#smrgKİTABEVİ Karnak Mabedi'nde Bir Gece : Tarih İçerisinde İlmin Seyri - 2024
![Karnak Mabedi'nde Bir Gece : Tarih İçerisinde İlmin Seyri - 2024](/u/simurgkitabevi/img/b/k/a/karnak-mabedinde-bir-gece-tarih-icerisinde-ilmin-seyri-2024c452f17199e28008574d5bd9849503bc.jpg)
Eserde; Karnak Mabedi'nde bir araya gelen geçmişin büyük âlim ve filozofları ilmin tarihî seyrini ve tekâmülünü tartışırlar, fikirlerini ileri sürerler. Karnak Mabedi'nde Bir Gece, bu açıdan ilme teolojik ve felsefî yaklaşımın bir örneği olarak bir nevi ilimler tarihidir. Kitabın diğer bir önemli özelliği ise modern spiritüalizmin kurucusu Allan Kardec'in düşüncelerinden belirgin izler taşıması ve Türk edebiyatında spiritüalizmin tesirlerini taşıyan metinlerden biri olmasıdır.
Eser 1938'de ilk defa “Karnak Mabedi'nde Bir Gece” başlığı ile Balıkesir'de yayınlanmıştır. Eserin biri matbu ve üçü yazma olmak üzere dört nüshası bulunmaktadır. İlk üç nüsha Tahir Harîmî'nin kendi el yazısı ve Osmanlı Türkçesi ile kaleme alınmıştır. Bu nüshalar, asıl eseri zaman içerisinde meydana getiren müsveddeler halindedir. Nüshalardan ikisi 1933 ve 1937 tarihli iken bir nüshada ise tarih bulunmamaktadır.
Çalışma yayına hazırlanırken üç yazma ve bir matbu nüsha karşılaştırıldı, aralarındaki ifade farkları metne yansıtılarak tek bir metin oluşturuldu ve metnin diline müdahale edilmedi.
Eserde; Karnak Mabedi'nde bir araya gelen geçmişin büyük âlim ve filozofları ilmin tarihî seyrini ve tekâmülünü tartışırlar, fikirlerini ileri sürerler. Karnak Mabedi'nde Bir Gece, bu açıdan ilme teolojik ve felsefî yaklaşımın bir örneği olarak bir nevi ilimler tarihidir. Kitabın diğer bir önemli özelliği ise modern spiritüalizmin kurucusu Allan Kardec'in düşüncelerinden belirgin izler taşıması ve Türk edebiyatında spiritüalizmin tesirlerini taşıyan metinlerden biri olmasıdır.
Eser 1938'de ilk defa “Karnak Mabedi'nde Bir Gece” başlığı ile Balıkesir'de yayınlanmıştır. Eserin biri matbu ve üçü yazma olmak üzere dört nüshası bulunmaktadır. İlk üç nüsha Tahir Harîmî'nin kendi el yazısı ve Osmanlı Türkçesi ile kaleme alınmıştır. Bu nüshalar, asıl eseri zaman içerisinde meydana getiren müsveddeler halindedir. Nüshalardan ikisi 1933 ve 1937 tarihli iken bir nüshada ise tarih bulunmamaktadır.
Çalışma yayına hazırlanırken üç yazma ve bir matbu nüsha karşılaştırıldı, aralarındaki ifade farkları metne yansıtılarak tek bir metin oluşturuldu ve metnin diline müdahale edilmedi.