#smrgKİTABEVİ Kanını İçeceğim Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Bireysel Şiddetin ve İstemli Öldürmenin Tarihçesi (1858-1938) - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6258055405
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
574
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
400,00
Havale/EFT ile:
388,00
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199215241
601798
https://www.simurgkitabevi.com/kanini-icecegim-osmanlidan-cumhuriyete-bireysel-siddetin-ve-istemli-oldurmenin-tarihcesi-1858-1938-2023
Kanını İçeceğim Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Bireysel Şiddetin ve İstemli Öldürmenin Tarihçesi (1858-1938) - 2023 #smrgKİTABEVİ
400.00
“Biz, hani şu sözüm ona barışçıl insanlar, imgelemimizde şiddeti ve can almayı habis bir davranış olarak değerlendiririz. Kimi zaman da ona hoşgörülebilir, gerekçelendirilebilir, merhametgiriz, hatta takdir edilesi bir şeymiş gibi bakarız. Şiddetin ve cinayetin köklerinde hem kişisel hem de toplumsal ilişkilerin yattığının farkındayızdır. Bunların açgözlülük, öfke, sadizm ya da çarpık adalet algısı türünden saiklerce körüklendiğini bildiğimiz gibi kültürlerin/toplumların kendilerine has öldürme metotları icat ettiklerini de gözlemleriz. Cinayetin toplumda zincirlerinden boşalan bir paranoyaya zemin hazırladığının bilincindeyizdir; çünkü öldürmek bir kez yaşamlarımıza kazınmıştır ve hepimiz ister istemez ondan etkileniriz. Bir bakıma, cinayet hem hastalığımızdır hem de terapimiz”.
“Biz, hani şu sözüm ona barışçıl insanlar, imgelemimizde şiddeti ve can almayı habis bir davranış olarak değerlendiririz. Kimi zaman da ona hoşgörülebilir, gerekçelendirilebilir, merhametgiriz, hatta takdir edilesi bir şeymiş gibi bakarız. Şiddetin ve cinayetin köklerinde hem kişisel hem de toplumsal ilişkilerin yattığının farkındayızdır. Bunların açgözlülük, öfke, sadizm ya da çarpık adalet algısı türünden saiklerce körüklendiğini bildiğimiz gibi kültürlerin/toplumların kendilerine has öldürme metotları icat ettiklerini de gözlemleriz. Cinayetin toplumda zincirlerinden boşalan bir paranoyaya zemin hazırladığının bilincindeyizdir; çünkü öldürmek bir kez yaşamlarımıza kazınmıştır ve hepimiz ister istemez ondan etkileniriz. Bir bakıma, cinayet hem hastalığımızdır hem de terapimiz”.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.