#smrgKİTABEVİ Jean Baudrillard Düşüncesinde Hakikat Sorunu - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6256005747
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
341
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
240,00
Havale/EFT ile:
232,80
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199232147
619072
https://www.simurgkitabevi.com/jean-baudrillard-dusuncesinde-hakikat-sorunu-2024
Jean Baudrillard Düşüncesinde Hakikat Sorunu - 2024 #smrgKİTABEVİ
240.00
Artık tamamen küreselleşmiş bir paradigma olan Batı Metafiziği'nin sınırlarını belirlediği günümüzün Çağdaş İnsani Kültürü bugün net bir gerçeklik olarak tüm unsurlarıyla karşımızdadır. Bu anlamıyla Jean Baudrillard Düşüncesi, bu gerçekliğin yarattığı krizin aslında Kutsal-Dindışı ya da Kadim-Modern ayrımı üzerinden temellenen bir sorun olduğunu bize net biçimde gösteren ve bunu aşmaya yönelik bir çözüm sunan bir yapı olarak karşımıza çıkmak- tadır. Baudrillard'ın farkı, kendisinin de içinde yetiştiği Postyapısalcı geleneği radikal bir eleştiriye tabi tutmasından kaynaklanmaktadır ve bunu yaparken de özellikle Postmodern Sanat'ı ve onun ontolojik kategorisi olan Nesne'yi kullanması, düşünürü Batı Düşüncesi içerisinde farklı bir konuma yerleştirmektedir. Diyebiliriz ki, günümüzde Kod yazılımı üzerinden artık bir Yeni Medya Sanatı ya da Yapay Zeka Sanatı'nda açıklığa çıkan Çağdaş Batı Sanatı ve Düşüncesini ve onun paralelinde oluşan Post-Human, Transhümanizm gibi yeni gelenekleri, Baudrillard'ı okumadan tüm yönleriyle kavrayabilmek olanaksızdır. Biz en azından çalışmamızda bunu vurgulamaya çalıştık ve Batı Düşüncesi'nde Kant sonrası inşa edilen Modern ve Postmodern hakikat tasavvurlarının, Baudrillard Düşüncesini merkeze koyarak, ana hatlarıyla açık bir resmini vermeyi denedik.
Artık tamamen küreselleşmiş bir paradigma olan Batı Metafiziği'nin sınırlarını belirlediği günümüzün Çağdaş İnsani Kültürü bugün net bir gerçeklik olarak tüm unsurlarıyla karşımızdadır. Bu anlamıyla Jean Baudrillard Düşüncesi, bu gerçekliğin yarattığı krizin aslında Kutsal-Dindışı ya da Kadim-Modern ayrımı üzerinden temellenen bir sorun olduğunu bize net biçimde gösteren ve bunu aşmaya yönelik bir çözüm sunan bir yapı olarak karşımıza çıkmak- tadır. Baudrillard'ın farkı, kendisinin de içinde yetiştiği Postyapısalcı geleneği radikal bir eleştiriye tabi tutmasından kaynaklanmaktadır ve bunu yaparken de özellikle Postmodern Sanat'ı ve onun ontolojik kategorisi olan Nesne'yi kullanması, düşünürü Batı Düşüncesi içerisinde farklı bir konuma yerleştirmektedir. Diyebiliriz ki, günümüzde Kod yazılımı üzerinden artık bir Yeni Medya Sanatı ya da Yapay Zeka Sanatı'nda açıklığa çıkan Çağdaş Batı Sanatı ve Düşüncesini ve onun paralelinde oluşan Post-Human, Transhümanizm gibi yeni gelenekleri, Baudrillard'ı okumadan tüm yönleriyle kavrayabilmek olanaksızdır. Biz en azından çalışmamızda bunu vurgulamaya çalıştık ve Batı Düşüncesi'nde Kant sonrası inşa edilen Modern ve Postmodern hakikat tasavvurlarının, Baudrillard Düşüncesini merkeze koyarak, ana hatlarıyla açık bir resmini vermeyi denedik.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.