#smrgKİTABEVİ Kant ve Kötülük Felsefesi - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Sebat Ofset
Dizi Adı:
Felsefe
ISBN-10:
6253960650
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
280
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Çeviren:
Selim Tümkaya
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
135,05
Havale/EFT ile:
131,00
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199215674
602236
https://www.simurgkitabevi.com/kant-ve-kotuluk-felsefesi-2023
Kant ve Kötülük Felsefesi - 2023 #smrgKİTABEVİ
135.05
Ölüm, şiddet, erdemsizlik, baskı, ayrımcılık, haksızlık, başkalarının acısından keyif almak, içten pazarlık, olmadığı gibi görünmek, tabular... kısaca öyle ya da böyle kötülüğün bir biçimi her insanın hayatına sızar. Ama bu kadar ortada olmasına rağmen onu ne olduğunu anlamak, onu bertaraf etmek veya ondan korunmak o kadar da mümkün değildir. Çünkü kötülük, bütün insan - yapıp etmelerinin açık veya örtük bir parçasıdır. Dolayısıyla onu bir 'yokluk' olarak düşünmek olanaklı değildir. Kant'ın felsefesinde de kötülük kavramının mayası vardır. Felsefesindeki dip dalga sonunda meyvesini 'radikal kötülük' kavramı olarak verir. Kant aklın sınırları ve özgürlük kavramı dâhilinde ahlaki, fiziksel ve metafiziksel kötülüğü (teodiseyi) teodise meselesini ele alarak, ahlak ile dini dogmatizmden kurtarmak ve rasyonel bir temel üzerinde yeniden kurmak ister. Çünkü mesele akıl sahibi varlık olarak insanın 'ne yapması gerektiği'nin sınırlarını belirlemektir. Bu çalışma ahlak yasası, ödev, özgürlük, akıl, Lizbon depremi, teodise, optimizm, zamansallık kavramları üzerinden söz konusu sınır belirleme çalışmasının izlerini sürmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca sansür nedeniyle maruz kaldığı kötülük - deneyimi karşısında Kant'ın takındığı felsefi tavrın bir örneğini de çalışmada bulmak olanaklıdır.
Ölüm, şiddet, erdemsizlik, baskı, ayrımcılık, haksızlık, başkalarının acısından keyif almak, içten pazarlık, olmadığı gibi görünmek, tabular... kısaca öyle ya da böyle kötülüğün bir biçimi her insanın hayatına sızar. Ama bu kadar ortada olmasına rağmen onu ne olduğunu anlamak, onu bertaraf etmek veya ondan korunmak o kadar da mümkün değildir. Çünkü kötülük, bütün insan - yapıp etmelerinin açık veya örtük bir parçasıdır. Dolayısıyla onu bir 'yokluk' olarak düşünmek olanaklı değildir. Kant'ın felsefesinde de kötülük kavramının mayası vardır. Felsefesindeki dip dalga sonunda meyvesini 'radikal kötülük' kavramı olarak verir. Kant aklın sınırları ve özgürlük kavramı dâhilinde ahlaki, fiziksel ve metafiziksel kötülüğü (teodiseyi) teodise meselesini ele alarak, ahlak ile dini dogmatizmden kurtarmak ve rasyonel bir temel üzerinde yeniden kurmak ister. Çünkü mesele akıl sahibi varlık olarak insanın 'ne yapması gerektiği'nin sınırlarını belirlemektir. Bu çalışma ahlak yasası, ödev, özgürlük, akıl, Lizbon depremi, teodise, optimizm, zamansallık kavramları üzerinden söz konusu sınır belirleme çalışmasının izlerini sürmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca sansür nedeniyle maruz kaldığı kötülük - deneyimi karşısında Kant'ın takındığı felsefi tavrın bir örneğini de çalışmada bulmak olanaklıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.