#smrgKİTABEVİ Kars'ta Siyasi Hayat -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9789751629340
Kargoya Teslim Süresi:
7&15
Stok Kodu:
1199182486
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
322 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199182486
568553
Kars'ta Siyasi Hayat -
Kars'ta Siyasi Hayat - #smrgKİTABEVİ
0.00
Her milliyetçiliğin gelişme tarihi incelendiğinde, ilk devirlerinde milli tarih telakkisinin bir romantik dönemine rastlanır. Tarihi araştırmaların önem kazanmasında ve genişlemesinde bunun büyük bir faydası da olur. Milli tarih anlayışının "romantik" devrini, Türk milliyetçiliği de tabiatıyla görmüştür. Avrupa tarihçiliğinin Türkler hakkında hiçbir ilmi esasa dayanmayan çok haksız ve olumsuz tavırları karşısında, bizim romantik tarihçiliğimizin tepkisi de ister istemez biraz "aşırı" olmuştur. Bütün ilmi ilerlemenin esası olan tenkid - fikrinin gelişmesi ve rasyonel çalışma usullerinin yerleşmesi ile dünyanın her yerinde olduğu gibi, bizde de, bu romantik tarih devri eski hızını kaybetmiştir. Zaten ilim zihniyeti yerleştikten sonra, o his ve heyecanın hakim olduğu romantizmin devamına artık imkan kalmıyor. Fakat yine de her yerde olduğu gibi, bizde de bu romantik anlayış, milli tarih araştırmalarına karşı bir ilgi uyandırmıştır. Nitekim Türk Tarih Tezi'de zamanla "abartılı" unsurlardan sıyrılmaya çalışarak, Türkiye'de bilimsel tarih araştırmalarının gelişmesinde itici güç olmuştur.

Öte yandan Türk Tarih Tezi, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet ideolojisinin de önemli bir parçasını teşkil eder. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti tarih anlayışının temelinde devletin ve rejimin geleceğinin sağlam temellere otutturulması gelir. Cumhuriyetçi kadrolar, Türk Tarih Tezi ile Türkiye Cumhuriyeti devletini tarihi temellere bağlamak suretiyle devlete milli kimlik, topluma milli şahsiyet kazandırmak ve yapılan inkılapları genç nesillere benimsetmek istemiştir. Bu yüzden Cumhuriyetin kurulduğundan itibaren bilhassa 1930'lu yıllarda Türk Tarih Tezi'nin kabulü ile birlikte milli tarih araştırmalarına ve tarih eğitimine ağırlık verilmiştir.

“Cumhuriyet döneminin tarih anlayışını ele alabilmek için öncesine gitmek gerekir. Dr. Nevzat Kökten, kuruluşundan Tanzimat'a kadar Osmanlı tarih yazıcılığı üzerinde durduktan sonra, “tarih yazıcılığı” metodunu ele alıyor. Kıyas edebilmek için, başka ülkelerin tarih yazıcılığını da incelemek gerekir. Nevzat Kökten, “modern tarihin doğuşu” yanında Cumhuriyet devri tarihçilerine etki eden Avrupa'daki tarih anlayışlarını aktararak, esere bir okuma zemini hazırlıyor.

Cumhuriyet dönemi tarih anlayışı incelenirken, tarih anlayışına etki eden faktörlerin didiklenmesi çok gerekliydi. Öyle de yapmış. İki nokta dikkat çekiyor: 1- Türkçülük Akımı, 2- Millet ve Millî Devlet Fikri.

Dr. Nevzat Kökten, büyük boy 364 sayfalık eserde o kadar ayrıntıya girmiş ki, şu da eksik kalmış, diyecek bir açık bulamıyorsunuz.

II. Bölüm'de ana konuya geliniyor: Atatürk dönemi Türk tarih tezi uzun uzun işleniyor.

En son IV. Bölüm'de, Cumhuriyet dönemi Türk aydınlarının tarih görüşü veriliyor: Kadro Hareketi, Türkçü-Milliyetçi Aydınların Tarih Görüşü, İslâmcı aydınların tarih görüşü, solcu aydınların tarih görüşü ve Anadolucu tarih görüşü.” - Arslan Tekin

Her milliyetçiliğin gelişme tarihi incelendiğinde, ilk devirlerinde milli tarih telakkisinin bir romantik dönemine rastlanır. Tarihi araştırmaların önem kazanmasında ve genişlemesinde bunun büyük bir faydası da olur. Milli tarih anlayışının "romantik" devrini, Türk milliyetçiliği de tabiatıyla görmüştür. Avrupa tarihçiliğinin Türkler hakkında hiçbir ilmi esasa dayanmayan çok haksız ve olumsuz tavırları karşısında, bizim romantik tarihçiliğimizin tepkisi de ister istemez biraz "aşırı" olmuştur. Bütün ilmi ilerlemenin esası olan tenkid - fikrinin gelişmesi ve rasyonel çalışma usullerinin yerleşmesi ile dünyanın her yerinde olduğu gibi, bizde de, bu romantik tarih devri eski hızını kaybetmiştir. Zaten ilim zihniyeti yerleştikten sonra, o his ve heyecanın hakim olduğu romantizmin devamına artık imkan kalmıyor. Fakat yine de her yerde olduğu gibi, bizde de bu romantik anlayış, milli tarih araştırmalarına karşı bir ilgi uyandırmıştır. Nitekim Türk Tarih Tezi'de zamanla "abartılı" unsurlardan sıyrılmaya çalışarak, Türkiye'de bilimsel tarih araştırmalarının gelişmesinde itici güç olmuştur.

Öte yandan Türk Tarih Tezi, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet ideolojisinin de önemli bir parçasını teşkil eder. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti tarih anlayışının temelinde devletin ve rejimin geleceğinin sağlam temellere otutturulması gelir. Cumhuriyetçi kadrolar, Türk Tarih Tezi ile Türkiye Cumhuriyeti devletini tarihi temellere bağlamak suretiyle devlete milli kimlik, topluma milli şahsiyet kazandırmak ve yapılan inkılapları genç nesillere benimsetmek istemiştir. Bu yüzden Cumhuriyetin kurulduğundan itibaren bilhassa 1930'lu yıllarda Türk Tarih Tezi'nin kabulü ile birlikte milli tarih araştırmalarına ve tarih eğitimine ağırlık verilmiştir.

“Cumhuriyet döneminin tarih anlayışını ele alabilmek için öncesine gitmek gerekir. Dr. Nevzat Kökten, kuruluşundan Tanzimat'a kadar Osmanlı tarih yazıcılığı üzerinde durduktan sonra, “tarih yazıcılığı” metodunu ele alıyor. Kıyas edebilmek için, başka ülkelerin tarih yazıcılığını da incelemek gerekir. Nevzat Kökten, “modern tarihin doğuşu” yanında Cumhuriyet devri tarihçilerine etki eden Avrupa'daki tarih anlayışlarını aktararak, esere bir okuma zemini hazırlıyor.

Cumhuriyet dönemi tarih anlayışı incelenirken, tarih anlayışına etki eden faktörlerin didiklenmesi çok gerekliydi. Öyle de yapmış. İki nokta dikkat çekiyor: 1- Türkçülük Akımı, 2- Millet ve Millî Devlet Fikri.

Dr. Nevzat Kökten, büyük boy 364 sayfalık eserde o kadar ayrıntıya girmiş ki, şu da eksik kalmış, diyecek bir açık bulamıyorsunuz.

II. Bölüm'de ana konuya geliniyor: Atatürk dönemi Türk tarih tezi uzun uzun işleniyor.

En son IV. Bölüm'de, Cumhuriyet dönemi Türk aydınlarının tarih görüşü veriliyor: Kadro Hareketi, Türkçü-Milliyetçi Aydınların Tarih Görüşü, İslâmcı aydınların tarih görüşü, solcu aydınların tarih görüşü ve Anadolucu tarih görüşü.” - Arslan Tekin

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat