‘Bizdense iyi, onlardansa kötü!...' ya da tersi olan, ‘Bizdense kötü, onlardansa iyi!..' anlayışları reddedilecek, küremizde bulunan değişik toplumlardan müteşekkil öğrencilerimizin yerel ve genel tarihle perdesiz yüzleşmeleri sağlanacaktır. Tarihsel kişilerden, olgu ve olaylardan, ‘kötüler kötü, iyiler iyi' olarak vasıflandırılacak, iyiler-iyilikler rehberimiz olacaktır. Öğrencilerimizin mayasına her hal ve koşulda kötülüğün karşısında durmayı, suskun kalmamayı içeren iyilik değerini özümseteceğiz.
Medeniyetlerarası barışın, kültürlerarası diyalogun, eğitim ve hoşgörünün tektip medeniyete, tektip kültüre hizmet etmesine izin verilmeyecektir. Bu kavram ve olgularla birey ile toplumların uyutulmalarına karşı konularak zalim küresel güçlerin elleri zayıflatılacak ve gerçek anlamlarıyla buluşmaları sağlanacaktır. Diyalogda bulunacağımız kişi ve kurumlarda, ‘Her ne amaçla olursa olsun, her kimden gelirse gelsin, her kime ve neye karşı olursa olsun, ‘zalime zalim, zulüme zulüm' anlayışına sahip olmaları aranacak, olmayanlarda ise var edilmeye çalışılacaktır...'
Yurt içinde ve dışında bulunan kolejlerimize hediye edeceğimiz yeni andımız: ‘Tümümüz değişik renk ve sesleriz. Ötekileri tanımalı ve sevmeliyiz. Atalarımız Adem'le Havva'dır. Küçük de olsa iyiliği sevmeli-saymalı, büyük de olsa kötülükten uzak durmalıyız ve Ne Mutlu İyi İnsan Olana...' ruhunu taşıyacaktır.
Sözlerimi Hacı Bektaş-i Velinin bir sözüyle sonlandırıyorum: “Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyi iyidir…” (Arka kapaktan)
‘Bizdense iyi, onlardansa kötü!...' ya da tersi olan, ‘Bizdense kötü, onlardansa iyi!..' anlayışları reddedilecek, küremizde bulunan değişik toplumlardan müteşekkil öğrencilerimizin yerel ve genel tarihle perdesiz yüzleşmeleri sağlanacaktır. Tarihsel kişilerden, olgu ve olaylardan, ‘kötüler kötü, iyiler iyi' olarak vasıflandırılacak, iyiler-iyilikler rehberimiz olacaktır. Öğrencilerimizin mayasına her hal ve koşulda kötülüğün karşısında durmayı, suskun kalmamayı içeren iyilik değerini özümseteceğiz.
Medeniyetlerarası barışın, kültürlerarası diyalogun, eğitim ve hoşgörünün tektip medeniyete, tektip kültüre hizmet etmesine izin verilmeyecektir. Bu kavram ve olgularla birey ile toplumların uyutulmalarına karşı konularak zalim küresel güçlerin elleri zayıflatılacak ve gerçek anlamlarıyla buluşmaları sağlanacaktır. Diyalogda bulunacağımız kişi ve kurumlarda, ‘Her ne amaçla olursa olsun, her kimden gelirse gelsin, her kime ve neye karşı olursa olsun, ‘zalime zalim, zulüme zulüm' anlayışına sahip olmaları aranacak, olmayanlarda ise var edilmeye çalışılacaktır...'
Yurt içinde ve dışında bulunan kolejlerimize hediye edeceğimiz yeni andımız: ‘Tümümüz değişik renk ve sesleriz. Ötekileri tanımalı ve sevmeliyiz. Atalarımız Adem'le Havva'dır. Küçük de olsa iyiliği sevmeli-saymalı, büyük de olsa kötülükten uzak durmalıyız ve Ne Mutlu İyi İnsan Olana...' ruhunu taşıyacaktır.
Sözlerimi Hacı Bektaş-i Velinin bir sözüyle sonlandırıyorum: “Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyi iyidir…” (Arka kapaktan)