#smrgKİTABEVİ Kesişimsel Feminizm : Teoriden Sahaya Uzanan Kesişimsellik - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256593978
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Derleyen : Duygu Altınoluk
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199234848
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
22
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
187,50
Havale/EFT ile: 181,88
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199234848
621792
Kesişimsel Feminizm : Teoriden Sahaya Uzanan Kesişimsellik -        2024
Kesişimsel Feminizm : Teoriden Sahaya Uzanan Kesişimsellik - 2024 #smrgKİTABEVİ
187.50
Elinizdeki derleme, Türkiye'de yaşayan Suriyeli, Almanya'da yaşayan Türkiyeli kadınların göçmen kadın olma deneyimleri ile “içeride” ve “dışarıda”, öteki olarak var oluşu; toplumsal cinsiyet temelli şiddette mağdur, fail ya da tanık olarak yer alan erkekler ve kırılgan erkeklikler üzerinden “metodolojik erkeklik” tartışması; kadın keseninde sahada araştırmacı olarak yer almanın sınırları gibi konularla gerek teoride gerek pratikte kesişimselliğin farklı yüzlerine ilişkin bir perspektif sunuyor.

Bunlarla beraber, Hıristiyanlık üzerinden dinin ve dini metinlerin kadınların ötekileştirilmesindeki rolü; kadınların kent yaşamındaki dezavantajlı konumları karşısında “kadın dostu kent”lerin mümkünatı; “Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy halkının doğa-toplum ilişkisine bakışı”; Divan edebiyatında kadın şairlerin eril tahakküm altında var olma mücadelesine tanıklık ederek “dişil yazın” ile alternatif bir anlatı kurmanın önemi ve ulus-devlet inşasında “telaffuz” bahanesiyle Ermeni kadın oyuncuların tiyatrodan dışlanışı gibi birbirini toplumsal cinsiyet ekseninde kesen çok boyutlu çalışmalarla literatüre önemli bir katkı sağlıyor.

Bu çerçevede çalışma, okuyucusuna bir yandan kesişimselliğin “sınırlarını” ya da “sınırsızlığını” görme imkânı sunarken, diğer yandan, feminizmin herkes için olduğunun altını çizen bir “sınırları aşma” girişimi olarak okunabilir.
Hülya Kaşıkcı

Elinizdeki derleme, Türkiye'de yaşayan Suriyeli, Almanya'da yaşayan Türkiyeli kadınların göçmen kadın olma deneyimleri ile “içeride” ve “dışarıda”, öteki olarak var oluşu; toplumsal cinsiyet temelli şiddette mağdur, fail ya da tanık olarak yer alan erkekler ve kırılgan erkeklikler üzerinden “metodolojik erkeklik” tartışması; kadın keseninde sahada araştırmacı olarak yer almanın sınırları gibi konularla gerek teoride gerek pratikte kesişimselliğin farklı yüzlerine ilişkin bir perspektif sunuyor.

Bunlarla beraber, Hıristiyanlık üzerinden dinin ve dini metinlerin kadınların ötekileştirilmesindeki rolü; kadınların kent yaşamındaki dezavantajlı konumları karşısında “kadın dostu kent”lerin mümkünatı; “Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy halkının doğa-toplum ilişkisine bakışı”; Divan edebiyatında kadın şairlerin eril tahakküm altında var olma mücadelesine tanıklık ederek “dişil yazın” ile alternatif bir anlatı kurmanın önemi ve ulus-devlet inşasında “telaffuz” bahanesiyle Ermeni kadın oyuncuların tiyatrodan dışlanışı gibi birbirini toplumsal cinsiyet ekseninde kesen çok boyutlu çalışmalarla literatüre önemli bir katkı sağlıyor.

Bu çerçevede çalışma, okuyucusuna bir yandan kesişimselliğin “sınırlarını” ya da “sınırsızlığını” görme imkânı sunarken, diğer yandan, feminizmin herkes için olduğunun altını çizen bir “sınırları aşma” girişimi olarak okunabilir.
Hülya Kaşıkcı

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat