ediyor! Felsefe tarihinin “Büyük Üstadı” olarak tanınan Ebu Ali İbn Sînâ,
Şifâ Külliyâtı'nın ikinci kitabı olan Kategoriler isimli bu eserinde büyük
ölçüde Meşşâî geleneği izleyerek Aristoteles'i şerh etmektedir. Bilindiği
gibi insan zihninin söz söyleme kapasitelerini sistemli bir bütünlük içinde
ortaya koyan Aristoteles, Kategoriler kitabında “varlık” anlayışının bir gereği olarak, bütün varlıklar için kuşatıcı olan en genel
söylenenleri/yüklenenleri incelemektedir. Bir felsefî yöntem olarak
şerh geleneği içinde Aristoteles'in bütün eserlerini yorumlayan İbn Sînâ da
yayınladığımız bu eserde kendi orijinal inşasıyla filozofun felsefi
sistemini takip etmektedir. Bu durum genel olarak Şifâ Külliyâtı için de
söz konusu olmakla birlikte, Üstad İbn Sînâ Kategoriler kitabını
kendine özgü bir biçimde yeniden inşa etmektedir. Zira İbn Sînâ bu
eserinde daha önceki filozoflarda karşılaşmadığımız bir tarzda
Aristoteles'in eserlerinin tarihsel seyir içinde belirlenmiş olan
sistematiğini eleştirerek eserini biçim ve içerik olarak özgün
kılmaktadır. Özenle işlenen bir kavramsal inşa, “söylenenlerin” tekil lafızlar
olarak tasnifi ve tahdidiyle başlamakta ve “kendisi için söylenene”
dair ilişkiselliğine zemin hazırlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle mahmul/yüklem
ve mevzu/konu arasındaki “söyleme” ilişkisinin
mahiyetine dair tefsir, aynı zamanda varlık analizinin dilsel ve zihinsel
imkânlarının yöntemini teknik olarak inşa etmektedir. Sonrasında
mevcudun temel bileşenleri olarak cevher ve araz kategorilerinin
tahlili yapılmakta ve her birinin yine mevcuda dair analizi ne dereceye
kadar mümkün kılacağı ayan beyan ortaya konulmaktadır
ediyor! Felsefe tarihinin “Büyük Üstadı” olarak tanınan Ebu Ali İbn Sînâ,
Şifâ Külliyâtı'nın ikinci kitabı olan Kategoriler isimli bu eserinde büyük
ölçüde Meşşâî geleneği izleyerek Aristoteles'i şerh etmektedir. Bilindiği
gibi insan zihninin söz söyleme kapasitelerini sistemli bir bütünlük içinde
ortaya koyan Aristoteles, Kategoriler kitabında “varlık” anlayışının bir gereği olarak, bütün varlıklar için kuşatıcı olan en genel
söylenenleri/yüklenenleri incelemektedir. Bir felsefî yöntem olarak
şerh geleneği içinde Aristoteles'in bütün eserlerini yorumlayan İbn Sînâ da
yayınladığımız bu eserde kendi orijinal inşasıyla filozofun felsefi
sistemini takip etmektedir. Bu durum genel olarak Şifâ Külliyâtı için de
söz konusu olmakla birlikte, Üstad İbn Sînâ Kategoriler kitabını
kendine özgü bir biçimde yeniden inşa etmektedir. Zira İbn Sînâ bu
eserinde daha önceki filozoflarda karşılaşmadığımız bir tarzda
Aristoteles'in eserlerinin tarihsel seyir içinde belirlenmiş olan
sistematiğini eleştirerek eserini biçim ve içerik olarak özgün
kılmaktadır. Özenle işlenen bir kavramsal inşa, “söylenenlerin” tekil lafızlar
olarak tasnifi ve tahdidiyle başlamakta ve “kendisi için söylenene”
dair ilişkiselliğine zemin hazırlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle mahmul/yüklem
ve mevzu/konu arasındaki “söyleme” ilişkisinin
mahiyetine dair tefsir, aynı zamanda varlık analizinin dilsel ve zihinsel
imkânlarının yöntemini teknik olarak inşa etmektedir. Sonrasında
mevcudun temel bileşenleri olarak cevher ve araz kategorilerinin
tahlili yapılmakta ve her birinin yine mevcuda dair analizi ne dereceye
kadar mümkün kılacağı ayan beyan ortaya konulmaktadır