Ümit Akçay'ın yaptığı bu çalışma, genel olarak Türkiye'de kapitalist gelişme süreci, özel olarak da bu süreçde Devlet Planlama Teşkilatı'nın yer ve işlevinin değerlendirilmesi üzerine yoğunlaşmış, sürecin karşılıklı etkileşimini ve diyalektiğini yakalamış bir bakma biçimine sahip olmakla, aynı konudaki diğer çalışmalardan önemli ölçüde farklılaşıyor. Bu farklılık, hem kapitalizmi veri kabul edip sorgulamayan yaklaşımların planlama konusundaki açmazlarını ortaya koyarken, hem de kapitalizme eleştirel yaklaşan, ancak kapitalist birikimi nihai olarak teknik bir süreç olarak görerek 'planlamayı' bu süreçte sistemi yönetmeye dair bir araç olarak değerlendiren teknokratik yaklaşımların sınırlarına işaret eden önemli bir açılımdır.
Ümit Akçay'ın yaptığı bu çalışma, genel olarak Türkiye'de kapitalist gelişme süreci, özel olarak da bu süreçde Devlet Planlama Teşkilatı'nın yer ve işlevinin değerlendirilmesi üzerine yoğunlaşmış, sürecin karşılıklı etkileşimini ve diyalektiğini yakalamış bir bakma biçimine sahip olmakla, aynı konudaki diğer çalışmalardan önemli ölçüde farklılaşıyor. Bu farklılık, hem kapitalizmi veri kabul edip sorgulamayan yaklaşımların planlama konusundaki açmazlarını ortaya koyarken, hem de kapitalizme eleştirel yaklaşan, ancak kapitalist birikimi nihai olarak teknik bir süreç olarak görerek 'planlamayı' bu süreçte sistemi yönetmeye dair bir araç olarak değerlendiren teknokratik yaklaşımların sınırlarına işaret eden önemli bir açılımdır.