Çünkü Serdar, bir masa başı yazarı değil. Denemelerini bir dizi sürekli tartışmanın sıcak örsünde döverek üretiyor.Bu nedenle, hepsi de dinamik bir sürecin ürünü. Ayrıca, çözümleyici bir yöntemi de segilemekte.
Başka bir açıdan bakıldığında, sanki onlar birer deneme değil; ama okurun belleğine, temsil ettiği kültür düzlemine ve kendi kendini sorgulama yetisine emanet edilmiş kor parçaları. İyi Kötü, ideolojik/kültürel bir potanın erittiği, ürettiği fikirlerden yola çıkmakta. Temelde, derin yapının dönüşümsel eleştirisini hedef alıyor. Daha doğrusu, denemenin olanakları ve yazrın kendi öznelliği içinde, tartışma kavram ve araçlarını bir bakıma yeniden tanımlamaya girişiyor, Mehmet Serdar
İyi Kötü ilk baskı, ilk kitap. Yıllardır çeşitli dergilerde imzasına rastladığımız yazarın okur önüne ürün bütünlüğü içinde bu ilk çıkışı.
Onun içiçe geçmeli, sıkı istifli, ama yalın diliyle ele aldığı denemeleri, kuşku yok, yazınımıza ve düşün yaşamımıza yeni bir tat katacak. (Uğur Kökden; Arka kapak)
Çünkü Serdar, bir masa başı yazarı değil. Denemelerini bir dizi sürekli tartışmanın sıcak örsünde döverek üretiyor.Bu nedenle, hepsi de dinamik bir sürecin ürünü. Ayrıca, çözümleyici bir yöntemi de segilemekte.
Başka bir açıdan bakıldığında, sanki onlar birer deneme değil; ama okurun belleğine, temsil ettiği kültür düzlemine ve kendi kendini sorgulama yetisine emanet edilmiş kor parçaları. İyi Kötü, ideolojik/kültürel bir potanın erittiği, ürettiği fikirlerden yola çıkmakta. Temelde, derin yapının dönüşümsel eleştirisini hedef alıyor. Daha doğrusu, denemenin olanakları ve yazrın kendi öznelliği içinde, tartışma kavram ve araçlarını bir bakıma yeniden tanımlamaya girişiyor, Mehmet Serdar
İyi Kötü ilk baskı, ilk kitap. Yıllardır çeşitli dergilerde imzasına rastladığımız yazarın okur önüne ürün bütünlüğü içinde bu ilk çıkışı.
Onun içiçe geçmeli, sıkı istifli, ama yalın diliyle ele aldığı denemeleri, kuşku yok, yazınımıza ve düşün yaşamımıza yeni bir tat katacak. (Uğur Kökden; Arka kapak)