#smrgSAHAF İtalyan Kızı -

Stok Kodu:
1199074195
Boyut:
12x19
Sayfa Sayısı:
221 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1997
Çeviren:
Celâl Üster
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199074195
460084
İtalyan Kızı -
İtalyan Kızı - #smrgSAHAF
0.00
Kapıyı usulca ittim. Eskiden geceleri hep açık bırakırlardı. Kilitli olduğuna iyice aklım yattığında ayışığına çekilerek evi gözden geçirdim. Daha geceyarısı olmadığı halde tek bir ışık yoktu. Herkes uyumuştu herhalde. Gücenmiştim. Bütün gece başında bekleyeceğimizi, hiç uyumayacağımızı sanıyordum.

Yumuşak kanarya otlarının, küçük dikenli çalıların arasından geçerek evin ön yüzündeki kanatlı pencereleri yokladım, sımsıkı kapalıydılar; içeriden daha güçlü bir karanlığın soluğu duyuluyordu. Böyle bir sessizliğin ortasında bağırmak ya da pencereye taş atmak çok çirkin bir şeydi. Ama ayışığında sessizce, yalnız başına, gizliden gizliye beklemek daha da çirkindi. Çiyle örtülü toprağın üzerinde biraz yürüdüm; evin duvarından sıyrılan ince, lâcivert gölgem gizlice ardımdan geliyordu. Evin yan yüzü de tepeden tırnağa karanlıktı, çevresini dişbudak fidanlarıyla, genç mürver ağaçları almıştı, pencereler açık olsa bile uzanılacak gibi değildi. Bu oluruna bırakılmış otların boylarına bakarak kaç yıldır kuzeye gelmediğimi çıkarmaya çalıştım; altı yıl olmalıydı. (Kitaptan)

Kapıyı usulca ittim. Eskiden geceleri hep açık bırakırlardı. Kilitli olduğuna iyice aklım yattığında ayışığına çekilerek evi gözden geçirdim. Daha geceyarısı olmadığı halde tek bir ışık yoktu. Herkes uyumuştu herhalde. Gücenmiştim. Bütün gece başında bekleyeceğimizi, hiç uyumayacağımızı sanıyordum.

Yumuşak kanarya otlarının, küçük dikenli çalıların arasından geçerek evin ön yüzündeki kanatlı pencereleri yokladım, sımsıkı kapalıydılar; içeriden daha güçlü bir karanlığın soluğu duyuluyordu. Böyle bir sessizliğin ortasında bağırmak ya da pencereye taş atmak çok çirkin bir şeydi. Ama ayışığında sessizce, yalnız başına, gizliden gizliye beklemek daha da çirkindi. Çiyle örtülü toprağın üzerinde biraz yürüdüm; evin duvarından sıyrılan ince, lâcivert gölgem gizlice ardımdan geliyordu. Evin yan yüzü de tepeden tırnağa karanlıktı, çevresini dişbudak fidanlarıyla, genç mürver ağaçları almıştı, pencereler açık olsa bile uzanılacak gibi değildi. Bu oluruna bırakılmış otların boylarına bakarak kaç yıldır kuzeye gelmediğimi çıkarmaya çalıştım; altı yıl olmalıydı. (Kitaptan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat