Elde edilen bu vahim sonuçlar sebebiyle insanlar yaşadıkları coğrafyayı terk ederek Batı'ya göç etmekte, bu durum Batı'daki insanları rahatsız etmekte ve sahip olduklarını göç ile ülkelerine gelen insanlarla paylaşmak istememektedirler.
Bir gün bu ekonomik sorunlar Batı'da oluşmaya başladığında, bu sefer Batılı devletlerde kaos ortamı oluşacağını, iç savaşların yaşanacağını hatta bu durumun diğer ülkelerle Batı arasında da savaş ortamı yaratabileceğini düşündüm. Bir zamanlar dünyanın diğer bölgelerinden canlarını kurtarmak için Batı'ya kaçanların, günü geldiğinde ve şartlar değiştiğinde Batı'dan da kaçabileceklerini gördüm… Batı tarih boyunca, ekonomik sorunların yol açtığı olumsuzluklar nedeniyle kendinden olmadıklarını düşündüklerine karşı zulüm ve katliam yapmıştır.
Konu Hollanda özelinde Avrupa genelinde Müslümanlara yönelik olumsuzluklarla başlıyor, adeta bir dünya savaşına uzanan kaos ortamıyla gelişiyor, nihayet çarpıcı sürprizlerle bitiyor.
Dikkatimi çeken en önemli husus, Durmuş Bey'in “öngörüleri”. Roman, zaten yaşanan gerçeklikten hareketle gelecekteki olabilecekleri kurguluyor. Ama kurgu gerçek hayattan kopmuyor. Durmuş Bey'in öngörüleri dedik. Kitap bana gönderildiğinde henüz İngiltere AB'den ayrılma halkoylamasını yapmamış, İngiliz halkının birlikten ayrılma kararı kesinleşmemişti. Ama Durmuş Bey Mart 2016'da Haziran 2016 sonunda gerçekleşen olayı öngörmüştü! Son günlerde Hollanda'nın bazı şehirlerindeki camilere ve Türk kuruluşlarına yönelik saldırılar henüz olmamıştı. Ama bütün bunları Durmuş Bey kitapta anlatıyordu!
Bu öngörüleri dolayısıyla Durmuş Bey'i alkışlıyorum. Fakat romandaki diğer öngörülerin gerçekleşmemesini temenni ediyorum. İnşallah Durmuş Doğan yanılır! Bu arada yanılmayacağını da biliyorum. Kitapla ilgili olarak yazacak çok şey var. Fakat okuyacak olan kitap dostlarının heyecanını kaçırmayalım. - Ali Güler
Elde edilen bu vahim sonuçlar sebebiyle insanlar yaşadıkları coğrafyayı terk ederek Batı'ya göç etmekte, bu durum Batı'daki insanları rahatsız etmekte ve sahip olduklarını göç ile ülkelerine gelen insanlarla paylaşmak istememektedirler.
Bir gün bu ekonomik sorunlar Batı'da oluşmaya başladığında, bu sefer Batılı devletlerde kaos ortamı oluşacağını, iç savaşların yaşanacağını hatta bu durumun diğer ülkelerle Batı arasında da savaş ortamı yaratabileceğini düşündüm. Bir zamanlar dünyanın diğer bölgelerinden canlarını kurtarmak için Batı'ya kaçanların, günü geldiğinde ve şartlar değiştiğinde Batı'dan da kaçabileceklerini gördüm… Batı tarih boyunca, ekonomik sorunların yol açtığı olumsuzluklar nedeniyle kendinden olmadıklarını düşündüklerine karşı zulüm ve katliam yapmıştır.
Konu Hollanda özelinde Avrupa genelinde Müslümanlara yönelik olumsuzluklarla başlıyor, adeta bir dünya savaşına uzanan kaos ortamıyla gelişiyor, nihayet çarpıcı sürprizlerle bitiyor.
Dikkatimi çeken en önemli husus, Durmuş Bey'in “öngörüleri”. Roman, zaten yaşanan gerçeklikten hareketle gelecekteki olabilecekleri kurguluyor. Ama kurgu gerçek hayattan kopmuyor. Durmuş Bey'in öngörüleri dedik. Kitap bana gönderildiğinde henüz İngiltere AB'den ayrılma halkoylamasını yapmamış, İngiliz halkının birlikten ayrılma kararı kesinleşmemişti. Ama Durmuş Bey Mart 2016'da Haziran 2016 sonunda gerçekleşen olayı öngörmüştü! Son günlerde Hollanda'nın bazı şehirlerindeki camilere ve Türk kuruluşlarına yönelik saldırılar henüz olmamıştı. Ama bütün bunları Durmuş Bey kitapta anlatıyordu!
Bu öngörüleri dolayısıyla Durmuş Bey'i alkışlıyorum. Fakat romandaki diğer öngörülerin gerçekleşmemesini temenni ediyorum. İnşallah Durmuş Doğan yanılır! Bu arada yanılmayacağını da biliyorum. Kitapla ilgili olarak yazacak çok şey var. Fakat okuyacak olan kitap dostlarının heyecanını kaçırmayalım. - Ali Güler