Bebek beşiğinde kımıldandı. İhtiyar içeri girerken pabuçlarını çıkardığı halde yürürken tahtalar gıcırdıyor. Çocuk inlemeğe başladı. Ana onu avutmak için yatağından kalkıyor; büyükbaba, çocuk gecenin karanlığından korkmasın diye, lâmbayı yaktı. Alev, Jean - Michel'in asık kırmızı yüzünü, beyaz sert sakalını, parlak gözlerini aydınlatıyor; beşiğe yaklaştı. Paltosundan havaya nemli bir koku yayılıyor; yürürken mavi çoraplı ayaklarını sürüyordu.
Louisa sokulmamasmı işaret etti. Beyaz denecek kadar açık sarı saçlı bir kadın; hatları gergin, sevimli bir koyunu andıran çilli bir yüzü, daima yarı açık duran kalın ve renksiz dudakları ve bu dudaklarda utangaç bir gülümseme var. Bebekleri birer nokta kadar küçülmüş mavi bulanık gözlerinin tatlı bakışıyla çocuğu okşuyor. (Kitaptan)
Bebek beşiğinde kımıldandı. İhtiyar içeri girerken pabuçlarını çıkardığı halde yürürken tahtalar gıcırdıyor. Çocuk inlemeğe başladı. Ana onu avutmak için yatağından kalkıyor; büyükbaba, çocuk gecenin karanlığından korkmasın diye, lâmbayı yaktı. Alev, Jean - Michel'in asık kırmızı yüzünü, beyaz sert sakalını, parlak gözlerini aydınlatıyor; beşiğe yaklaştı. Paltosundan havaya nemli bir koku yayılıyor; yürürken mavi çoraplı ayaklarını sürüyordu.
Louisa sokulmamasmı işaret etti. Beyaz denecek kadar açık sarı saçlı bir kadın; hatları gergin, sevimli bir koyunu andıran çilli bir yüzü, daima yarı açık duran kalın ve renksiz dudakları ve bu dudaklarda utangaç bir gülümseme var. Bebekleri birer nokta kadar küçülmüş mavi bulanık gözlerinin tatlı bakışıyla çocuğu okşuyor. (Kitaptan)