#smrgKİTABEVİ Kadın Yok Savaşın Yüzünde -
Anya Kaburova otların üzerinde yatıyordu… Bizim muhabereci. Ölmek üzereydi - kurşun kalbine isabet etmiş. O sırada bir turna sürüsü üçgen halinde üstümüzden geçiverdi. Herkes başını kaldırıp göğe baktı, Anya da açtı gözlerini. “Kızlar,” dedi bakıp bakıp, “ne acı.” Sonra biraz sustu ve gülümseyerek yine, “Kızlar,” dedi, “ölecek miyim gerçekten?” Bu sırada postacımız Klava geldi koşarak: “Ölme! Ölme! Evden mektubun var…”
Anya gözlerini yummadı, bekledi…
Bizim Klava onun yanına oturdu, zarfı açtı. Mektup annesindendi: “Sevgili, canımın içi kızım…” Doktor, “Mucize bu, mucize!!” diyerek yanımda dikiliyordu, “tıbbın bütün kanunlarına inat yaşıyor…” Mektup okunup bitirildi… Anya ancak o zaman gözlerini yumdu…
2015 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi Svetlana Aleksiyeviç'in ilk eseri ve kurduğu türün ilk örneği sayılan Kadın Yok Savaşın Yüzünde, 2. Dünya Savaşı'nın kadınlar ‘‘cephesinde'' nasıl yaşandığını belgeleyen çok güçlü bir sözlü tarih çalışması…
İsveç Akademisi, Svetlana Aleksiyeviç'e Nobel Ödülü verdiğinde yazarın “yeni bir edebi tür” yarattığını belirtmiş, eserlerini de “duyguların ve ruhun bir tarihi” sözcükleriyle betimlemişti. Aleksiyeviç uzun bireysel monologları farklı seslerin duyulduğu bir kolaja dönüştüren özgün dokümanter tarzıyla, kendilerine nadiren konuşma fırsatı verilen, yaşantıları da çoğu zaman ülkenin resmi tarihine karışarak yitip giden sokaktaki insanların hikâyelerini kayıt altına alıyor.
Kadın Yok Savaşın Yüzünde'de Aleksiyeviç, tarihin gelmiş geçmiş en kanlı savaşını vererek faşizmin yenilgiye uğratılmasında büyük pay sahibi olan ve bu uğurda en az yirmi milyon insanını kaybeden SSCB'de kadınların –kadın piyadelerin, sıhhiyecilerin, keskin nişancıların, çamaşırcıların, kadın cerrahların, pilotların, keşif erlerinin, partizanların– Nazi işgalini nasıl göğüslediklerini, böylesi bir savaşta kadın olmanın zorluklarını nasıl deneyimlediklerini Sovyet ülkesinin dört bir yanından bir araya getirdiği tanıklıklarla belgeliyor ve unutuluşun girdabından kurtardığı bu hikayeleri edebi bir toplam halinde önümüze seriyor.
Anya Kaburova otların üzerinde yatıyordu… Bizim muhabereci. Ölmek üzereydi - kurşun kalbine isabet etmiş. O sırada bir turna sürüsü üçgen halinde üstümüzden geçiverdi. Herkes başını kaldırıp göğe baktı, Anya da açtı gözlerini. “Kızlar,” dedi bakıp bakıp, “ne acı.” Sonra biraz sustu ve gülümseyerek yine, “Kızlar,” dedi, “ölecek miyim gerçekten?” Bu sırada postacımız Klava geldi koşarak: “Ölme! Ölme! Evden mektubun var…”
Anya gözlerini yummadı, bekledi…
Bizim Klava onun yanına oturdu, zarfı açtı. Mektup annesindendi: “Sevgili, canımın içi kızım…” Doktor, “Mucize bu, mucize!!” diyerek yanımda dikiliyordu, “tıbbın bütün kanunlarına inat yaşıyor…” Mektup okunup bitirildi… Anya ancak o zaman gözlerini yumdu…
2015 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi Svetlana Aleksiyeviç'in ilk eseri ve kurduğu türün ilk örneği sayılan Kadın Yok Savaşın Yüzünde, 2. Dünya Savaşı'nın kadınlar ‘‘cephesinde'' nasıl yaşandığını belgeleyen çok güçlü bir sözlü tarih çalışması…
İsveç Akademisi, Svetlana Aleksiyeviç'e Nobel Ödülü verdiğinde yazarın “yeni bir edebi tür” yarattığını belirtmiş, eserlerini de “duyguların ve ruhun bir tarihi” sözcükleriyle betimlemişti. Aleksiyeviç uzun bireysel monologları farklı seslerin duyulduğu bir kolaja dönüştüren özgün dokümanter tarzıyla, kendilerine nadiren konuşma fırsatı verilen, yaşantıları da çoğu zaman ülkenin resmi tarihine karışarak yitip giden sokaktaki insanların hikâyelerini kayıt altına alıyor.
Kadın Yok Savaşın Yüzünde'de Aleksiyeviç, tarihin gelmiş geçmiş en kanlı savaşını vererek faşizmin yenilgiye uğratılmasında büyük pay sahibi olan ve bu uğurda en az yirmi milyon insanını kaybeden SSCB'de kadınların –kadın piyadelerin, sıhhiyecilerin, keskin nişancıların, çamaşırcıların, kadın cerrahların, pilotların, keşif erlerinin, partizanların– Nazi işgalini nasıl göğüslediklerini, böylesi bir savaşta kadın olmanın zorluklarını nasıl deneyimlediklerini Sovyet ülkesinin dört bir yanından bir araya getirdiği tanıklıklarla belgeliyor ve unutuluşun girdabından kurtardığı bu hikayeleri edebi bir toplam halinde önümüze seriyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 258,75 | 258,75 |
2 | 134,55 | 269,10 |
3 | 91,43 | 274,28 |
6 | 46,58 | 279,45 |
9 | 31,63 | 284,63 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 258,75 | 258,75 |
2 | 134,55 | 269,10 |
3 | 91,43 | 274,28 |
6 | 46,58 | 279,45 |
9 | 31,63 | 284,63 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 258,75 | 258,75 |
2 | 134,55 | 269,10 |
3 | 91,43 | 274,28 |
6 | 46,58 | 279,45 |
9 | 31,63 | 284,63 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 258,75 | 258,75 |
2 | 134,55 | 269,10 |
3 | 91,43 | 274,28 |
6 | 46,58 | 279,45 |
9 | 31,63 | 284,63 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 258,75 | 258,75 |
2 | 134,55 | 269,10 |
3 | 91,43 | 274,28 |
6 | 46,58 | 279,45 |
9 | 31,63 | 284,63 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 258,75 | 258,75 |
2 | 134,55 | 269,10 |
3 | 91,43 | 274,28 |
6 | 46,58 | 279,45 |
9 | 31,63 | 284,63 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 258,75 | 258,75 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |