#smrgKİTABEVİ Kendine Ait Bir Kalem: Kadın Yazını Üzerine -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786053757726
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Ayla Duru Karadağ
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199196969
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
392 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
217,60
Havale/EFT ile: 211,07
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199196969
582969
Kendine Ait Bir Kalem: Kadın Yazını Üzerine -
Kendine Ait Bir Kalem: Kadın Yazını Üzerine - #smrgKİTABEVİ
217.60
Nil Sakman, Kendine Ait Bir Kalem'de neredeyse yok sayılan ve Kanon dışında bırakılan Kuruluş Dönemi kadın yazınını derinlemesine ele alıyor. Batı edebiyatından kadın yazarların eserlerinin de incelendiği çalışmada iktidar ve toplumsal cinsiyet rollerinin edebiyatta nasıl tezahür ettiği, deneyim ile edebi üretim arasındaki çetrefil ilişkinin “yazan kadın” bağlamında ne anlama geldiği ve erk olanın “meşru” ve “nitelikli” alanı işgalini mümkün kılan pratikleri disiplinlerarası bir anlayışla inceleniyor.

Kadın yazınının, bu “meşru” ve “nitelikli” alanın neresinde olduğuyla ilgili derinlemesine bir tahlil yaparken olması gereken yeri ve engelleri belirtmekle kalmıyor; “erkek egemen” üslup ve yazınla belirlenen sınırları aşındırma yollarını sunuyor. Bunu özellikle Kuruluş Dönemi yazarlarının eserlerinden örneklerle gerçekleştiriyor.

Batı'da olduğu gibi Osmanlı'da da “nitelikli” ya da “okunmaya değer” edebiyatın sahip olması gereken vasıflar büyük ölçüde eril bir zihniyet tarafından belirlenmiş, yani nitelikli edebiyatı meydana getiren ölçütler eril bir zihnin işleyişi, yaşam algısı ve deneyim alanı tarafından tanımlanıp inşa edilmiştir. Bir ötekilik, erkeğe kıyasla ikincil bir varlık olarak algılanan; kamusal varlığı ya da makro-tarihe etkisi neredeyse yok denecek kadar az olan kadın ve kadınlık hâlleri ise erkek toplumsal cinsiyetini içine alan deneyim alanının büyük ölçüde dışında kalmış/bırakılmıştır.

Bununla birlikte kadın ya da kadınlık hâllerinin yaşam deneyimi kayda değer ölçüde erkek toplumsal cinsiyetinin hiçbir zaman deneyimlemediği ve/veya deneyimleyemeyeceği, bütünüyle kadınlığa özgü kimi deneyim alanlarından meydana gelmiştir.

Nil Sakman, Kendine Ait Bir Kalem'de neredeyse yok sayılan ve Kanon dışında bırakılan Kuruluş Dönemi kadın yazınını derinlemesine ele alıyor. Batı edebiyatından kadın yazarların eserlerinin de incelendiği çalışmada iktidar ve toplumsal cinsiyet rollerinin edebiyatta nasıl tezahür ettiği, deneyim ile edebi üretim arasındaki çetrefil ilişkinin “yazan kadın” bağlamında ne anlama geldiği ve erk olanın “meşru” ve “nitelikli” alanı işgalini mümkün kılan pratikleri disiplinlerarası bir anlayışla inceleniyor.

Kadın yazınının, bu “meşru” ve “nitelikli” alanın neresinde olduğuyla ilgili derinlemesine bir tahlil yaparken olması gereken yeri ve engelleri belirtmekle kalmıyor; “erkek egemen” üslup ve yazınla belirlenen sınırları aşındırma yollarını sunuyor. Bunu özellikle Kuruluş Dönemi yazarlarının eserlerinden örneklerle gerçekleştiriyor.

Batı'da olduğu gibi Osmanlı'da da “nitelikli” ya da “okunmaya değer” edebiyatın sahip olması gereken vasıflar büyük ölçüde eril bir zihniyet tarafından belirlenmiş, yani nitelikli edebiyatı meydana getiren ölçütler eril bir zihnin işleyişi, yaşam algısı ve deneyim alanı tarafından tanımlanıp inşa edilmiştir. Bir ötekilik, erkeğe kıyasla ikincil bir varlık olarak algılanan; kamusal varlığı ya da makro-tarihe etkisi neredeyse yok denecek kadar az olan kadın ve kadınlık hâlleri ise erkek toplumsal cinsiyetini içine alan deneyim alanının büyük ölçüde dışında kalmış/bırakılmıştır.

Bununla birlikte kadın ya da kadınlık hâllerinin yaşam deneyimi kayda değer ölçüde erkek toplumsal cinsiyetinin hiçbir zaman deneyimlemediği ve/veya deneyimleyemeyeceği, bütünüyle kadınlığa özgü kimi deneyim alanlarından meydana gelmiştir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat