Kasımpaşalı Oedipus'un bütün mefkûresi annesini gözleri önünde öldüren babasını yok edip tahtına oturmak ve annesinin intikamını almaktır. Hayır, Sofokles'in Oedipus'undan bahsetmiyorum. Bir Hamlet anlatısı da değil bu. Yerli bir hikâye, bizden; Kasımpaşalı Oedipus'un hikâyesi…
Kral bilerek çocuğunun gözleri önünde öldürmüştür kraliçeyi. Görsün istemiş çocuğu; kralı aldatmanın neye mal olduğunu. Ama çocuk başka şey görmüştü; annesinin intikamını.
İçinde nefretiyle büyümüştü küçük Oedipus. Nefreti arttıkça çirkinleşmiş, hırçınlaşmış, sevimsizleşmişti. Abus suratlı, bencil, intikam isteyen hoyrat birine dönüşmüştü. Çocuğundaki bu dönüşümü ses etmeden izlemişti Kral.
Klan, Zamanın Unutkan Koynunda, Kayıp Gergedanlar romanlarının yazarı Cem Kalender'den yeni bir roman: Kasımpaşalı Oedipus...
Görkemli Parvasya ülkesinin kralı Galius, ölüp bitmiş, toprağın altına girmiş halkını diriltir, onları Akhaların saldırıları karşısında birleştirir ve büyük bir zafer kazanır. Ama verdiği savaş orada bitmez. Tarımı güçlendirir, ülkesinin sanayisini ayağa kaldırır, eğitim kurumları açar ve gördüğü saygı ile "yeryüzü kralı" unvanını kazanır.
Ama düşmanları da çoktur. Başta, krallığı kendisinin hak ettiğini düşünen Toria vardır. Toria kendine inananları yanına alır ve Galius'a başkaldırır. Ve kaybeder. Böylece efsaneler canlanır, Homeros'tan beri söylenegelen iktidar ve intikam türküleri kulaktan kulağa yayılır ve bir gün Oedipus, öz babası olduğunu bilmediği Galius'un başını keserek ülkeyi ele geçirir.
Ama gördüğü saygıyı ve elde ettiği gücü hiçbir zaman yeterli bulmaz. Cem Kalender Homeros'tan aldığı dili öyle yetkin bir biçimde kullanıyor ki, Antik Çağ yazarlarından birinin günümüz toplumunu gözlemlediği sanısına kapılacaksınız. Nefesinizi tutun ve okumaya başlayın...
Kasımpaşalı Oedipus'un bütün mefkûresi annesini gözleri önünde öldüren babasını yok edip tahtına oturmak ve annesinin intikamını almaktır. Hayır, Sofokles'in Oedipus'undan bahsetmiyorum. Bir Hamlet anlatısı da değil bu. Yerli bir hikâye, bizden; Kasımpaşalı Oedipus'un hikâyesi…
Kral bilerek çocuğunun gözleri önünde öldürmüştür kraliçeyi. Görsün istemiş çocuğu; kralı aldatmanın neye mal olduğunu. Ama çocuk başka şey görmüştü; annesinin intikamını.
İçinde nefretiyle büyümüştü küçük Oedipus. Nefreti arttıkça çirkinleşmiş, hırçınlaşmış, sevimsizleşmişti. Abus suratlı, bencil, intikam isteyen hoyrat birine dönüşmüştü. Çocuğundaki bu dönüşümü ses etmeden izlemişti Kral.
Klan, Zamanın Unutkan Koynunda, Kayıp Gergedanlar romanlarının yazarı Cem Kalender'den yeni bir roman: Kasımpaşalı Oedipus...
Görkemli Parvasya ülkesinin kralı Galius, ölüp bitmiş, toprağın altına girmiş halkını diriltir, onları Akhaların saldırıları karşısında birleştirir ve büyük bir zafer kazanır. Ama verdiği savaş orada bitmez. Tarımı güçlendirir, ülkesinin sanayisini ayağa kaldırır, eğitim kurumları açar ve gördüğü saygı ile "yeryüzü kralı" unvanını kazanır.
Ama düşmanları da çoktur. Başta, krallığı kendisinin hak ettiğini düşünen Toria vardır. Toria kendine inananları yanına alır ve Galius'a başkaldırır. Ve kaybeder. Böylece efsaneler canlanır, Homeros'tan beri söylenegelen iktidar ve intikam türküleri kulaktan kulağa yayılır ve bir gün Oedipus, öz babası olduğunu bilmediği Galius'un başını keserek ülkeyi ele geçirir.
Ama gördüğü saygıyı ve elde ettiği gücü hiçbir zaman yeterli bulmaz. Cem Kalender Homeros'tan aldığı dili öyle yetkin bir biçimde kullanıyor ki, Antik Çağ yazarlarından birinin günümüz toplumunu gözlemlediği sanısına kapılacaksınız. Nefesinizi tutun ve okumaya başlayın...