#smrgKİTABEVİ Karanlık Sokaklar - Öyküler - 2024
Yazar ve dönem kronolojisi,
Kitaba dair görsellerle.
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi ilk Rus yazar olan İvan Bunin, Karanlık Sokaklar'da insan ruhunun karmaşık labirentine büyük bir ustalıkla iniyor.
Aşk, kayıp, mutluluğun kaygan zemini gibi temaları ele aldığı öykülerinin her birinde İvan Bunin, insan varoluşunun nüanslarını, karmaşık dokusunu lirik bir üslup ve keskin bir gözlem gücüyle aydınlatarak okuru zengin bir içsel yolculuğa çıkarıyor. Şiirsel dili ve dikkatiyle sıradan görünen anları unutulmaz kılan Bunin öyküleri insan ruhunun gizli kuytularına açılan birer kapı sunuyor. Karanlık Sokaklar, varoluşun kırılganlığı, neşe ve kederin gelip geçiciliği, umut ve hayalkırıklığı arasındaki ince çizgiye dair unutulmaz bir keşif.
“Bunin edebiyatının detaylara dikkati ve keskin mizahı hayranlık vericidir.”
VLADİMİR NABOKOV
“İvan Bunin'le birlikte Rus öykücülüğüne şiir duygusu girmiştir.”
ANTON ÇEHOV
İvan Alekseyeviç Bunin
Köklü bir Rus ailenin çocuğu olarak 10 Ekim 1870'te Rusya'nın Voronej şehrinde doğdu. Çocukluğunu aile malikânesinde, Butyrki Çiftliği'nde geçirdi. Küçük yaşlardan itibaren ailesinin etkisiyle okumaya merak sardı. 1881-1886 yılları arasında Yeletsk Gimnazyumu'nda okusa da okulunun ücretleri ödenmediği için kaydı silindi. Ağabeyinin gözetiminde evde eğitim aldı. 1887 yılında edebi idolü şair Semyon Y. Nadson'a adadığı şiirinin Rodina (Vatan) dergisinde yayımlanmasıyla edebiyat sahnesine çıktı. 1890'larda peş peşe yayımlanan şiirleri okur ve eleştirmenlerin takdirini topladı. Lev Tolstoy ile tanıştı ve onun fikirlerinden etkilendi. Henry Wadsworth Longfellow'un The Song of Hiawatha'sını Rusçaya çevirdi. Şiirleriyle St. Petersburg Bilimler Akademisi'nin Puşkin Ödülü'ne layık görüldü. 1910'larda Rusya'nın edebi hayatında önemli bir yer edindi. Bu dönemde “Köy” (1910), “Kuru Vadi” (1912) gibi Rusya kırlarını tasvir eden ve anlama çabası içeren hikâyeleri yayımlandı. 1917 Ekim Devrimi'ni Rus ulusal kültürünün trajedisi ve Rus medeniyetinin çöküşü olarak gördüğünden 1919'da Rusya'dan ayrıldı ve memleketine bir daha dönmedi. 1920'de hayatının sonuna kadar kaldığı Fransa'ya yerleşti. 1918-1920 yıllarında Moskova ve Odesa'da tuttuğu günlüğünde devrimci olaylarla ilgili düşüncelerini kaleme aldı, bu düşünceleri 1926'da Lanetli Günler adlı kitabında yayımlandı. Fransa'da göçmenlik döneminde yazdığı en önemli eserler arasında Arsenyev'in Yaşamı (1927) romanı ve Karanlık Sokaklar (1943) başlıklı öykü derlemesi yer alır. 1933'te “Rus klasik düzyazı geleneğini geliştirme konusundaki ustalığı”yla Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü ve bu ödülü alan ilk Rus yazar oldu. 1937'de Tolstoy'un Özgürleşmesi başlıklı kitabı yayımlandı. İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle karısı –çevirmen ve yazar– Vera Nikolaevna ile birlikte Paris'ten ayrılıp Grasse civarındaki dağ köyü Jeanette'e yerleşti ve Nazilerden kaçan Yahudileri evinde sakladı. Savaşın ardından çift Paris'e döndü. Bunin, SSCB Fransa Büyükelçisi'nden Rusya'ya dönme daveti alsa da bunu reddetti. 8 Kasım 1953'te Paris'te vefat etti ve Sainte-Geneviève Rus Mezarlığı'na gömüldü. İvan Bunin'in eserleri Avrupa'da ve ABD'de büyük bir ilgi gördüğü gibi Rusya'daki Yeletsk Devlet Üniversitesi bugün onun adını taşımakta, edebiyat ve sanat alanında İvan Bunin Lipetsk Ödülü verilmektedir.
Yazar ve dönem kronolojisi,
Kitaba dair görsellerle.
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi ilk Rus yazar olan İvan Bunin, Karanlık Sokaklar'da insan ruhunun karmaşık labirentine büyük bir ustalıkla iniyor.
Aşk, kayıp, mutluluğun kaygan zemini gibi temaları ele aldığı öykülerinin her birinde İvan Bunin, insan varoluşunun nüanslarını, karmaşık dokusunu lirik bir üslup ve keskin bir gözlem gücüyle aydınlatarak okuru zengin bir içsel yolculuğa çıkarıyor. Şiirsel dili ve dikkatiyle sıradan görünen anları unutulmaz kılan Bunin öyküleri insan ruhunun gizli kuytularına açılan birer kapı sunuyor. Karanlık Sokaklar, varoluşun kırılganlığı, neşe ve kederin gelip geçiciliği, umut ve hayalkırıklığı arasındaki ince çizgiye dair unutulmaz bir keşif.
“Bunin edebiyatının detaylara dikkati ve keskin mizahı hayranlık vericidir.”
VLADİMİR NABOKOV
“İvan Bunin'le birlikte Rus öykücülüğüne şiir duygusu girmiştir.”
ANTON ÇEHOV
İvan Alekseyeviç Bunin
Köklü bir Rus ailenin çocuğu olarak 10 Ekim 1870'te Rusya'nın Voronej şehrinde doğdu. Çocukluğunu aile malikânesinde, Butyrki Çiftliği'nde geçirdi. Küçük yaşlardan itibaren ailesinin etkisiyle okumaya merak sardı. 1881-1886 yılları arasında Yeletsk Gimnazyumu'nda okusa da okulunun ücretleri ödenmediği için kaydı silindi. Ağabeyinin gözetiminde evde eğitim aldı. 1887 yılında edebi idolü şair Semyon Y. Nadson'a adadığı şiirinin Rodina (Vatan) dergisinde yayımlanmasıyla edebiyat sahnesine çıktı. 1890'larda peş peşe yayımlanan şiirleri okur ve eleştirmenlerin takdirini topladı. Lev Tolstoy ile tanıştı ve onun fikirlerinden etkilendi. Henry Wadsworth Longfellow'un The Song of Hiawatha'sını Rusçaya çevirdi. Şiirleriyle St. Petersburg Bilimler Akademisi'nin Puşkin Ödülü'ne layık görüldü. 1910'larda Rusya'nın edebi hayatında önemli bir yer edindi. Bu dönemde “Köy” (1910), “Kuru Vadi” (1912) gibi Rusya kırlarını tasvir eden ve anlama çabası içeren hikâyeleri yayımlandı. 1917 Ekim Devrimi'ni Rus ulusal kültürünün trajedisi ve Rus medeniyetinin çöküşü olarak gördüğünden 1919'da Rusya'dan ayrıldı ve memleketine bir daha dönmedi. 1920'de hayatının sonuna kadar kaldığı Fransa'ya yerleşti. 1918-1920 yıllarında Moskova ve Odesa'da tuttuğu günlüğünde devrimci olaylarla ilgili düşüncelerini kaleme aldı, bu düşünceleri 1926'da Lanetli Günler adlı kitabında yayımlandı. Fransa'da göçmenlik döneminde yazdığı en önemli eserler arasında Arsenyev'in Yaşamı (1927) romanı ve Karanlık Sokaklar (1943) başlıklı öykü derlemesi yer alır. 1933'te “Rus klasik düzyazı geleneğini geliştirme konusundaki ustalığı”yla Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü ve bu ödülü alan ilk Rus yazar oldu. 1937'de Tolstoy'un Özgürleşmesi başlıklı kitabı yayımlandı. İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle karısı –çevirmen ve yazar– Vera Nikolaevna ile birlikte Paris'ten ayrılıp Grasse civarındaki dağ köyü Jeanette'e yerleşti ve Nazilerden kaçan Yahudileri evinde sakladı. Savaşın ardından çift Paris'e döndü. Bunin, SSCB Fransa Büyükelçisi'nden Rusya'ya dönme daveti alsa da bunu reddetti. 8 Kasım 1953'te Paris'te vefat etti ve Sainte-Geneviève Rus Mezarlığı'na gömüldü. İvan Bunin'in eserleri Avrupa'da ve ABD'de büyük bir ilgi gördüğü gibi Rusya'daki Yeletsk Devlet Üniversitesi bugün onun adını taşımakta, edebiyat ve sanat alanında İvan Bunin Lipetsk Ödülü verilmektedir.