Varoluş, işaret dillerinden “iletişim”, “sınır durumlar” ve “özgürlük” sayesinde kendisini aydınlatmaktadır. Varolma (Dasein) olarak insan, sınır durumlar içerisinde varoluşunun farkına varır. Sınır durumlar, “mümkün varoluş”u sarsar ve uyandırır. Mümkün varoluşun uyanması, sınır durumların asıl işlevidir. “Sınır durumları tecrübe etmek ve varoluş içinde olmak aynı şeydirler.”
Varoluşsal iletişim kendi varoluşlarını arayan iki insan arasındaki iletişimdir. “Yalnızlık”, “açık olma” ve “sevenlerin savaşımı” bu iletişim içinde yer alan özelliklerdir. Varoluşsal iletişimde insanın bir başkasıyla özgür olması söz konusudur.
Karl Jaspers'in “varoluş aydınlanmasının asıl işareti” olarak belirlediği özgürlük, varoluşu gerçekleştirmektedir. İnsanın varoluşunun gerçekleşmesi onun özgür olması anlamına gelmektedir. Özgürlük sorununun kaynağı, sorunu ortaya koyan insanın dışında değildir. Varoluşun olanaklılığından gelen sorun özgürlüğe, kendisini gerçekleştirmesi çağrısında bulunmaktadır.
Varoluş, işaret dillerinden “iletişim”, “sınır durumlar” ve “özgürlük” sayesinde kendisini aydınlatmaktadır. Varolma (Dasein) olarak insan, sınır durumlar içerisinde varoluşunun farkına varır. Sınır durumlar, “mümkün varoluş”u sarsar ve uyandırır. Mümkün varoluşun uyanması, sınır durumların asıl işlevidir. “Sınır durumları tecrübe etmek ve varoluş içinde olmak aynı şeydirler.”
Varoluşsal iletişim kendi varoluşlarını arayan iki insan arasındaki iletişimdir. “Yalnızlık”, “açık olma” ve “sevenlerin savaşımı” bu iletişim içinde yer alan özelliklerdir. Varoluşsal iletişimde insanın bir başkasıyla özgür olması söz konusudur.
Karl Jaspers'in “varoluş aydınlanmasının asıl işareti” olarak belirlediği özgürlük, varoluşu gerçekleştirmektedir. İnsanın varoluşunun gerçekleşmesi onun özgür olması anlamına gelmektedir. Özgürlük sorununun kaynağı, sorunu ortaya koyan insanın dışında değildir. Varoluşun olanaklılığından gelen sorun özgürlüğe, kendisini gerçekleştirmesi çağrısında bulunmaktadır.