#smrgKİTABEVİ Kavuşmak Hayal Oldu : Anneme Mektuplar - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256162921
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199235098
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
512
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
337,50
Havale/EFT ile: 326,26
1199235098
622051
Kavuşmak Hayal Oldu : Anneme Mektuplar -        2025
Kavuşmak Hayal Oldu : Anneme Mektuplar - 2025 #smrgKİTABEVİ
337.50
Darbeler, sürgünler, ölen arkadaşlar, gurbetteki oğlu için her Allah'ın günü Babıâli Yokuşu'nu tırmanan bir anne, yazar olma serüveninin her anını annesiyle paylaşan oğul, ikisini birleştiren ve ayıran şehirler, yün örgüsü kazaklarla paketlenen dergiler, kitaplar, Babıâli dedikoduları, Paris'in sökülen kaldırımları, grevler, sıkılan yumruklar ve aşklar…

Nedim Gürsel'in annesine yazdığı mektuplarda, yalnızca bir yazarın yetişme sürecine değil, 1960'lardan 80'lerin ortalarına kadar Türkiye'nin toplumsal tarihine de tanıklık edeceksiniz.

Bu mektuplar posta kutunuza gelmişçesine “sizin” olan mektuplar...

“Sevgili anneciğim,
Birden sizlere yazmak istedim. Odamda sabaha karşı yalnızım. Çalışıyorum. İstanbul'da, kitaplar, izmaritler, yazılmamış beyaz kâğıtlar, müsveddelerle dolu odamdayken, dışarıda sabah olurdu. Bu şehirde yaşadığım sıcak bir geçmişi yeniden kurmak gittikçe güçleşiyor. Türkiye'de 1971 yılında genç olmamın sorumluluğunu devrimci dostlarımla paylaşamadım. Öyküler yazıyordum, belki iyi, değişik bir başlangıç yapmıştım ama yazarlık serüvenim de yarım kaldı. Sanki yıllardır burada, Paris'teki odamın, üstüme yıkılacakmış gibi duran renksiz duvarları arasında yalnız yaşıyorum. Arada bir içimden anlatılması güç, güzel bir coşku geçiyor. Uzun, yeni bir öyküye başladığımı düşünüyorum.”

Darbeler, sürgünler, ölen arkadaşlar, gurbetteki oğlu için her Allah'ın günü Babıâli Yokuşu'nu tırmanan bir anne, yazar olma serüveninin her anını annesiyle paylaşan oğul, ikisini birleştiren ve ayıran şehirler, yün örgüsü kazaklarla paketlenen dergiler, kitaplar, Babıâli dedikoduları, Paris'in sökülen kaldırımları, grevler, sıkılan yumruklar ve aşklar…

Nedim Gürsel'in annesine yazdığı mektuplarda, yalnızca bir yazarın yetişme sürecine değil, 1960'lardan 80'lerin ortalarına kadar Türkiye'nin toplumsal tarihine de tanıklık edeceksiniz.

Bu mektuplar posta kutunuza gelmişçesine “sizin” olan mektuplar...

“Sevgili anneciğim,
Birden sizlere yazmak istedim. Odamda sabaha karşı yalnızım. Çalışıyorum. İstanbul'da, kitaplar, izmaritler, yazılmamış beyaz kâğıtlar, müsveddelerle dolu odamdayken, dışarıda sabah olurdu. Bu şehirde yaşadığım sıcak bir geçmişi yeniden kurmak gittikçe güçleşiyor. Türkiye'de 1971 yılında genç olmamın sorumluluğunu devrimci dostlarımla paylaşamadım. Öyküler yazıyordum, belki iyi, değişik bir başlangıç yapmıştım ama yazarlık serüvenim de yarım kaldı. Sanki yıllardır burada, Paris'teki odamın, üstüme yıkılacakmış gibi duran renksiz duvarları arasında yalnız yaşıyorum. Arada bir içimden anlatılması güç, güzel bir coşku geçiyor. Uzun, yeni bir öyküye başladığımı düşünüyorum.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat