#smrgKİTABEVİ Kant ve Scheler'de İnsan Problemi: Felsefi Antropoloji İçin Tenkidi Bir Hazırlık -
![Kant ve Scheler'de İnsan Problemi: Felsefi Antropoloji İçin Tenkidi Bir Hazırlık -](/u/simurgkitabevi/img/b/k/a/kant-ve-schelerde-insan-problemi-felsefi-antropoloji-icin-tenkidi-bir-hazirlikc7ee3978b323ce851554943b7bbf172a.jpg)
Felsefi antropolojinin ilk esaslarını ortaya koyan Max Scheler'dir. Scheler, insanı kosmosta bağımsız bir problem alanı olarak ele alır. Scheler özgün düşünceleriyle yüzyılımızı derinden etkilemiştir. Kant ünlü çözümlemeleriyle bu sahaya çok önceden dolaylı olarak girecektir. Mengüşoğlu'nun Türk düşüncesinde iz bırakan felsefi arayışı bize farklı bir kapı açar, Kant ve Scheler aracılığıyla insan kavramını derinleştirir.
"Özgür hareketler insanda belli bir basamaktan sonra başlar. Bu nedenle, her insan özgür değildir. İnsan çevresinin ve çıkarının etkisi altında hareket ettikçe özgür olamaz. Aslında özgürlük insanda ancak çekirdek halinde vardır; onun geliştirilmesi gerekir. İşte insanlarda özgür yapıp etmelerin alanının daralıp genişleyebilmesi bu geliştirme imkânına bağlıdır; fakat gene de özgürlük hiçbir zaman sıfır olamaz; çünkü özgür olmak insan olmak demektir. Fakat özgürlük bir imkândır; insan da bir imkânlar alanıdır. Bu imkânların gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesi, onun kendisine bırakılmıştır. İnsanın ontik yapısı bunu başarabilecek bir durumdadır. Bu yapıyı tahlil etmek, onun bütünlüğünde bu yapı ögelerinin önemini göstermek zordur ama belli bir dereceye kadar mümkündür."
Felsefi antropolojinin ilk esaslarını ortaya koyan Max Scheler'dir. Scheler, insanı kosmosta bağımsız bir problem alanı olarak ele alır. Scheler özgün düşünceleriyle yüzyılımızı derinden etkilemiştir. Kant ünlü çözümlemeleriyle bu sahaya çok önceden dolaylı olarak girecektir. Mengüşoğlu'nun Türk düşüncesinde iz bırakan felsefi arayışı bize farklı bir kapı açar, Kant ve Scheler aracılığıyla insan kavramını derinleştirir.
"Özgür hareketler insanda belli bir basamaktan sonra başlar. Bu nedenle, her insan özgür değildir. İnsan çevresinin ve çıkarının etkisi altında hareket ettikçe özgür olamaz. Aslında özgürlük insanda ancak çekirdek halinde vardır; onun geliştirilmesi gerekir. İşte insanlarda özgür yapıp etmelerin alanının daralıp genişleyebilmesi bu geliştirme imkânına bağlıdır; fakat gene de özgürlük hiçbir zaman sıfır olamaz; çünkü özgür olmak insan olmak demektir. Fakat özgürlük bir imkândır; insan da bir imkânlar alanıdır. Bu imkânların gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesi, onun kendisine bırakılmıştır. İnsanın ontik yapısı bunu başarabilecek bir durumdadır. Bu yapıyı tahlil etmek, onun bütünlüğünde bu yapı ögelerinin önemini göstermek zordur ama belli bir dereceye kadar mümkündür."