#smrgKİTABEVİ Kaldırım Yosması - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6257175890
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
576
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199230791
617712
https://www.simurgkitabevi.com/kaldirim-yosmasi-2024
Kaldırım Yosması - 2024 #smrgKİTABEVİ
0.00
Bu roman acıyı hüznü şerbet gibi içenlerin, toplumun önyargılarını hiçe sayıp aşklarının peşinden koşanların, trajik olduğu kadar insanların vicdanlarını sorgulamayı başaranların romanı.
Parçalanmış hayatlar. En dipteki insanlar. Batakhanelerde debelenen kadınların normal hayata geçme çabaları. Bir umut! Ama bitmeyen umut. Sevgiye hasret kalanların çilekeş dünyaları…Ve aşk. Bu roman aynı zamanda aşkları için yasaklara meydan okuyanların romanı.
Çaresizliğim, bir ömür boyu yakamı bırakmayan yalnızlıklarım! Senle dolu ve sensiz cehenneme dönen gecelerim! Uykusuz gecelerimde seni sayıklayışım. İskambil kâğıtlarında fallar açışım! Hepsinde de "gelemeyeceğim" deyişlerin! Seni ne denli özlediğimi mırıldansam da telefonlarıma hep kaçamak yanıtlar verişlerin, suskunluğun!.. Hasretinle yanıp tutuşum, Kollarımı açıyorum ama nafile kalıyor bekleyişim. Kendimi frenlemek için mektup yazmalarım. Ayrılığımızın ardından ne kadar zaman geçmiş?
Aylardan hangisiymiş?
Zemherinin tam ortası mı, yoksa ilk cemrenin toprağa düşüşü mü?
Ya da gazellerin yerlere tek tek savrulmaları mı?
Üzerinde kaşmir kırmızı manton, kırmızı kaşkolun; içinde kırmızı bluzun ve diğer kırmızılar…Hava buz gibi olmasına rağmen kuytu bir köşede; sımsıcak kaynaşmamız. Soluksuz öpüşümüz! "Aşk, acıyı bal eylemek" deyişin. İşte yıllardır canlı kalan, bu üç harfin tılsımıyla hâlâ seni içimde yaşatışım. Hiçbir kaprise yenik düşmeden, seni doğallığında sevişim.
“Hüzün” benim göbek adımmış. Bastırılmış namuslu(-suz) arzularım. Vicdanlı(-sız) hesaplaşmalarım! Sanrılı yürek atışlarım.
Parçalanmış hayatlar. En dipteki insanlar. Batakhanelerde debelenen kadınların normal hayata geçme çabaları. Bir umut! Ama bitmeyen umut. Sevgiye hasret kalanların çilekeş dünyaları…Ve aşk. Bu roman aynı zamanda aşkları için yasaklara meydan okuyanların romanı.
Çaresizliğim, bir ömür boyu yakamı bırakmayan yalnızlıklarım! Senle dolu ve sensiz cehenneme dönen gecelerim! Uykusuz gecelerimde seni sayıklayışım. İskambil kâğıtlarında fallar açışım! Hepsinde de "gelemeyeceğim" deyişlerin! Seni ne denli özlediğimi mırıldansam da telefonlarıma hep kaçamak yanıtlar verişlerin, suskunluğun!.. Hasretinle yanıp tutuşum, Kollarımı açıyorum ama nafile kalıyor bekleyişim. Kendimi frenlemek için mektup yazmalarım. Ayrılığımızın ardından ne kadar zaman geçmiş?
Aylardan hangisiymiş?
Zemherinin tam ortası mı, yoksa ilk cemrenin toprağa düşüşü mü?
Ya da gazellerin yerlere tek tek savrulmaları mı?
Üzerinde kaşmir kırmızı manton, kırmızı kaşkolun; içinde kırmızı bluzun ve diğer kırmızılar…Hava buz gibi olmasına rağmen kuytu bir köşede; sımsıcak kaynaşmamız. Soluksuz öpüşümüz! "Aşk, acıyı bal eylemek" deyişin. İşte yıllardır canlı kalan, bu üç harfin tılsımıyla hâlâ seni içimde yaşatışım. Hiçbir kaprise yenik düşmeden, seni doğallığında sevişim.
“Hüzün” benim göbek adımmış. Bastırılmış namuslu(-suz) arzularım. Vicdanlı(-sız) hesaplaşmalarım! Sanrılı yürek atışlarım.
Bu roman acıyı hüznü şerbet gibi içenlerin, toplumun önyargılarını hiçe sayıp aşklarının peşinden koşanların, trajik olduğu kadar insanların vicdanlarını sorgulamayı başaranların romanı.
Parçalanmış hayatlar. En dipteki insanlar. Batakhanelerde debelenen kadınların normal hayata geçme çabaları. Bir umut! Ama bitmeyen umut. Sevgiye hasret kalanların çilekeş dünyaları…Ve aşk. Bu roman aynı zamanda aşkları için yasaklara meydan okuyanların romanı.
Çaresizliğim, bir ömür boyu yakamı bırakmayan yalnızlıklarım! Senle dolu ve sensiz cehenneme dönen gecelerim! Uykusuz gecelerimde seni sayıklayışım. İskambil kâğıtlarında fallar açışım! Hepsinde de "gelemeyeceğim" deyişlerin! Seni ne denli özlediğimi mırıldansam da telefonlarıma hep kaçamak yanıtlar verişlerin, suskunluğun!.. Hasretinle yanıp tutuşum, Kollarımı açıyorum ama nafile kalıyor bekleyişim. Kendimi frenlemek için mektup yazmalarım. Ayrılığımızın ardından ne kadar zaman geçmiş?
Aylardan hangisiymiş?
Zemherinin tam ortası mı, yoksa ilk cemrenin toprağa düşüşü mü?
Ya da gazellerin yerlere tek tek savrulmaları mı?
Üzerinde kaşmir kırmızı manton, kırmızı kaşkolun; içinde kırmızı bluzun ve diğer kırmızılar…Hava buz gibi olmasına rağmen kuytu bir köşede; sımsıcak kaynaşmamız. Soluksuz öpüşümüz! "Aşk, acıyı bal eylemek" deyişin. İşte yıllardır canlı kalan, bu üç harfin tılsımıyla hâlâ seni içimde yaşatışım. Hiçbir kaprise yenik düşmeden, seni doğallığında sevişim.
“Hüzün” benim göbek adımmış. Bastırılmış namuslu(-suz) arzularım. Vicdanlı(-sız) hesaplaşmalarım! Sanrılı yürek atışlarım.
Parçalanmış hayatlar. En dipteki insanlar. Batakhanelerde debelenen kadınların normal hayata geçme çabaları. Bir umut! Ama bitmeyen umut. Sevgiye hasret kalanların çilekeş dünyaları…Ve aşk. Bu roman aynı zamanda aşkları için yasaklara meydan okuyanların romanı.
Çaresizliğim, bir ömür boyu yakamı bırakmayan yalnızlıklarım! Senle dolu ve sensiz cehenneme dönen gecelerim! Uykusuz gecelerimde seni sayıklayışım. İskambil kâğıtlarında fallar açışım! Hepsinde de "gelemeyeceğim" deyişlerin! Seni ne denli özlediğimi mırıldansam da telefonlarıma hep kaçamak yanıtlar verişlerin, suskunluğun!.. Hasretinle yanıp tutuşum, Kollarımı açıyorum ama nafile kalıyor bekleyişim. Kendimi frenlemek için mektup yazmalarım. Ayrılığımızın ardından ne kadar zaman geçmiş?
Aylardan hangisiymiş?
Zemherinin tam ortası mı, yoksa ilk cemrenin toprağa düşüşü mü?
Ya da gazellerin yerlere tek tek savrulmaları mı?
Üzerinde kaşmir kırmızı manton, kırmızı kaşkolun; içinde kırmızı bluzun ve diğer kırmızılar…Hava buz gibi olmasına rağmen kuytu bir köşede; sımsıcak kaynaşmamız. Soluksuz öpüşümüz! "Aşk, acıyı bal eylemek" deyişin. İşte yıllardır canlı kalan, bu üç harfin tılsımıyla hâlâ seni içimde yaşatışım. Hiçbir kaprise yenik düşmeden, seni doğallığında sevişim.
“Hüzün” benim göbek adımmış. Bastırılmış namuslu(-suz) arzularım. Vicdanlı(-sız) hesaplaşmalarım! Sanrılı yürek atışlarım.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.