#smrgKİTABEVİ İttihat Terakki'den Günümüze Yek Tarz-ı Siyaset: Türkleştirme -
Türk Solu dergisinin internet sayfasında açılış sayfası olarak yer alıyor. Bildirinin altında yer alan haritanın başlığı broşürü tamamlıyor: 'Kürt sorunu yok, Kürt istilası var!' - Ahmet İnsel
'Beyoğlu, öyle bir hale getirildi ki, manzaraya inanmak mümkün değil. Çingeneler günlerce eşya topladılar sokaklardan. Saatler, dikiş makineleri, buzdolapları... sokaklara atılmış. İngiliz kumaşlarını top olarak arabaların arkasına takıyorlar; biri bir tarafa çekiyor, biri diğer tarafa. İplik haline getiriyorlar top top kumaşları. Nasıl da düşünmüşler bunu, koca bir top kumaş gidiyor, ip oluyor! Bu olayların ardından çok sayıda Rum, Ermeni, Yahudi ve Süryani İstanbul ve İzmir başta olmak üzere, Türkiye'yi terk edip yurt dışına gitti.
1964'te Rumların Yunanistan'a gönderilmeleri sırasında, benim bildiğim kadarıyla; yakma, kırma, yağma, öldürme gibi olaylar olmadı ama, o günlerde herkesi emniyete çağırıp, 'Kendi rızamla gidiyorum' diye imza aldılar. Formalite tabii, tehditle aldılar bütün bu imzaları. İnsanların çoğu ağlayarak gitti. Ömrüm boyunca hep duyduğum, bıkılmadan usanmadan söylenen 'Potansiyel düşmanlar!' Sedyeyle bir kadın gidiyor, yürümeye gücü yok, o kadıncağız da, 'potansiyel düşman' sayılıyor ve acımasızca sınırdışı ediliyor.' - Sarkis Çerkezyan
Türk Solu dergisinin internet sayfasında açılış sayfası olarak yer alıyor. Bildirinin altında yer alan haritanın başlığı broşürü tamamlıyor: 'Kürt sorunu yok, Kürt istilası var!' - Ahmet İnsel
'Beyoğlu, öyle bir hale getirildi ki, manzaraya inanmak mümkün değil. Çingeneler günlerce eşya topladılar sokaklardan. Saatler, dikiş makineleri, buzdolapları... sokaklara atılmış. İngiliz kumaşlarını top olarak arabaların arkasına takıyorlar; biri bir tarafa çekiyor, biri diğer tarafa. İplik haline getiriyorlar top top kumaşları. Nasıl da düşünmüşler bunu, koca bir top kumaş gidiyor, ip oluyor! Bu olayların ardından çok sayıda Rum, Ermeni, Yahudi ve Süryani İstanbul ve İzmir başta olmak üzere, Türkiye'yi terk edip yurt dışına gitti.
1964'te Rumların Yunanistan'a gönderilmeleri sırasında, benim bildiğim kadarıyla; yakma, kırma, yağma, öldürme gibi olaylar olmadı ama, o günlerde herkesi emniyete çağırıp, 'Kendi rızamla gidiyorum' diye imza aldılar. Formalite tabii, tehditle aldılar bütün bu imzaları. İnsanların çoğu ağlayarak gitti. Ömrüm boyunca hep duyduğum, bıkılmadan usanmadan söylenen 'Potansiyel düşmanlar!' Sedyeyle bir kadın gidiyor, yürümeye gücü yok, o kadıncağız da, 'potansiyel düşman' sayılıyor ve acımasızca sınırdışı ediliyor.' - Sarkis Çerkezyan