Harb ilan edildiği vakit Fransa'da bulunan ve Macar tebaası olmaktan başka hiçbir suçları yokken zindana atılarak dört buçuk yıl esaret altında tutulan insanların başlarından geçenleri anlatıyor. Aralarında profesör, garson, heykeltraş, terzi kalfası, banka memuru ve alelade gündelikçi: her sınıftan insan vardı. Hepsini öyle korkunç bir zindana tıktılar ki, devrimizde böyle bir yere en azılı şerirleri bile koymazlar. Bu kitap, dört buçuk yıllık esaretin, hatıra defteri gibi hemen hemen günü gününe yazılmış hikayesidir; her kelimesi doğrudur ve vesika değerinde bir gerçektir. Aynı zamanda, daha yüksek manasiyle de, en yüksek insani manasiyle de hakikattir. -Miklos Kisban (Önsözden)
Harb ilan edildiği vakit Fransa'da bulunan ve Macar tebaası olmaktan başka hiçbir suçları yokken zindana atılarak dört buçuk yıl esaret altında tutulan insanların başlarından geçenleri anlatıyor. Aralarında profesör, garson, heykeltraş, terzi kalfası, banka memuru ve alelade gündelikçi: her sınıftan insan vardı. Hepsini öyle korkunç bir zindana tıktılar ki, devrimizde böyle bir yere en azılı şerirleri bile koymazlar. Bu kitap, dört buçuk yıllık esaretin, hatıra defteri gibi hemen hemen günü gününe yazılmış hikayesidir; her kelimesi doğrudur ve vesika değerinde bir gerçektir. Aynı zamanda, daha yüksek manasiyle de, en yüksek insani manasiyle de hakikattir. -Miklos Kisban (Önsözden)