#smrgKİTABEVİ Kaldığımız Yer -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9750529320
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199100029
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
139 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
99,40
Havale/EFT ile: 96,42
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199100029
485829
Kaldığımız Yer -
Kaldığımız Yer - #smrgKİTABEVİ
99.40
“Aynı dili konuşuyorduk; kelimeler yakın anlamlar taşıyordu birbirimize; ama ne olduğunu bilemediğim bir engel, bir engebe, aşamadığımız bir yabancılık seziyordum, cümlelerin birbirine bağlanmasını zorlaştıran bir pütür... Aksan ya da vurgu farkı değil, daha derin, kelimelerin, cümlelerin ruhuyla ilgili bir farktı galiba.

Onun misafir dedikleri benim bildiğim misafirlerden miydi mesela, emin olamıyordum. Ayıp dediği bildiğim, sakladığım ayıplardan başkaydı mutlaka. Dar odalarda, cılız ışıkta, kalın, tozlu sözlüklerde bodur kalmış kelimeler onun ağzından masal diyarlarının geniş, bitimsiz ufuklarını kuşanarak çıkıyordu.”

Behçet Çelik, bireysel ve toplumsal hayatlarımızda takılıp kaldığımız yerleri, hesaplaşıp ötesine geçemediğimiz anları hatırlatıyor.

Üzerleri örtülmüş, izleri saklanmış geçmiş kıyımların kuşaklar sonra ne gibi engellere dönüşerek bizi nasıl tökezlettiğine dair hikâyeler anlatırken uzağımızda zannettiğimiz, “evlerden ırak” olmasını istediğimiz acılardan gözlerimizi yumarak kurtulamayacağımızı fısıldıyor. Kaldığımız Yer, dışarıdan hiçbir şey olmamış gibi görünürken içeride neler koptuğunu; kısacık anlara düşen ışıkların, ormanların çağrısına kesilmiş kulakların ve kalabalık sözlerin arasına sıkışmış suskunlukların diliyle anlatan öyküler.

“Aynı dili konuşuyorduk; kelimeler yakın anlamlar taşıyordu birbirimize; ama ne olduğunu bilemediğim bir engel, bir engebe, aşamadığımız bir yabancılık seziyordum, cümlelerin birbirine bağlanmasını zorlaştıran bir pütür... Aksan ya da vurgu farkı değil, daha derin, kelimelerin, cümlelerin ruhuyla ilgili bir farktı galiba.

Onun misafir dedikleri benim bildiğim misafirlerden miydi mesela, emin olamıyordum. Ayıp dediği bildiğim, sakladığım ayıplardan başkaydı mutlaka. Dar odalarda, cılız ışıkta, kalın, tozlu sözlüklerde bodur kalmış kelimeler onun ağzından masal diyarlarının geniş, bitimsiz ufuklarını kuşanarak çıkıyordu.”

Behçet Çelik, bireysel ve toplumsal hayatlarımızda takılıp kaldığımız yerleri, hesaplaşıp ötesine geçemediğimiz anları hatırlatıyor.

Üzerleri örtülmüş, izleri saklanmış geçmiş kıyımların kuşaklar sonra ne gibi engellere dönüşerek bizi nasıl tökezlettiğine dair hikâyeler anlatırken uzağımızda zannettiğimiz, “evlerden ırak” olmasını istediğimiz acılardan gözlerimizi yumarak kurtulamayacağımızı fısıldıyor. Kaldığımız Yer, dışarıdan hiçbir şey olmamış gibi görünürken içeride neler koptuğunu; kısacık anlara düşen ışıkların, ormanların çağrısına kesilmiş kulakların ve kalabalık sözlerin arasına sıkışmış suskunlukların diliyle anlatan öyküler.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat