Kadınların siyasette eşitlik talebi, Latin Amerika ülkelerinden Hindistan'a ve hatta Arap ülkelerine kadar, dünyanın pek çok ülkesinde dalga dalga sesini artırarak büyüyor. Bu talebin güçlü rüzgarı Türkiye'ye çoktan ulaştı. Ancak, henüz bu rüzgarın farkında olmayanlar olduğu gibi, erkek egemen Türk toplumundaki güç dağılımının geleneksel yapısının bozulmasına karşı direnenler de var.
İşte, bu noktadan yola çıkarak hazırlanmış bir kitap "Kadınlar Olmadan Asla". Hem farkında olmayanları 'uyandırmak' hem de, kadın ya da erkek, değişime direnenleri sarsmak' ve en azından 'düşünmeye başlamalarını' sağlamak, yazarların niyeti. Ve dünya yeni bir yüzyılın tarihini kadınlarla birlikte yazarken tabi ki Türkiye kadınları bu değişimin dışında kalamazdı.
Kitabın önemli bir iddiası da, köklü Cumhuriyetimizi, erkek cumhuriyeti olmaktan çıkarıp kadınlar ve erkeklerin ortak cumhuriyetine dönüştürülmesine katkıda bulunmak! Bir yandan da siyasetin aday listeleri ve meclis duvarlarıyla sınırlı olmayıp, aileden sivil topluma dek uzanan çok geniş bir alanı kapsadığını göstermek. Türkiye'nin insan kaynaklarının yarısını kullanmak gibi bir lüksü yok. Bu görüşü yeterince ikna edici bulmayanlar 'Kadınlar giderek artan sayılarda karar organlarına gelirlerse ne değişir?' sorusuna da kitabın her bölümünde yanıt bulacaklar.
Demokrasi insan tarihinin belki de en uzun maratonu. Üstelik kadınlar için daha da uzun bir koşu. "Kadınlar Olmadan Asla" önümüzdeki yıllara damgasını vuracak önemli bir gelişmeye ışık tutmaya çalışıyor. Amaç, tüm dünyayı etkilemeye başlayan bu rüzgardan Türkiye'yi yoksun bırakmamak. Kadınların siyassette eşitlik arayışı; Çarlık Rusya'sından Anadolu'ya siyaset ve kadın; Siyasetin içinden farklı kadın sesleri; Türk siyasetinden güncel kadın portreleri; Kadınların siyasetten beklentileri başlığı altında on sekiz yazarın yazdıklarına kadınlar kadar erkekler de ilgi göstermeli...
Kadınların siyasette eşitlik talebi, Latin Amerika ülkelerinden Hindistan'a ve hatta Arap ülkelerine kadar, dünyanın pek çok ülkesinde dalga dalga sesini artırarak büyüyor. Bu talebin güçlü rüzgarı Türkiye'ye çoktan ulaştı. Ancak, henüz bu rüzgarın farkında olmayanlar olduğu gibi, erkek egemen Türk toplumundaki güç dağılımının geleneksel yapısının bozulmasına karşı direnenler de var.
İşte, bu noktadan yola çıkarak hazırlanmış bir kitap "Kadınlar Olmadan Asla". Hem farkında olmayanları 'uyandırmak' hem de, kadın ya da erkek, değişime direnenleri sarsmak' ve en azından 'düşünmeye başlamalarını' sağlamak, yazarların niyeti. Ve dünya yeni bir yüzyılın tarihini kadınlarla birlikte yazarken tabi ki Türkiye kadınları bu değişimin dışında kalamazdı.
Kitabın önemli bir iddiası da, köklü Cumhuriyetimizi, erkek cumhuriyeti olmaktan çıkarıp kadınlar ve erkeklerin ortak cumhuriyetine dönüştürülmesine katkıda bulunmak! Bir yandan da siyasetin aday listeleri ve meclis duvarlarıyla sınırlı olmayıp, aileden sivil topluma dek uzanan çok geniş bir alanı kapsadığını göstermek. Türkiye'nin insan kaynaklarının yarısını kullanmak gibi bir lüksü yok. Bu görüşü yeterince ikna edici bulmayanlar 'Kadınlar giderek artan sayılarda karar organlarına gelirlerse ne değişir?' sorusuna da kitabın her bölümünde yanıt bulacaklar.
Demokrasi insan tarihinin belki de en uzun maratonu. Üstelik kadınlar için daha da uzun bir koşu. "Kadınlar Olmadan Asla" önümüzdeki yıllara damgasını vuracak önemli bir gelişmeye ışık tutmaya çalışıyor. Amaç, tüm dünyayı etkilemeye başlayan bu rüzgardan Türkiye'yi yoksun bırakmamak. Kadınların siyassette eşitlik arayışı; Çarlık Rusya'sından Anadolu'ya siyaset ve kadın; Siyasetin içinden farklı kadın sesleri; Türk siyasetinden güncel kadın portreleri; Kadınların siyasetten beklentileri başlığı altında on sekiz yazarın yazdıklarına kadınlar kadar erkekler de ilgi göstermeli...
-
Satıldı -
Satıldı
