Halit Erdem Oksaçan, Eski Yunan'dan Avrupa'daki ulusal demokratik devrimlere; ilk Türk devletlerinden Türkiye Cumhuriyeti'ne devlet kavramı ve modern dönemle birlikte ortaya çıkan devletçilik kuramıyla ilgili tarihsel ve kuramsal genel bir bakış açısı sunuyor. Sonrasında, Cumhuriyetin ilk on yılına damga vuran devlet ve devletçilik tartışmalarına odaklanarak dönemin düşünce ve siyaset hayatında Kadro'nun devlet modelini ve devletçilik tezlerini tarihsel ve siyasal bağlam içinde irdeliyor. Kadro dergisinin bütün sayılarını incelediği çalışmada, Kadro yazarlarının ortaya koyduğu modelin kapsamını, sınırlarını ve niteliğini yerli ve yabancı kuramsal ve düşünsel kökleriyle saptayarak gözler önüne seriyor. Kadroculuğu yalnızca Avrupa-merkezli doktrinler ve kuramlarla açıklayan tarih ve siyaset tezlerine karşılık, yazar, Kadro'nun dile getirdiği görüşleri, söylemleri ve tasarladığı modeli Türk tarihi ve devlet anlayışıyla bir süreklilik içinde inceliyor.
Kitap; devleti bir işletme mantığıyla yönetmeyi esas alan, hayatın her sahasında kamusal niteliğiyle devleti, yurttaşı, bireyi ve girişimciyi yok sayan bir devlet modelini ve devletçilik anlayışını irdeliyor. Birçok araştırmacı tarafından Kadroculuğun, sosyal devlet anlayışıyla ilişkilendirilerek sosyalizm ile kapitalizm arasında “orta yolcu” bir strateji olarak yorumlanmasına karşın, Oksaçan bu kitapta, Kadrocuların tasarladığı devlet modelinin ve savunduğu iktisadî devletçiliğin otoriter ve devlet kapitalisti niteliğine dikkat çekiyor.
Halit Erdem Oksaçan, Eski Yunan'dan Avrupa'daki ulusal demokratik devrimlere; ilk Türk devletlerinden Türkiye Cumhuriyeti'ne devlet kavramı ve modern dönemle birlikte ortaya çıkan devletçilik kuramıyla ilgili tarihsel ve kuramsal genel bir bakış açısı sunuyor. Sonrasında, Cumhuriyetin ilk on yılına damga vuran devlet ve devletçilik tartışmalarına odaklanarak dönemin düşünce ve siyaset hayatında Kadro'nun devlet modelini ve devletçilik tezlerini tarihsel ve siyasal bağlam içinde irdeliyor. Kadro dergisinin bütün sayılarını incelediği çalışmada, Kadro yazarlarının ortaya koyduğu modelin kapsamını, sınırlarını ve niteliğini yerli ve yabancı kuramsal ve düşünsel kökleriyle saptayarak gözler önüne seriyor. Kadroculuğu yalnızca Avrupa-merkezli doktrinler ve kuramlarla açıklayan tarih ve siyaset tezlerine karşılık, yazar, Kadro'nun dile getirdiği görüşleri, söylemleri ve tasarladığı modeli Türk tarihi ve devlet anlayışıyla bir süreklilik içinde inceliyor.
Kitap; devleti bir işletme mantığıyla yönetmeyi esas alan, hayatın her sahasında kamusal niteliğiyle devleti, yurttaşı, bireyi ve girişimciyi yok sayan bir devlet modelini ve devletçilik anlayışını irdeliyor. Birçok araştırmacı tarafından Kadroculuğun, sosyal devlet anlayışıyla ilişkilendirilerek sosyalizm ile kapitalizm arasında “orta yolcu” bir strateji olarak yorumlanmasına karşın, Oksaçan bu kitapta, Kadrocuların tasarladığı devlet modelinin ve savunduğu iktisadî devletçiliğin otoriter ve devlet kapitalisti niteliğine dikkat çekiyor.