Küçük, mavi bir adada basit bir hayat düşlerken kendini olmadık mücadelelerin içinde bulan Seher, mecburen donkişotluğun sınırlarını zorluyor. Erkeklerin dünyasında kadın değil, insan olarak var olmaya çalışırken; geçmişini, anneliğini, çekirdek aileyi ve toplumun bizzat kendisini sorguluyor.
Televizyondan önce hayat var mıydı?
Yoksulluk bu toplumun kaderi miydi?
Paylaşmayı seven, halden anlayan o eski güzel insanlar, o beyaz gemiler, siyah beyaz filmler ve o masum yaşama heveslerimiz nereye gitti?
Ne zaman kaşarlandık böyle, ruhumuz bile duymadan, sorularına cevaplar arıyor. Kadından Donkişot Olmaz, insanlığın hallerine dair bir roman. Hem komik, hem acıklı. (Arka kapaktan)
Küçük, mavi bir adada basit bir hayat düşlerken kendini olmadık mücadelelerin içinde bulan Seher, mecburen donkişotluğun sınırlarını zorluyor. Erkeklerin dünyasında kadın değil, insan olarak var olmaya çalışırken; geçmişini, anneliğini, çekirdek aileyi ve toplumun bizzat kendisini sorguluyor.
Televizyondan önce hayat var mıydı?
Yoksulluk bu toplumun kaderi miydi?
Paylaşmayı seven, halden anlayan o eski güzel insanlar, o beyaz gemiler, siyah beyaz filmler ve o masum yaşama heveslerimiz nereye gitti?
Ne zaman kaşarlandık böyle, ruhumuz bile duymadan, sorularına cevaplar arıyor. Kadından Donkişot Olmaz, insanlığın hallerine dair bir roman. Hem komik, hem acıklı. (Arka kapaktan)