#smrgKİTABEVİ Kapitalizmin Geleceği: Yeni Endişelerle Yüzleşme - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6259500614
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
380
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Abdullah Cemal Balcı
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
315,00
Havale/EFT ile:
305,55
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199230234
617150
https://www.simurgkitabevi.com/kapitalizmin-gelecegi-yeni-endiselerle-yuzlesme-2024
Kapitalizmin Geleceği: Yeni Endişelerle Yüzleşme - 2024 #smrgKİTABEVİ
315.00
“Kapitalizmin yönetilmesi gerekiyor, yenilgiye uğratılması değil.”
Kapitalizmin geleceği, çok konuşulan, çok tartışılan, üzerine yazılıp çizilen bir konu. Collier ise bunca yazılan çizilen arasında, sistemin sorunlarını temelden ele alıyor; gerek büyüdüğü kasaba gerekse aile üyeleriyle yaşadığı ayrımlardan ve az gelişmiş ülkelerde yaptığı araştırmalardan örnekler vererek okuyucuyla sıkı bir bağ kuruyor.
Kitabın temeline, Adam Smith'ten günümüze değin uzanan rasyonel “iktisadi insan” kavramını bir kenara bırakarak, aslında Smith'in Ahlaki Duygular Kuramı'nda vurgusunu yaptığı özelliklere sahip “toplumsal insan”ı konumlandırıyor; toplumsal insanın karşılıklılık ilkesine dayanarak belli başlı ödevlere sahip olduğunu vurguluyor. İktisadi insanın, faydacı ve özgürlükçü gelişiminin, aslında kapitalizme zarar verdiğini belirtiyor. Taşra ile kent, az eğitimli ile iyi eğitimli, işçi sınıfı ile rant avcıları arasındaki derin ayrışmanın izlerini sürüyor.
Collier, politik mekanizmaların değişimini önerirken, zekice tasarlanmış uygulamaların örneklerini vermeden geçmiyor. Tüm bunları yaparken, klişeden, popülizmden ve ideolojilerden uzak bir anlatım sunuyor. Bu da kitabı eşsiz kılıyor.
Kapitalizmin geleceği, çok konuşulan, çok tartışılan, üzerine yazılıp çizilen bir konu. Collier ise bunca yazılan çizilen arasında, sistemin sorunlarını temelden ele alıyor; gerek büyüdüğü kasaba gerekse aile üyeleriyle yaşadığı ayrımlardan ve az gelişmiş ülkelerde yaptığı araştırmalardan örnekler vererek okuyucuyla sıkı bir bağ kuruyor.
Kitabın temeline, Adam Smith'ten günümüze değin uzanan rasyonel “iktisadi insan” kavramını bir kenara bırakarak, aslında Smith'in Ahlaki Duygular Kuramı'nda vurgusunu yaptığı özelliklere sahip “toplumsal insan”ı konumlandırıyor; toplumsal insanın karşılıklılık ilkesine dayanarak belli başlı ödevlere sahip olduğunu vurguluyor. İktisadi insanın, faydacı ve özgürlükçü gelişiminin, aslında kapitalizme zarar verdiğini belirtiyor. Taşra ile kent, az eğitimli ile iyi eğitimli, işçi sınıfı ile rant avcıları arasındaki derin ayrışmanın izlerini sürüyor.
Collier, politik mekanizmaların değişimini önerirken, zekice tasarlanmış uygulamaların örneklerini vermeden geçmiyor. Tüm bunları yaparken, klişeden, popülizmden ve ideolojilerden uzak bir anlatım sunuyor. Bu da kitabı eşsiz kılıyor.
“Kapitalizmin yönetilmesi gerekiyor, yenilgiye uğratılması değil.”
Kapitalizmin geleceği, çok konuşulan, çok tartışılan, üzerine yazılıp çizilen bir konu. Collier ise bunca yazılan çizilen arasında, sistemin sorunlarını temelden ele alıyor; gerek büyüdüğü kasaba gerekse aile üyeleriyle yaşadığı ayrımlardan ve az gelişmiş ülkelerde yaptığı araştırmalardan örnekler vererek okuyucuyla sıkı bir bağ kuruyor.
Kitabın temeline, Adam Smith'ten günümüze değin uzanan rasyonel “iktisadi insan” kavramını bir kenara bırakarak, aslında Smith'in Ahlaki Duygular Kuramı'nda vurgusunu yaptığı özelliklere sahip “toplumsal insan”ı konumlandırıyor; toplumsal insanın karşılıklılık ilkesine dayanarak belli başlı ödevlere sahip olduğunu vurguluyor. İktisadi insanın, faydacı ve özgürlükçü gelişiminin, aslında kapitalizme zarar verdiğini belirtiyor. Taşra ile kent, az eğitimli ile iyi eğitimli, işçi sınıfı ile rant avcıları arasındaki derin ayrışmanın izlerini sürüyor.
Collier, politik mekanizmaların değişimini önerirken, zekice tasarlanmış uygulamaların örneklerini vermeden geçmiyor. Tüm bunları yaparken, klişeden, popülizmden ve ideolojilerden uzak bir anlatım sunuyor. Bu da kitabı eşsiz kılıyor.
Kapitalizmin geleceği, çok konuşulan, çok tartışılan, üzerine yazılıp çizilen bir konu. Collier ise bunca yazılan çizilen arasında, sistemin sorunlarını temelden ele alıyor; gerek büyüdüğü kasaba gerekse aile üyeleriyle yaşadığı ayrımlardan ve az gelişmiş ülkelerde yaptığı araştırmalardan örnekler vererek okuyucuyla sıkı bir bağ kuruyor.
Kitabın temeline, Adam Smith'ten günümüze değin uzanan rasyonel “iktisadi insan” kavramını bir kenara bırakarak, aslında Smith'in Ahlaki Duygular Kuramı'nda vurgusunu yaptığı özelliklere sahip “toplumsal insan”ı konumlandırıyor; toplumsal insanın karşılıklılık ilkesine dayanarak belli başlı ödevlere sahip olduğunu vurguluyor. İktisadi insanın, faydacı ve özgürlükçü gelişiminin, aslında kapitalizme zarar verdiğini belirtiyor. Taşra ile kent, az eğitimli ile iyi eğitimli, işçi sınıfı ile rant avcıları arasındaki derin ayrışmanın izlerini sürüyor.
Collier, politik mekanizmaların değişimini önerirken, zekice tasarlanmış uygulamaların örneklerini vermeden geçmiyor. Tüm bunları yaparken, klişeden, popülizmden ve ideolojilerden uzak bir anlatım sunuyor. Bu da kitabı eşsiz kılıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.