#smrgKİTABEVİ Kervansaray - 2021
Luc-Henri Mercié'nin Giriş yazısından; Kervansaray'ın maziye uzanan öyküsü, benim için, 1971 Temmuzunda, Cannes'da, Germaine Everling'in evinde başlıyor. Bir araya gelmiş, Picabia'nın mektuplarını, bir kitap halinde yayımlamak amacıyla derlemeye karar vermiştik. Germaine, müthiş bir şevkle, Picabia'nın arşivindeki belgeleri düzenlemeye gönüllü oldu; elli yıl boyunca rastgele ortalığa saçılmış, şömizlerin arasına girmiş, dosyalara konulmuş, karton kutulara istiflenmiş bir yığın kâğıt. Araştırmalarımız sürerken, farklı dosyalarda dağılmış halde bulunan, zamanla hafifçe sararmış, mor mürekkeple daktilo edilmiş beyaz kâğıtlar dikkatimi çekti. Nedenini sorgulamadan bu kâğıtları bir kenara ayırdım. Yavaş yavaş, sayfa sayfa, biraz da mucize eseri, Kervansaray hayat bulmaya, şekil kazanmaya işte böyle başladı. Yeniden bir araya getirilen metin, el yazısıyla yazılmış, 1'den 140'a kadar düzenli olarak numaralanmış sayfalardan oluşuyordu. Yalnızca 14., 15., 26. ve 27. sayfalar bulunamadı. İlk yirmi dokuz sayfasında, Picabia'nın bizzat eklediği ya da üzerini çizdiği bölümler bulunan metin, otuzuncu sayfasından sonuna kadar Germaine Everling tarafından gözden geçirildi ve düzeltildi. Kapak sayfasında şöyle yazıyordu: "Francis Picabia, Kervansaray, Louis Aragon'un önsözü ve yazarın Man Ray imzalı portresiyle, 1924.
Luc-Henri Mercié'nin Giriş yazısından; Kervansaray'ın maziye uzanan öyküsü, benim için, 1971 Temmuzunda, Cannes'da, Germaine Everling'in evinde başlıyor. Bir araya gelmiş, Picabia'nın mektuplarını, bir kitap halinde yayımlamak amacıyla derlemeye karar vermiştik. Germaine, müthiş bir şevkle, Picabia'nın arşivindeki belgeleri düzenlemeye gönüllü oldu; elli yıl boyunca rastgele ortalığa saçılmış, şömizlerin arasına girmiş, dosyalara konulmuş, karton kutulara istiflenmiş bir yığın kâğıt. Araştırmalarımız sürerken, farklı dosyalarda dağılmış halde bulunan, zamanla hafifçe sararmış, mor mürekkeple daktilo edilmiş beyaz kâğıtlar dikkatimi çekti. Nedenini sorgulamadan bu kâğıtları bir kenara ayırdım. Yavaş yavaş, sayfa sayfa, biraz da mucize eseri, Kervansaray hayat bulmaya, şekil kazanmaya işte böyle başladı. Yeniden bir araya getirilen metin, el yazısıyla yazılmış, 1'den 140'a kadar düzenli olarak numaralanmış sayfalardan oluşuyordu. Yalnızca 14., 15., 26. ve 27. sayfalar bulunamadı. İlk yirmi dokuz sayfasında, Picabia'nın bizzat eklediği ya da üzerini çizdiği bölümler bulunan metin, otuzuncu sayfasından sonuna kadar Germaine Everling tarafından gözden geçirildi ve düzeltildi. Kapak sayfasında şöyle yazıyordu: "Francis Picabia, Kervansaray, Louis Aragon'un önsözü ve yazarın Man Ray imzalı portresiyle, 1924.