartlar kabul etmek zorunda kalmıştır. İtalya ise I. Dünya savaşı başlarında tarafsızlığını ilan etmiş olsa da daha sonra savaşı İtilaf Devletleri'nin kazanacağını düşündüğü için savaşa İtilaf Devletleri'nin yanında girmeye karar vermiştir. Bu süreçte de boş durmamış İngiltere ve Fransa ile yaptığı gizli anlaşmalarla geleceğini garantilemeye çalışmıştır. 1915 ve 1917 yılında yapılan Londra ve St. Jean de Maurienne anlaşmaları ile İtalya'ya Anadolu'da Antalya'dan İzmir'e kadar geniş bir bölge vaat edilmiştir. Ancak İtalya, savaştan sonra toplanan Paris Barış Konferansında (18-21 Ocak 1919) daha önce yapılan gizli anlaşmalarla kendisine vaat edilen İzmir'in İngiltere tarafından Yunanistan'a verildiğini öğrenince Anadolu'ya karşı işgal politikasını değiştirmiş ve İtilaf Devletleri'ni karşısına alarak bağımsız hareket etmeye başlamıştır. Ancak bir yandan da İtilaf Devletleri'ne karşı güçsüz olduğunun da farkındadır. Bu yüzden Osmanlı Devleti topraklarında takip ettiği işgal politikasında diğer işgalci güçlere nazaran daha ılımlı bir politika takip etmiştir. Anadolu'ya gönderdiği arkeolojik heyetler bahanesiyle işgallerine hazırlık yapmış ve 1919 yılının Mart ayında Osmanlı topraklarını işgal etmeye başlamıştır. Bu bağlamda İtalyan işgalleri devam ederken Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Milli Mücadele hareketi başlatılmış ve özellikle Sivas Kongresinden sonra İstanbul ile iletişimin kesilme kararından sonra 1 Ekim 1919 tarihinde Damat Ferit Paşa kabinesi istifa etmiştir. Yerine 3 Ekim 1919'da Ali Rıza Paşa kabinesinin kurulmasıyla seçimlerin yapılmasına ve meclisin açılmasına karar verilmiştir. Milli Mücadele hareketine daha ılımlı yaklaşan bu hükümetle Mustafa Kemal Paşa ve Temsil Heyeti Ekim 1919 itibarı ile İtalyan işgal bölgelerinde seçimlere girmiştir. Seçimler İstanbul Hükümeti'nin onay vermiş olsa da seçimlerde Temsil Heyeti adaylığını koyanların seçilesini istememektedir. Nitekim seçimlerde Dâhiliye Nezareti vilayet merkezi ve sancaklara gönderdiği seçim genelgesi ile seçimlerin sıkı bir şekilde takip edilmesini bilhassa bildirmiştir. Bu seçimlerin bitmesiyle 12 Ocak 1920 tarihinde Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı açılmış ve toplamda 24 oturum gerçekleştirebilmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat